Arama Sonuçları mi En

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/32367-mi-En/1950

NoHadis MetniKaynak
14441

Semure ibnu Cundeb (R) şöyle deEn'>miştir: Peygamber (S) şöyle buyurdu: "BEn bu gece ru'yâmda iki kişi gördüm; onlar bana geldiler, müteakibEn onlar bEni düz bir yere çıkardılar. Birlikte yürüdük, nihayet kandan bir nehir üzerine geldik. O nehir içinde dikelEn'>miş bir adam vardı. Nehrin kıyısında da bir adam vardı. Önünde bir takım taşlar vardı. Nehirdeki adam yüzerek sahile doğru gelip çıkmak isteyince, sahildeki adam onun çEnesine bir taş atıyor, nehirdekini eski yerine döndürüyordu. Çıkmak için sahile doğru gelmeye her teşeb­büs ettikçe, sahildeki hemEn onun çEnesine bir taş fırlatıyor, o da es­ki yerine dönüyordu. BEn o iki meleğe:

— Bu nedir? dedim.

MeleklerdEn biri: . 

— O nehirde gördüğün kimse ribâ yiyEndir, dedi"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 37
14347

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dEn rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bir kişi güzelce abdest alır, cuma namazına gider, hutbeyi ses çıkarmadan dinlerse, iki cuma arasındaki ve fazla olarak üç günlük daha günahları bağışlanır. Kim hutbe okunurkEn çakıl taşlarıyla oynarsa, abesle iştiğal etEn'>miş olur.”

 

Müslim, Cuma 27. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 203; Tirmizî, Cuma 5; İbni Mâce, İkâme 62, 81
14348

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dEn rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bir müslüman (veya mü’En'>min) abdest aldığı zaman, yüzünü yıkarkEn gözleriyle işlediği günahlar abdest suyu (veya suyun son damlası) ile dökülür gider. Ellerini yıkadığında elleri ile işlediği günahlar abdest suyu (veya suyun son damlası) ile dökülür (öyle ki kişi bütün günahlardan arınır ve terteEn'>miz olur). Ayaklarını yıkadığında da, ayaklarıyla işlediği günahları abdest suyu (veya suyun son damlaları) ile akıp gider. Nihayet o müslüman günahlarından tamamıyla arınmış olur.”

Müslim, Tahâret 32. Ayrıca bk Tirmizî, Tahâret 2
14437

Ebû Mes'ûd el-Ensârî (R) şöyle deEn'>miştir: Ensâr'dan Ebû Şuayb diye künyelEnEn bir adam geldi ve kasâb olan bir kölesine: Bana beş kişiye yetecek bir yemek yap. Çünkü bEn Peygamber'i beş kişinin beşincisi olarak da'vet etmek istiyorum. Zira bEn Peygamber'in yüzünde açlığı tanıdım, dedi. Nihayet o zât onları da'vet etti. Da'vetli olan toplulukla beraber bir adam da geldi. Ebû Şuayb'ın evine vardığında Peygamber (S): "Şu zât bize tâbi' olup gelEn'>miştir. Ona izin vermek istersEn izin ver (girsin); gEn dönmesini istersEn geri dönsün!" buyurdu. Ebû Şuayb: Hayır (geri dönmeyecek), fakat bEn ona izin verdim, dedi

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 33
14351

Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh’dEn rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kim iki serinlik namazını kılarsa, cEnnete girEn'>miş demektir.”

 

Buhârî, Mevâkîtü’s-salât 26; Müslim, Mesâcid 215.
14436

Ebû Saîd (R) şöyle deEn'>miştir: Bize çeşitli nevi'lerdEn ka­rışık olan hurma yığınından rızk verilirdi. Biz de onun iki sâ'ını bir sâ' hurmaya satardık. Peygamber (S) bize- "İki sâ' hurmayı bir sâ'a; iki dirheEn'>mi de bir dirheme satmayınız" buyurdu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 32
14354

Câbir İbni Abdullah radıyallahu anh’dEn rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Herhangi bir müslümanın diktiği ağaçtan yEnEn şey onun için sadakadır. Çalınan şey de sadakadır; eksiltilEn de onun için sadakadır.” Müslim, Müsâkât 7

Müslim’in bir başka rivâyetinde (Müsâkât 10) şöyle buyurulur:

“Müslüman bir kişi bir ağaç diker de ondan insan, hayvan veya kuş yerse, bu yEnEn şey kıyamet gününe kadar o müslüman için sadaka olur.” Yine Müslim’in bir rivâyetinde de (Müsâkât 9, 12) şöyle buyurulmaktadır:

“Bir müslüman bir ağaç diker veya ekin eker de ondan bir insan veya kurt-kuş yerse, bu o müslüman için sadaka olur.”

Buhârî (Hars 1, Edeb 27) ve Müslim bu son hadisi Enes İbni Mâlik’tEn rivâyet etEn'>mişlerdir.

Müslim, Müsâkât 7
14434

Ebû Hureyre(R)'dEn; Peygamber (S) şöyle buyurdu: "Bir tacir vardı. İnsanlara borç verir dururdu. Borçluyu fakır gör­düğü zaman hizmetçilerine hitabEn: Buna müsamaha gösteriniz; Al­lah'ın da bizlere müsamaha etmesi üEn'>mid edilir, derdi. îşte bu huyundan dolayı Allah o taciri müsamaha ve affeyleEn'>miştir"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 30
14435

Hakîm ibn Hızâm (R) şöyle deEn'>miştir: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Alışveriş edEn iki kişi (yânî satıcı ile satın alıcı) bir­birlerindEn ayrılmadıkları müddetçe -yâhud: Ayrılıncaya kadar, dedi-muhayyerliğe sâhibdirler. Bunlardan herbiri dürüst ve doğru söyler ve (mala, semEne âid hususları) birbirlerine beyân ederlerse, bu alış­verişlerinde kEndilerine bereket ihsan olunur. Eğer iki taraf (mal ve bedelin ayıbını) gizlerler ve yalan söylerlerse, bu alışverişlerinin be­reketi giderilir"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 31
14355

Câbir İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi:

Selime oğulları oymağı Mescid-i Nebevî’nin yakınına taşınmak istediler. Durum, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e ulaşınca onlara:

“Duyduğuma göre mescidin yakınına göçetmek istiyormuşsunuz, (öyle En'>mi?)” diye sordu. Onlar: Evet, ey Allah’ın Resûlü, buna gerçektEn niyet ettik, dediler.

Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

Ey Selime oğulları! Yerinizde kalın ki, adımlarınız(ın sevabı) yazılsın.

Yerinizde kalın ki, adımlarınız(ın sevabı) yazılsın!” buyurdu. Müslim,

Mesâcid 280. Ayrıca bk. TirEn'>mizî, Tefsîru sûre (36), 1

Bir başka rivayette (Müslim, Mesâcid 279) Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “Her adım karşılığında size bir derece vardır” buyurmuştur.

Buhârî bu hadisi Enes İbni Mâlik’tEn bu mânaya gelecek şekilde rivâyet etEn'>miştir (bk. Ezân 33; Medîne 11).

Müslim, Mesâcid 280. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (36), 1