No | Hadis Metni | Kaynak |
8484 | Allah (z.c.hz.) hayayı ona ayırdı. Birini erkeklere, dOkuzunu kadınlara verdi. Böyle olmasaydı kadınlar, erkeklerinizin ayakları altında, hayvanlarda olduğu gibi, dökülürledi. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 1. hadis |
8578 | Arzlar, her arz ile onu takip eden arz arası, 500 senelik mesafedir. Birincisi bir balık üzerindedir. Öyle bir balık ki, iki ucu gökte, balık kaya üzerinde, kayayı da bir melek tutuyor. İkinci arz tabakası ise havayı hapseden tabakadır. Allah (z.c.hz.) Ad kavmini helak edeceği zaman onun melaikesine emretti: "Bir delik aç" O da: "Bir öküz burnu kadar açayım mı?" dedi. Allah: "Hayır, o bütün insanları helaka yeter. Sen bir yüzük kadar aç." O rüzgar öyle bir rüzgardır ki, Allah Teala kitabında onun hakkında şu mealde buyurmuştu: "O rüzgar, uğradığı şeyi, çiğnenmiş ot parçası gibi yaptı." Üçüncü tabakada cehennem taşları vardır. Dördüncü tabakada cehennem kibritleri vardır. Dediler ki: "Cehennem için kibrit var mı?" Evet var, dedi. Allah'a yemin ederim ki, o Cehennemde kibritten öyle bir vadi var ki, oraya dağlar gönderilse erirdi. Beşinci tabakayı Cehennem yılanları teşkil ediyor. Onların ağızları kafirleri yalıyor, onda et bırakmıyor, sinir ve kemik kalıyor. Altıncı tabakada Cehennem akrebleri var. Onların en küçükleri katır kadardır. Kafirlere tekme vurur. Onu sOkması, Cehennem ateşini unutturur. Yedinci tabakada iblis hapsedilmiştir. Bir eli önde bir eli arkada demire bağlanmıştır. Allah onu birine musallet edeceği vakit çözer. (İşini bitince tekrar bağlanır.) | Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 11. hadis |
8873 | Kıyametin önü sıra karanlık geceler gibi fitneler vardır. O fitne devrinde adam sabah mü'min, akşam kâfir olur. Ve akşam mü'min sabah ise kâfir olur. O zaman oturan, ayakta durandan hayırlıdır. Ayakta duran yürüyenden hayırlıdır, yürüyen ise koşandan hayırlıdır. O devirde Okların yayını kırın, kirişlerini koparın, kılıcınızı da taşa vurun, evinize çekilin. Birinizin evine girilse ve üzerinize varılsa o zaman Adem (a.s.)'ın iki oğlundan hayırlısı gibi olun. (Yani öldürülen gibi.) | Ramuz el e-hadis, 121. sayfa, 5. hadis |
8984 | Malın meydan alması, katiplerin artması, ticaretin çoğalması, cehlin yayılması, insanın ticareti, "Falan kimselerden izin almadıkça olmaz" şeklinde yapması, müstakil bir mahalde katib bulunmaması (ticaretin çOkluğundan yazmıya vakti olan adam bulunmaz) kıyamet alametlerindendir. | Ramuz el e-hadis, 132. sayfa, 5. hadis |
9271 | Cebrail (a.s)'ın, şifa için, Bana Okuduğu bir duayı Ben de sana Okuyayım mı? Şöyle dersin: "Bismillahi urkîke Vallahü yeşfike min külli dâin ye'tike min şerrin neffâsâti fil ukadi ve min şerri hâsidin ize hased." Bunu üç defa Okursun. (Allah'ın adıyla şifa bulman için sana Okuyorum. Düğümlere üfürenlerin şerrinden, hasedini ortaya koyduğunda hasedcinin şerrinden, sana gelen her derdden ancak Allah sana şifa verir.) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 1. hadis |
9427 | Ey insanlar! Peygamberliğin tebşiratından olarak salih rüyadan başka kalmadı. O rüyayı, ya müslüman kendi görür veya onun hakkında başkaları görür. Agah olun ki, rüku ve secdede Kur'an Okumaktan men edildim. Rükuda Rabbi tazim edin. Secdede ise duaya gayret edin. Zira, bu duanız kabule layıktır. | Ramuz el e-hadis, 184. sayfa, 1. hadis |
9746 | Dünya tatlı, yeşil bir şeydir (cazibdir). Kim ki dünyayı hakkı ile alırsa o adam için mübarek olur. ÇOk canının istediğine dalan kimselerin ise, kıyamette alacağı, ateşten başka bir şey değildir. | Ramuz el e-hadis, 208. sayfa, 2. hadis |
9913 | Kayıb bir hayvan veya eşyayı bulduğunda hemen ilan et. Gizleme ve saklama. Sahibini bulursan onu ona ver. YOksa o Allah'ın malıdır ki dilediğine nasib eder. (Muhtaçsan kullanır, başkasına da verirsin) | Ramuz el e-hadis, 219. sayfa, 16. hadis |
10262 | Allah, Nuh (a.s)'ı kırk yaşında Peygamber kıldı. DOkuzyüz elli sene kavmi arasında davette bulundu. Ve altmış sene de tufandan sonra yaşadı, insanlar çoğalıncaya ve yayılıncaya kadar. | Ramuz el e-hadis, 244. sayfa, 12. hadis |
10379 | Kur'an-ı öğrenin. Onu yatmadan önce de Okuyun. Şüphe yOk ki, Kur'an-ı öğrenip Okuyan ve tatbik eden, içi misk dolu bir dağarcık misalidir. Öyle ki kOkusu her yere yayılır. Bilip te Okumadan uyuyan ise, içi misk dolu, fakaz ağzı bağlı ve kOkusu dışarıya sızmıyan bir dağarcık misalidir. | Ramuz el e-hadis, 253. sayfa, 9. hadis |