No | Hadis Metni | Kaynak |
7307 | Size müjdeler olsun. Ancak Allah'a yemin ederim ki, sizin için (dünyalık) bir şeyin azlığından ziyade çokluğundan korkarım. Yine Allah'a yemin ederim ki, bu hal (Allah ve dinine hizmet) sizde, İran, Rum ve Yemen toprakları feth edilinceye ve siz Şam, Irak ve Yemen'de birer bölük olmak üzere üç bölük oluncaya ve birinize yüz altın (dinar) verildiğinde onu az görerek kendinde öfkelenme hali doğuncaya kadar devam eder. | Ramuz el e-hadis, 7. sayfa, 1. hadis |
10224 | Cennette iki kapı dünya için açıktır. Abadan ve Kazvin, (İrandaki iki harb cephesidir) | Ramuz el e-hadis, 242. sayfa, 4. hadis |
10882 | İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, Kur'an'ın merasimi ve müslümanlığın da adı kalacak. Onlar müslüman ismi alırlar, halbuki kendileri müslümanlıktan insanların en uzağıdırlar. Camileri süslü olur, hidayet bakımından ise viran olur. O zamanın alimleri, gök kubbesi altındaki alimlerin en şerlisi olup, fitne onlardan başlar ve yine onlara döner ( kabak da onların başına patlar.) | Ramuz el e-hadis, 301. sayfa, 4. hadis |
10909 | Ümmetimin sonunda bir takım kavimler olur ki, camilerini süsler, kalblerini ise viran ederler. Onlardan birisi dinine vermediği ehemmiyetten fazlasını elbisesine verir. Bunlar, dünyaları selamet oldu mu, ahiret işini kaale almazlar. | