Arama Sonuçları mi En

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/32367-mi-En/1890

NoHadis MetniKaynak
14468

Ebû Cuhayfe'nin oğlu Avn haber verip şöyle deEn'>miş­tir: BEn babam Ebû Cuhayfe'nin kan alma tedavisi yapan bir köle satın aldığını gördüm. (Ebû Cuhayfe emretti de bunun âletleri kırıl­dı.) BEn babama bu kan alma âletlerinin kırılma sebebini sordum. Babam: Rasûlullah (S) kan alma bedelindEn, köpek bedelindEn, ka­dın kölEnin (haram olan) kazancından nehyetti. Ve yine Rasûlullah döğme yaptırana, ribâ yiyiciye, ribâ kazancı yedincisine la'net etti; suret yapan musavvir kişiye de la'net etti, dedi

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 180
14467

Ebû Mes'ûd, Ukbe ibnu Amr(R)'dEn (şöyle deEn'>miş­tir): Rasûlullah (S) köpek bahâsından, zina kazancından, kâhinlik üc­retindEn nehyetti 

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 179
14287

Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:

Bazı insanlar Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:

Ey Allah’ın Resûlü! İnsanların En hayırlısı, şereflisi kimdir? dediler.

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem:

“Allah’tan En çok korkanlarıdır” buyurdu. Ey Allah’ın Resûlü! Biz bunu sormuyoruz, dediler. “O halde, Allah’ın halîli (İbrâhim)’in oğlu, Allah’ın nebîsi (İshak)’ın oğlu, Allah’ın nebîsi (Yakub)’un oğlu, Allah’ın nebîsi Yusuf’tur” buyurdu. Ey Allah’ın Resûlü, biz bunu da sormuyoruz, dediler.

“O halde siz bEndEn Arap kabilelerini soruyorsunuz. (Bilin ki) Câhiliye döneEn'>minde hayırlı (şerefli) olanlar, şayet dînî hükümleri iyice hazmederlerse İslâEn'>miyet devrinde de hayırlıdırlar” buyurdu.

Buhârî, Enbiyâ 8, 14, 19, Menâkıb 1, Tefsîru sûre (12), 2; Müslim, Fezâil 168
14290

Ebû Tarîf Adî İbni Hâtim et-Tâî radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururkEn dinledim deEn'>miştir:

“Bir şeyi yapmak veya yapmamak üzere yeEn'>min edEn, sonra da (yeEn'>mininin) zıddını takvâya daha uygun bulan kimse, (yeEn'>minindEn vazgeçip) takvâya yönelsin!”

Müslim, Eymân 15
14291

Ebû Ümâme Sudayy İbni Aclân el-Bâhilî radıyallahu anh’dEn rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i Vedâ hutbesi’nde şöyle buyururkEn dinledim deEn'>miştir:

“Allah’tan korkunuz. Beş vakit namazınızı kılınız. Ramazan orucunuzu tutunuz. Mallarınızın zekâtını veriniz. Yöneticilerinize itaat ediniz! (Bu takdirde doğruca) Rabbinizin cEnnetine girersiniz.”

Tirmizî, Cum’a 80
14292

Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“(GeçEn'>miş) ümmetler bana gösterildi. Peygamber gördüm, yanında üçbeş kişilik küçük bir grup vardı. Peygamber gördüm, yanında bir iki kişi bulunuyordu. Ve peygamber gördüm, yanında kimsecikler yoktu. Bu arada önüme büyük bir kalabalık çıktı. KEndi ümmetim sandım. Bana ‘Bunlar Mûsâ’nın ümmetidir, sEn ufka bak!’ dediler. Baktım; (çok) büyük bir karaltı. ‘İşte bunlar sEnin ümmetindir. İçlerindEn hesapsız-azabsız cEnnete girecek yetEn'>miş bin kişi vardır’ dediler.”

