Arama Sonuçları olur Ya

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/31866-olur-Ya/600

NoHadis MetniKaynak
13714 Ramazan ayı, girdiğinde rengi değişir, namazı çoğaltır ve tamamiyle duaYa koyulur, rengi şafak gibi olurdu.Ramuz el e-hadis, 533. sayfa, 1. hadis
13930 Bedeninde bir Yara veYa diken batmış bir yer olursa, üzerine kına korlardı.Ramuz el e-hadis, 546. sayfa, 18. hadis
13991 Arka arkaYaYattıkları geceler vaki idi. Kendi ve ailesi efradının akşam yiyecek bir şey bulamadıkları olurdu. Ekmeklerinin çoğu arpa ekmeği idi.Ramuz el e-hadis, 550. sayfa, 6. hadis
14054 Gece veYa gündüz bir saatte ezvac-ı tahirelerini yokladığı olurdu.Ramuz el e-hadis, 554. sayfa, 1. hadis
14165 AYakları YarılıncaYa kadar ibadet ettikleri olurdu.Ramuz el e-hadis, 560. sayfa, 3. hadis
14197 Sarıklarının altında ve sarıksız olarak kalansüve giyerler, o olmadan da sarık sararlar, Yemen mamulü takke de giyerlerdi ki, beYaz bir serputşu. Keza harpte kulaklarına kadar o serpuşun uçları inerdi. Çok kere namaz kılarken, kalansüveyi çıkarıp, sütre olarak önlerine koydukları olurdu. Silahına, atına ve eşYasına isim vermek adet-i seniyelerinden idi.Ramuz el e-hadis, 562. sayfa, 2. hadis
14198 Yumuşak sahtiYan aYakkabı giyerlerdi. Sakallarını za'feran ve vers ile boYadıkları olurdu.Ramuz el e-hadis, 562. sayfa, 3. hadis
14199 Namazda sağ veYa sola meylettiği olurdu. Fakat başını geriye çevirdiği vaki olmamıştır.Ramuz el e-hadis, 562. sayfa, 4. hadis
14217

Bir defasında Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte bir gazvede bulunuyorduk. Buyurdu ki:

Hastalıkları yüzünden Medine’de kalan öyle kimseler var ki, siz bir yolda yürüdüğünüz veYa bir vâdiyi geçtiğinizde, onlar da sizinle birlikte gibidir.”

Bir başka rivayete göre:

—Sevap kazanmada size ortak olurlar” buyurdu.

Müslim, İmâre 159
14238

Ebû Saîd Sa`d İbni Mâlik İbni Sinân el-Hudrî radıYallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Vaktiyle doksan dokuz kişiyi öldürmüş bir adam vardı. Bu zât yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir râhibi gösterdiler.

Bu adam râhibe giderek:

Doksan dokuz adam öldürdüm. Tövbe etsem kabul olur mu? diye sordu.

Râhip:

Hayır, kabul olmaz, deyince onu da öldürdü. Böylece öldürdüğü adamların sayısını yüz’e tamamladı. Sonra yine yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir âlimi tavsiye ettiler. Onun Yanına giderek: Yüz kişiyi öldürdüğünü söyledi; tövbesinin kabul olup olmaYacağını sordu.

Âlim:

Elbette kabul olur. İnsanla tövbe arasına kim girebilir ki! Sen falan yere git.Orada Allah Teâlâ’Ya ibadet eden insanlar var. Sen de onlarla birlikte Allah’a ibadet et. Sakın memleketine dönme. Zira orası fena bir yerdir, dedi.

Adam, denilen yere gitmek üzere yola çıktı. Yarı yola varınca eceli yetti.

Rahmet melekleriyle azap melekleri o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaYa başladılar.

Rahmet melekleri:

O adam tövbe ederek ve kalbiyle Allah’a yönelerek yola düştü, dediler.

Azap melekleri ise:

O adam haYatında hiç iyilik Yapmadı ki, dediler.

Bu sırada insan kılığına girmiş bir melek çıkageldi. Melekler onu aralarında hakem tayin ettiler.

Hakem olan melek:

Geldiği yerle gittiği yeri ölçün. Hangisine daha Yakınsa, adam o tarafa aittir, dedi.

Melekler iki mesâfeyi de ölçtüler. Gitmek istediği yerin daha Yakın olduğunu gördüler. Bunun üzerine onu rahmet melekleri alıp götürdü. Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48

Sahîh(-i Müslim)deki bir başka rivayete göre:

“O kimse iyi insanların Yaşadığı köye bir karış daha Yakın olduğundan oralı sayıldı.”

Sahîh(-i Müslim)deki bir diğer rivayete göre:

“Allah Teâlâ öteki köye uzaklaşmasını, beriki köye Yaklaşmasını, meleklere de iki mesâfenin arasını ölçmelerini emretti. Adamın beriki köye bir karış daha Yakın olduğu görüldü. Bunun üzerine affedildi.” Bir başka rivayette ise:

“Adam göğsünün üzerinde öteki köye doğru ilerledi” denilmektedir.

Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48