No | Hadis Metni | Kaynak |
8813 | İnsanların tecavüz ve tekebbür cihetinden en şiddetlisi şu kimsedir ki, (hakkı kabul etmemekte direniş sahibidir.) bi gayri hakkın adamı döver ve adam öldürür, velinimetini bırakıp başkası ile ülfet eder. Kim ki bunları yaparsa o adam, Allah ve Peygamberine küfretmiş olur. Onun ne farz ne de nafile ibadetleri makbuldur. | Ramuz el e-hadis, 114. sayfa, 6. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8870 | Kıyametin önü sıra hilekâr seneler vardır. O zamanlarda emin adamlara töhmet, haine emniyet edilir. Ve emin susturulur. Yalancıya emin nazarı ile bakılır. Ve "Rüveybida" söz sahibi olur. "Rüveybida kimdir?" diye soruldu. Ammenin işleri hakkında söz sahibi olan sefih kimsedir." buyuruldu. | Ramuz el e-hadis, 121. sayfa, 2. hadis |
8929 | Âli Davud'a nazil olan hikmette ibret vardır. Akıllı olan insan şu dört vakitten başka şeyle nefsini meşgul etmemelidir: Rabbine dua (ve ibadet) edeceği vakit, Nefsini muhasebe edeceği vakit, Kendisi hakkında, kardeşlerini nasihat etmesine ve ayıblarını kendisine haber vermelerine kafi gelecek bir vakit. Kendi nefsinin helal ve temiz ihtiyaçlarına ayıracağı bir vakit. Bu vakitte diğer zamanlar içinde bir yardım vardır ve kalbin istirahatı kafi miktarda varlık iledir. Sonra da akıllı kimse için, diline sahip olması, zamanını bilmesi, işine yönelmesi ve en sağlam dostuna karşı bile ihtiyatlı olması icap eder. | Ramuz el e-hadis, 127. sayfa, 5. hadis |
9048 | Ebrar'a "Ebrar" isminin verilmesi ana, baba ve çocuklarına iyilik etmelerindendir. Nasıl ki, ananın, babanın senin üzerinde hakkı varsa, çocuklarının da senin üzerinde hakkı vardır. | Ramuz el e-hadis, 138. sayfa, 14. hadis |
9063 | Eğer namaz hakkında yeni emir olsaydı haber verirdim. Ben de beşerim, sizin unuttuğunuz gibi bende unuturum. Unuttuğum zaman bana hatırlatın. Sizden biriniz namazda şüphelenirse doğruyu araştırsın, onun üzerine tamamlasın, sonra sehiv secdesi yapıp selam versin. | Ramuz el e-hadis, 139. sayfa, 14. hadis |
9084 | Rabbına itaat edip, kocasının hakkını ödiyen, ona nefsi ve malı hususunda hıyanet etmiyen kadınla şehid arasında, Cennette bir derece fark kalır. Kocası güzel ahlaklı ve mü'min ise Cennette de onun kocası olur. Değilse, Allah (z.c.hz) onu bir şehidle evlendirir. | Ramuz el e-hadis, 142. sayfa, 1. hadis |
9113 | Ben sizin görmediklerinizi görüyor, işitmediklerinizi işitiyorum. Gök gıcırdıyor, hakkıdır da. Gökte dört parmaklık boş bir yer yok ki, oraya bir melek secde etmiş olmasın. Nefsim kudretinin elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Benim bildiğimi siz bilseydiniz, az güler çok ağlardınız. Döşekler üzerinde kadınlarla telezzüz edemezdiniz ve bağrınızı döverek yabana uğrardınız. | Ramuz el e-hadis, 145. sayfa, 7. hadis |
9115 | Ben bir kelime biliyorum ki, kim onu hakkı ile söylerse Cehennem ona haram olur. O da, "Lâ ilâhe illallah" dır.(hakkı meselesi haramdan kendisini koruması demektir.) | Ramuz el e-hadis, 145. sayfa, 9. hadis |
9145 | Bir yere misafir olduğunuzda, misafire layık olanı, size emrettilerse onu kabul edin. Vermezlerse onlardan misafırlik hakkını alın. | Ramuz el e-hadis, 150. sayfa, 3. hadis |