No | Hadis Metni | Kaynak |
8082 | Kıyamet günü olduğunda, kafire ameli bildirilir. Lakin o inkar edip mücadeleye girişir. Ona denilir ki: "İşte şunlar senin komşularındır. Aleyhinde şahidlik ediyorlar." O der ki: "Yalan söylüyorlar". O zaman denir ki: "Ailen ve kavmin de böyle söylüyor." O der ki: "onlar da yalan söylüyorlar." Kendisine: "Peki öyleyse yemin et." denilir. O da yemin eder. Sonra Allah, o kafirleri susturur. O zaman kafirlerin kendi dilleri kendisi aleyhinde şahidlik eder. Bunun üzerine Allah onları cehenneme atar. | Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 6. hadis |
8106 | Bir meclisten kalktıktan sonra senin hakkında hoşuna gidecek şeyler söylediklerini duyarsan, onları yapmaya devam et. Şayet hoşuna gitmiyen şeyleri söylediklerni duyarsan onları terket. | Ramuz el e-hadis, 61. sayfa, 17. hadis |
8147 | Bir meclise uğradığında orada olanlara selâm ver. onlar bir hayır üzerinde iseler sen de ortak olmuş olursun. Eğer bunun dışında iseler bu selâm senin için ecir olur. | Ramuz el e-hadis, 64. sayfa, 10. hadis |
8409 | senin o bahsettiğin ehli kitab kabına gelince, başka bulursanız kullanmayın onları. Yok, bulamazsanız yıkayıb kullanın. Besmele ile attığın ok ile avladığını ye, Av köpeğini de besmele ile salmışsan ve talimli köpek ise, yersin. Talimsiz köpeğinle avladığını, yetişip kesersen yersin. (Köpek talimsiz olur ve ölü getirirse yenmez) | Ramuz el e-hadis, 82. sayfa, 13. hadis |
8560 | Allah (z.c.hz.) Cehennem ehlinin azâbı en az olanına der ki: "Arz üzerindeki bütün şeyler senin olsaydı, bu günkü vaziyetin için onları feda eder miydin?" O da: "Evet" der. "Ben senden, sen Ademin sulbünde iken, bu istediğimden çok ehven bir şey istedim. Ben sana illâ şirk etme dedim. Sen şirkten ayrılmadın." diyecek. | Ramuz el e-hadis, 94. sayfa, 5. hadis |
8846 | Ümmetim, ümmeti merhumedir. Mağfiret olunmuştur. Allah Tealâ dünyadaki sıkıntıları onlara kefaret kılmıştır. Kıyamet günü gelince müslümanlardan her bir kimseye yahudi veya nasraniden bir fidye verilir. Ve kendine denir ki: "Bu ateşten senin fidyendir." | Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 9. hadis |
9069 | Yakında namazı vaktinden geciktirecek umera gelecektir. Sen namazını kıl da öyle git yanlarına, Eğer onlar kılmışsa sen de kılmış vaziyettesin. Kılmamışlarsa sen de onlara uyarsın. Bu senin için nafile olur. | Ramuz el e-hadis, 140. sayfa, 6. hadis |
9197 | Sana Allah'dan korkmanı tavsiye ederim. Zira o korku, bütün işlerinin zinetidir. Sana Kur'an okumanı, Allah'ı zikretmeni tavsiye ederim. Zira o, senin semada anılmana sebebdir, yeryüzünde ise senin için nurdur. Sükutunun uzun olmasını tavsiye ederim. Ancak hayır söz müstesna, zira bu sükut, şeytanı senden uzaklaştırır. Ve din işinde sana yardımcı olur. Çok gülmekten de sakın. Çünkü o, kalbi öldürür ve yüzün nurunu giderir. Cihada mülazemet et, Çünkü o, ümmetimin Ruhbanlığıdır. Miskinleri sev ve onlarla düşüp kalk. Kendinden aşağıdakine bak, yukarıdakine bakma. Zira, sana Allah'ın verdiği nimetleri küçümsememen için bu hal daha uygundur. seninle alakayı kesseler de akrabanı ziyaret et. Acı olsa da Hakkı söyle, Allah yolunda kınayanların kınamasından korkma. Kendi nefsin hakkında bildiğin şeyler, insanlardan seni alıkoysun. Yaptığın şeylerde onlara üstünlük taslama. Şu üç hasletin bulunması, kişiye ayıb olarak yeter. Kendi kusurlarını bilmeden, başkasının kusurlarını görmesi, ayni hal kendisinde de olduğu halde, başkalarında utanılacak hal görmesi ve arkadaşına eziyet etmesi. Ey Ebu Zer! Tedbir gibi akıl, sakınmak gibi verağ, güzel huy gibi şeref yoktur. | Ramuz el e-hadis, 157. sayfa, 4. hadis |
9274 | Sana bir dua öğreteyim mi ki, öyle dua ettiğinde üzerine dağ gibi borcun da olsa, Allah sana onu ödettirir. Ey Muaz! De ki: "Allahümme mâlikel mülki tü'til mülke men teşâ-ü ve tenzi'ul mülke minmen teşâü ve tu'izzu men teşâü ve tüzillü men teşâ-ü biyedikel hayr. İnneke ala külli şey'in kadir. Rahmâned dünya vel ahireti. Tü'tihâ menteşâ-ü ve temne'uhâ menteşâ-ü, irhamnî rahmeten tağninî bihâ an rahmetin min sivâk." (Ey mülkün sahibi olan Allahım. Sen mülkü dilediğine verirsin. Sen mülkü dilediğinin elinden çeker alırsın. Sen dilediğini aziz edersin. Dilediğini ise zelil edersin. Hayır yalnız senin elindedir. Şüphesiz Sen her şeye kadirsin. Dünya ve ahiretin Rahmanı olan Allahım! Sen onları dilediğine verirsin, dilediğinden men edersin. Bana öyle bir rahmet ihsan eyle ki, o Rahmetin, beni Senden başkasının merhametinden müstağni kılsın) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 4. hadis |
9604 | (Vasiyet) üçte birdir. Üçte bir (bile) çoktur. senin vârislerini zengin bırakmadığın, onları başkalarına muhtaç bırakmaktan daha hayırlıdır. Ve sen Allah rızası için verdiğin nafakadan dolayı mükafatlandırılırsın. Hatta hanımının ağzına koyduğun lokmadan bile. | Ramuz el e-hadis, 199. sayfa, 5. hadis |