(İbni Abbas diyor ki) Söz buraya gelince Peygamber aleyhisselâm kalkıp evine gitti. Oradaki sahâbîler bu hesapsız-azabsız cEnnete girecek yetEn'>miş bin kişinin kimler olabileceği hakkında konuşmaya başladılar: KiEn'>mileri, “Bunlar peygamberin sohbetinde bulunanlar olmalıdır” derkEn, kiEn'>mileri, “Bunlar İslâm geldiktEn sonra doğup, şirki tanımamış olanlardır” dediler. Daha başka birçok görüş ileri sürEnler oldu.

Onlar bu meseleyi tartışırkEn Peygamber aleyhisselâm çıkageldi.

“Ne hakkında konuşuyorsunuz?” diye sordu. Hesapsız-azabsız cEnnete gireceklerin kim oldukları hakkında konuşuyoruz, dediler.

Bunun üzerine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem:

“Onlar büyü yapmayan, yaptırmayan, uğursuzluğa inanmayan ve Rablerine güvEnEnlerdir” buyurdu.

Ukkâşe İbni En'>mihsan yerindEn fırladı ve:

BEni de onlardan kılması için Allah’a dua et (Yâ Resûlallah)! dedi.

Peygamber aleyhisselâm da:

“SEn onlardansın!” buyurdu. Sonra bir başka kişi daha kalktı ve: BEni de onlardan kılması için dua buyur, dedi.

Peygamber aleyhisselâm bu defa:

“Fırsatı değerlEndirmekte Ukkâşe sEndEn önce davrandı” buyurdu.
Buhârî, Tıb 1, Rikak 50, Libâs 18; Müslim, Îmân 374. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyâmet 16
14293

Yine Abdullah İbni Abbas radıyalluha anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle söylemeyi itiyat edinEn'>mişti:

“Allah’ım! Sana teslim oldum, bEn sana inandım, sana dayandım. Yüzümü gönlümü sana çevirdim, sEnin yardımınla düşmanlara karşı mücâdele ettim.

Allah’ım! BEni saptırmandan yine sana, sEnin büyüklüğüne sığınırım, -ki sEndEn başka ilah yoktur-. Ölmeyecek diri yalnız sEnsin. Cinler ve insanlar ise, hep ölümlüdürler!”

Müslim, Zikir 67. Ayrıca bk. Buhârî, Teheccüd 1, Tevhîd 7, 8, 24, 35; Müslim, Müsâfirîn 199; Ebû Dâvûd, Salât 119; Tirmizî, Daavât 29; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 9; İbni Mâce, İkâmet 180
14296

Câbir İbni Abdullah radıyallahu anh’dEn rivayet edildiğine göre o, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte Necid taraflarında bir gazvede bulunmuştu. Dönüşte Resûlullah ile birlikteydi. Öğle vakti ağaçlık, çalılık bir vadiye geldiklerinde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem orada mola verEn'>miş, mücâhidler ağaçlar altında gölgelEnmek üzere çevreye dağılmışlardı. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ise, semure dEnilEn sık yapraklı bir ağaç altında istirahate çekilEn'>miş kılıcını da ağaca asmıştı.

(Câbir dedi ki:) birazcık (uyku) kestirEn'>miştik ki, Resûlullah’ın bizi çağırdığını işittik ve hemEn yanına koştuk. Bir de baktık, Resûlullah’ın yanında (müşriklerdEn) bir bedevi, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“BEn uyurkEn bu bedevi kılıcımı almış, uyandığımda kılıç kınından sıyrılmış vaziyette bunun elindeydi. Bana: SEni bEnim elimdEn kim koruyup kurtaracak? dedi. BEn de üç defa:

– “Allah” cevabını verdim.

(Câbir diyor ki) Resûlullah adamı cezalandırmamıştı, yanında oturuyordu.

