Arama Sonuçları seven kimse

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/32287-seven-kimse

NoHadis MetniKaynak
9166 Ben Saad'dan daha gayretliyim. (Dini hususlarda daha titizim) Allah teala ise benden de gayretlidir. Özrü kabul etmeyi Allah'dan daha çok seven kimse yoktur. Bunun için (Kulların aczi sebebiyle Peygamberler göndermiştir. Medh edilmeyi de Allah'tan çok seven kimse yoktur. Bunun için Cenneti vaad etmiştir.Ramuz el e-hadis, 152. sayfa, 8. hadis
10509 Üç kimse, kıyamette, Allah'ın gölgeliklerinden başka hiçbir gölgenin olmadığı günde Arş-ı Âlâ'nın gölgesinde bulunacaktır: Nereye yönelse, Allah'ın kendisi ile olduğunu bilen adam. Bir kadının zina teklifini reddeden adam. Bir kimseyi, Allah'ın Celali için seven adam.Ramuz el e-hadis, 266. sayfa, 2. hadis
10668 İnsanların hayırlısı "kalbi mahmum" olan ve dürüst lisan sahibi olan kimsedir. Denildi ki; "Dürüst lisanı anladık. Kalbi mahmum nedir?" Buyurdu ki, haramlardan çekinen, içinde günah, zulüm ve hased olmıyan temiz kalbdir. Denildi ki: "Bu hal üzere olan kim dir?" Buyurdu ki: "Dünyayı sevmeyip, ahireti sevendir." Denildi ki: "Bu hal üzere olan kimdir? Güzel ahlaklı mümindir.Ramuz el e-hadis, 280. sayfa, 7. hadis
11854 Allah'ı ve Resulünü seven hiç bir kul yoktur ki, fakirlik ona sel akıntısı gibi gelmesin. Allah'ı ve Resulunü seven kimse belaya karşı zırh giysin. (Fakirlik iki cephelidir; Allah'a karşı ihtiyaç hissetmek saadet, mahluka karşı ihtiyaç hissetmek ise felakettir.)Ramuz el e-hadis, 384. sayfa, 4. hadis
12012 Bir adam Allah için kardeş ettiği kimseyi Allah'dan ötürü severse ve ona da seni Allah için seviyorum diye bildirirse, Allah da onları sever ve onları birlikte Cennete sokar. Öyle ki, Allah için sevenin yüksek derecesinde olarak.Ramuz el e-hadis, 397. sayfa, 3. hadis
12854 Allah (z.c.hz.) den daha gayretli bir ferd yoktur ve bunun için fuhşiyatı men etmiştir. Onun aleni olanını da gizli olanını da. Allah'dan başka, "sena"nın kendisine daha sevimli geldiği bir kimse de yoktur. Bundan dolayı Kendisini "sena" etmiştir. Allah'tan daha ziyade, kendisinden özür istenmeyi seven de yoktur. Bu sebeble kitabı indirmiş ve Peygamberler göndermiştir. (Kullar özür dilesin diye.)Ramuz el e-hadis, 462. sayfa, 7. hadis
14237

Zirr İbni Hubeyş şöyle dedi;

Mestler üzerine nasıl mesh edileceğini sormak üzere Safvân İbni Assâl radıyallahu anh’ın yanına gitmiştim. Bana:

Zirr! Niçin geldin? diye sordu. Ben de: İlim öğrenmek için, deyince şunları söyledi: Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler. Ben de: Büyük ve küçük abdestten sonra mestler üzerine nasıl mesh edileceğikafamı kurcaladı. Sen de Hz. Peygamber’in ashâbından olduğun için, onun bu konuda bir şey söylediğini duydun mu diye sormaya geldim, dedim. Safvân: Evet, duydum. Resûl-i Ekrem seferde bulunduğumuz zaman mestleri üçgün üç gece çıkarmamayı, büyük ve küçük abdest bozduktan, uyuduktan sonra bile mestlere meshetmeyi, ancak cünüp olunca mestleri çıkarmayı emrederdi, dedi. Onun sevgiye dair bir şey söylediğini duydun mu? diye sordum. Evet, duydum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile bir sefere çıkmıştık. Biz onun yanındayken bir bedevî kaba sesiyle: Muhammed! diye bağırdı.

Hz. Peygamber de onun sesine yakın bir sesle:

“Gel bakalım”, dedi.

Bedevîye dönerek:

Yazıklar olsun sana! Hz. Peygamber’in huzurunda bulunuyorsun. Kıs sesini! Yüksek sesle bağırmanı Allah yasakladı, dedim.

Bedevî:

Vallahi sesimi kısmam, dedi ve Resûl-i Ekrem’e: Birilerini seven, ama onlarla beraber olacak kadar iyiliği bulunmayan kimse hakkında ne dersin? diye sordu.

Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Bir kimse, kıyamet gününde, sevdikleriyle beraberdir.” Safvân İbni Assâl sözüne devamla dedi ki: Hz. Peygamber bu konuda uzun uzun konuştu. Hatta bir ara batı taraflarında bulunan bir kapıdan bahsetti. “Kapı yaya yürüyüşüyle kırk yıl veya yetmiş yıl (yahut râvinin hatırladığına göre süvari gidişiyle kırk veya yetmiş yıl) genişliğindedir”, buyurdu.

Şamlı muhaddislerden Süfyân İbni Uyeyne şöyle dedi:

Allah gökleri ve yeri yarattığı gün, bu kapıyı tövbe için açık olarak yaratmıştır. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar o kapı kapanmayacaktır.
Tirmizî, Daavât 98. Ayr ca bk. Tirmizî, Tahâret, 71; Nesâî, Tahâret 97, 113;ı İbni Mâce, Fiten 32