No | Hadis Metni | Kaynak |
7384 | Gücünüz yettiği ölçüde zulümden sakının. Zira bir insan kıyamet günü hasenatı ile gelir ve öyle zanneder ki, bir hasenatı onu kurtaracaktır. (O sırada) denir ki: "Filanın senin üzerinde hakkı vardır." Bunun üzerine buyurulur ki: "Onun hasenatından silin." Öyle ki, hiçbir hasenatı kalmaz. Bunun misali, bir çöle inen yolcuların hali gibidir ki, yanlarında odunları yoktu. O insanlar ateş için odun toplamak üzere dağıldılar. Derledikleri odunları yakıp istediklerini pişirdiler. İşte günahlar da böyledir. (Hasenatı yakar kül eder.) | Ramuz el e-hadis, 13. sayfa, 13. hadis |
7397 | Mazlumun bedduasından sakının. Zira o bulutlara yüklenir. Allah Teala buyurur ki: "İzzetim ve Celalim hakkı için, bir müddet sonra da olsa muhakkak sana (mazluma) yardım ederim." | Ramuz el e-hadis, 14. sayfa, 13. hadis |
7417 | Helak edici şu yedi şeyden kaçınınız: Allah'a ortak koşmaktan, sihirden, haklı durum hariç Allah'ın haram kıldığı cana kıymaktan, faiz yemekten, yetim malı yemekten, savaş günü harpten kaçmaktan ve namuslu, mü'min, habersiz hanımlara iftira etmekten. | Ramuz el e-hadis, 15. sayfa, 17. hadis |
7454 | Cennet ile Cehennem ihticacda bulundular. (Her biri haklılığı için delil ileri sürdü.) Cennet: " Bana zaifler ve miskinler girer" dedi. Cehennem de: "Bana da cebbarlar ve kibirliler girer" dedi. Bunun üzerine Allah Teala Cehennem için: "Sen Benim azabımsın, dilediğim kimseleri seninle cezalandırırım." Ve Cennet için de: "Sen Benim Rahmetimsin, dilediğim kimseye seninle Rahmetimi ikram ederim." (Ey Cennet ve Cehennem) sizden her birinizin doldurulması Bana aittir" buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 18. sayfa, 4. hadis |
7501 | Dünya meşakkatlerine (tedbirini alarak) gir. Ve sabır ve kanaat ile nefsini dünyanın sıkıntı ve kederlerinden çıkar. Bir de kendi nefsin hakkında bildiklerin, insanlardan (onları ayıplamaktan) seni men etsin | Ramuz el e-hadis, 21. sayfa, 8. hadis |
7515 | Her hak sahibine hakkını veriniz. Çocuk yatağındır(yatak sahibinin). Zani için de recm vardır. Kim ki, efendisinden başkasını veli edinirse, yahud başkasına nisbet iddia ederse Allah'ın meleklerinin ve insanların hepsinin laneti onun üzerine olsun. Böylesinin ne nafile, ne de farz ibadeti kabul olunur. | Ramuz el e-hadis, 22. sayfa, 9. hadis |
7527 | Müslümanlar alimlerine buğz ettikleri, çarşı pazarlarını süsledikleri ve para toplamak için evlendikleri (Kadınla malı için evlenmek) zaman, Allah onları şu dört hususla mubtela kılar. Zamandan kıtlık, sultandan zulüm, hakimlerden hıyanet, düşman saldırısına maruz kalma. | Ramuz el e-hadis, 23. sayfa, 4. hadis |
7561 | Bir kimseyi sevdiğin zaman onunla mücadele (ve münazaa) etme. Ona zulmetme ve zarar verme. Kendisi hakkında kimseye bir şey sorma. Olur ki, ona düşman olan bir kimseye rastlarsın da, o da sana, onda olmayan şeyleri varmış gibi anlatır. Böylece seninle sevdiğin kimsenin arasını açmış olur. | Ramuz el e-hadis, 25. sayfa, 10. hadis |
7566 | Müezzin ezan okumaya başladığı zaman Rab, rahmet elini onun başının üzerine koyar. Ezan bitinceye kadar bu böylece devam eder. Sesinin eriştiği yer vus'atınca ona mağfiret eder. Ezanı bitirdiğinde de Allah teala: "Kulum doğru söyledi. Ey kulum hakka şehadet ettin. Sana müjde olsun" diye buyurur. | Ramuz el e-hadis, 25. sayfa, 15. hadis |
7589 | Allah Teala, emrini vayhetmek murad ettiği zaman, o vahyi tekellüm eder. Vahyi tekellüm ettiğinde, Allah Teala'nın korkusundan gökleri şiddetli bir sarsıntı alır. Gök ehli bunu duyunca hepsi birden düşüb secdeye kapanırlar. Başını secdeden ilk kaldıran Cebrail (a.s.) olur. Allah Teala dilediği vahyini Cebrail (a.s.)'a bildirir. Cebrail (a.s.) da o vahyi meleklere intikal ettirir. O her semaya uğradıkça gök ehli ona sorar: "Rabbımız ne buyurdu" Cebrail (a.s.) da: "Rabbımız hak olanı buyurdu. O pek yüce ve büyüktür" der. Bunun üzerine gök ehlinin hepsi Cebrail (a.s.)'ın söylediği gibi söyler. Cebrail (a.s.) emrolunduğu ilahi vayhi böylece semadan yere getirir. | Ramuz el e-hadis, 27. sayfa, 9. hadis |