Arama Sonuçları elim bir

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/32343-elim-bir/20

NoHadis MetniKaynak
9125 Ben öyle bir kelime bilirim ki, musibete uğrıyan adam söylerse, Allah ondan o musibeti kaldırır. Bu kardeşim (Yunus (a.s.)'ın sözüdür ki, (Balığın içinde) karanlıklarda şöyle nida etmişti: "Lâ ilâhe illâ ente, sübhâneke innî küntü minezzâlimîn." (Çok kimse selamete çıkmış. Ayeti kerimenin sonunda da "Böylece mü'minleri kurtarırız" buruyuruluyor.)Ramuz el e-hadis, 147. sayfa, 2. hadis
9130 bir kelime biliyorum. bir mü'minin onu yürekten söylerse ona Cehennem haram olur. (Bu kelime-i şehadettir.)Ramuz el e-hadis, 147. sayfa, 7. hadis
9131

Dün gece rüyamda acaib şeyler gördüm. Ümmetimden bir kimse gördüm ki, azab melekleri onu kuşatmışlardı da abdesti gelib, onu içinde bulunduğu bu istenmiyen halden kurtardı. Gene bir kimse gördüm ki kabir onu sıkıyordu. Namazı ona geldi ve onu kabir azabından kurtardı. Gene bir kimseye şeytanların musallat olduğunu gördüm. Zikrullahı ona geldi ve şeytanın tasallutundan onu kurtardı. (Şeytanın tasallutu yürek sıkıntısından anlaşılır) Gene ümmetimden bir kimse gördüm ki susuzluktan dili çıkmıştı. Ramazan orucu geldi onu suvardı. Yine bir recul gördüm, kendisini zulmet sarmıştı. Haccı ve umresi geldi ve onu o karanlıklardan çıkardı. birini de gördüm. Melekül Mevt ruhunu kabz etmek için ona gelmişti. Anasına, babasına yaptığı iyilikler gelip o meleğe karşı çıktı ve geri çevirdi. bir recul de görüm. "müslamanlarla konuşayım" diyor amma konuşturmuyorlardı. Buna da sılai rahmi gelip "Bu adam akrabasına giderdi" diyerek şefaat etti. Onlarla konuştu ve beraber oldu. birini de gördüm, Peygamberlerin yanına gitmek istiyor, halka halka kovuyorlar onu. Onu da cünüplükten korkar olması (gusül abdesti) geldi de aldı, onu da yanıma oruttu. bir recul de gördüm, ateşin şiddetinden eliyle korunmak istiyordu. Sadakası geldi de başı üzerinde gölge yaptı ve yüzüne perde oldu. birini de gördüm, zebaniler kendisini almaya gelmişti. Yaptığı emri bil maruf, nehyi anil münkeri geldi de kendisini kurtardı. bir recul de gördüm, ateşe atılmış (Allah korkusundan döktüğü) göz yaşları geldi de onu Cehennemden kurtardı. birini de gördüm, defterini solundan veriliyor. Allah korkusu geldi, onu kurtardı ve defterini sağa aldı. Terazisi hafif gelen bir kimse gördüm. Kendinden evvel ölen çocukları gelip mizanını ağırlaştırdı. Cehennemin kenarında bir adam gördüm, onu da oradan Allah korkusu kurtardı. birini de gördüm, hurma sazı gibi titriyordu. Allah'a hüsnü zannı geldi ve titremesi durdu. Sırat köprüsünde düşe kalka giden birini gördüm. Onu da selatı selamı gelip kurtardı ve sıratı geçene kadar doğrulttu. biriside Cennetin kapısına kadar geldi fakat kapılar kapanıyordu. Onu da Kelimei Şehadeti gelip Cennete koydu.