Buhârî, Cihâd 84, 87, Meğâzî 31, 32; Müslim, Fezâil 13, 14, Müsâfirîn 311

(Buhârî’deki) bir başka rivayette (bk. Meğâzî 31) Câbir radıyallahu anh şöyle deEn'>miştir:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte zâtü’r-rikâ’ dEnilEn gazvede bulunuyorduk. Gölgeli bir ağaç bulduğumuzda onu Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e bırakmayı âdet edinEn'>miştik. (Bu defa da öyle yaptık.) Ancak müşriklerdEn bir adam gelerek Resûlullah’ın (ağaçta asılı olan) kılıcını alıp çekEn'>miş ve:

BEndEn korkuyor musun? diye seslEnEn'>miş. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem: “Hayır” cevabını verEn'>miş. Adam: Peki sEni bEnim elimdEn kim kurtaracak? deEn'>miş. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de “Allah” buyurmuştur.

Ebû Bekir el-İsmâîlî’nin “Sahîh”inde yer alan bir rivâyette olayın bundan sonraki kısmı şöyle anlatılmaktadır:

Adam:

SEni bEnim elimdEn kim kurtarır? dedi.

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem:

“Allah” cevabını verdi. Bunun üzerine adamın elindEn kılıç düştü. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kılıcı aldı ve: Peki şimdi sEni bEnim elimdEn kim kurtaracak? buyurdu. Adam: İyi bir cezalandırıcı ol! dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah’tan başka ilâh olmadığını ve bEnim Allah’ın elçisi olduğumu kabul ve itiraf eder En'>misin?” dedi.

Adam:

Hayır, kabul etmem. Ancak sEninle çarpışmamaya, sEninle savaşacak herhangi bir topluluk içinde bulunmamaya söz veririm, dedi.

Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem adamı serbest bıraktı. O da arkadaşlarının yanına döndü ve onlara:

En hayırlı kişinin yanından geliyorum, dedi.
Buhârî, Cihâd 84, 87, Meğâzî 31, 32; Müslim, Fezâil 13, 14, Müsâfirîn 311
14466

Bize Leys ibn Sa'd, Yezîd ibn Ebî Habîb'dEn; o da Atâ ibn Ebî Rebâh'tan; o da Câbir ibn Abdullah(R)'tan tahdîs etti. Câbir, Rasülullah (S), Mekke Fethi sEnesinde Mekke'de ikEn, şöyle buyururkEn işitEn'>miştir:

—  "Şübhesiz Allah ve Rasûlü şarâbın, meytEnin, domuzun, sa­nemlerin satışını haram kıldı" buyurdu.

Rasûlullah'a:

— Yâ Rasûlallah! Murdar ölEn hayvanın iç yağları hakkında ne dersiniz? Murdar ölEn hayvanların iç yağları ile geEn'>miler cilalanır, de­riler yağlanır, onunla insanlar (mum yapıp) ışıklanır? diye soruldu.

Rasülullah:

—  "Hayır, murdar yağı satmayınız. Bu satış haramdır"buyurdu. Bundan sonra Rasülullah "Bu satış haramdır" sözünü söyledi­ği zaman:

—  "Allah Yahudiler'e la'net etsin! Allah murdar ölEn hayva­nın iç yağlarını haram kıldığı zaman onlar bu yağı eritip güzelleştirdiler, sonra onu sattılar da parasını yediler" buyurdu.

Ebû Âsim şöyle dedi: Bize Abdulhamîd tahdîs edip şöyle dedi: Bize Yezîd ibn Ebî Habîb tahdîs edip şöyle dedi: Bana Atâ ibn Ebî Rebâh, Câbir'in bu hadîsini yazıp Mekke'dEn gönderdiği mektubunda: BEn Câbir'dEn işittim; o da Peygamber'dEn, dedi

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 178
14297

Ömer İbnü’l-Hattâb radıyalluha anh’dEn rivayet edildiğine göre “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururkEn dinledim” deEn'>miştir:

“Eğer siz Allah’a gereği gibi güvEnseydiniz, (Allah), kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları halde akşam dolu kursaklarla dönerler.”

Tirmizî Zühd 33. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 14