Ramuz el e-hadis, 147. sayfa, 8. hadis
9160 Ben, kıyamet gününde Adem oğlunun seyyidiyim, iftihar etmem. Livâhül Hamd elimdedir, iftihar etmem. O günde Benim sancağımın altında Adem (a.s.) dahil, toplanmayan hiç bir Peygamber yoktur. Ben arzın yarılıpta baas olunacak insanların ilkiyim, iftihar etmem. Ben şefaatçilerin ilkiyim. Ve şefaati makbul olanların da ilkiyim. Gene de iftihar etmem.Ramuz el e-hadis, 152. sayfa, 2. hadis
9193 Allah Teala Bana şöyle vahyetti: "Ey Peygamberlerin kardeşi! Ey korkutanların kardeşi kavmini korkut. Benim mescidlerimden birine ancak, selim kalblerle, sadık lisanlarla, temiz ellerle, tahir ferçlerle girsinler. Mescidlerime, üzerlerinde kullarımdan birinin hakkı varken girmesinler. Zira o, bu hakkı hak sahibine vermedikçe, namaz kılmaya devam etse bile, Ben onu rahmetimden uzaklaştırırım. Ama, bu bildirilenleri yaparsa, Ben onun işiten kulağı, gören gözü olurum. O, Benim velilerimden, halis kullarımdan olur. Ve o kimse Peygamberlerle, sıddıklarla ve şehidlerle beraber Cennette Benim yakınımda olurlar."Ramuz el e-hadis, 156. sayfa, 6. hadis
9226 Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir.Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis
9238 İkinizin benden istediğinizin daha hayırlısını size haber vereyim mi? Onlar Cibril (a.s)'ın Bana öğrettiği kelimelerdir. Siz, her namazın arkasında on kere "Tesbih" edersiniz. On kere "Tahmid" edersiniz ve on kere de "Tekbir" edersiniz. Yatağınıza yattığınızda da otuz üç "Tesbih" edin, otuz üç "Tahmid" edin. Ve otuz dört "Tekbir" getirin.Ramuz el e-hadis, 162. sayfa, 7. hadis
9273 Sana bazı kelimeler öğreteyim mi ki, bir kimseye Allah hayır murad ederse onları ona öğretir. Sonra da ebedi olarak unutturmaz. De ki. "Allahümme innî daîfun fe kavvi fî rıdâke da'fî ve huz ilelhayri binasiyetî vec'alil islâme münteha rıdaye. Allahümme innî daîfün fekavvinî ve innî zelîlün feizzenî ve innî fakîrün ferzuknî." (Allah'ım, hiç şüphe yok ki ben zaifim. Benim zafımı rızan hususunda güçlendir. Benim alnımdan tut, hayra ulaştır. İslamı hoşnutluğunun sonu kıl. Allah'ım, ben çok zaifim. Beni güçlendir. Ben zelilim, bana izzet ver. Şüphesiz ben fakirim. Bana rızık ihsan eyle.)Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 3. hadis
9276 Sana bazı kelimeler öğreteyim mi ki, senden zararı ve hastalığı gidersin. Şöyle de: "Tevekkeltü alelhayyillezî Lâ yemûtu, velhamdülillahillezî lem yettehız veleden, velem yeküllehû şerikün fil mülki velem yeküllehu veliyyün minez-zülli ve kebbirhu tekbîrâ." (Ölümsüz ve daimi hayat ile diri olan Allah'a tevekkül ettim. Hamd O Allah'a mahsusdur ki, veled edinmedi ve mülkünde O'na şerik olmadı. O'nun yardımcıya da ihtiyacı yoktur. O'na tazimle tekbir et.)Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 6. hadis
9294 İyi dinleyin, Cennet için hazırlanan var mı? Orada hiç bir derd ve tehlike yoktur. Kabe'nin Rabbına yemin ederim ki, O Cennet tamamiyle parıldıyan bir nurla doludur. Her tarafında güzel kokular dalgalanmaktadır. Orada muazzam köşkler, geniş nehirler, bol ve olgun meyvalar, güzel ve dilber zevceler, ebedi, pek çok ve renkli güzel elbiseler vardır. Orası, yüksek, güzel ve selim yurdlarda parlak hayat sürülen bir yerdir. Dediler ki: "İşte bizler ona hazırlananlarız Ya Resulallah." Buyurdu ki, "İnşaallah" deyiniz.Ramuz el e-hadis, 170. sayfa, 1. hadis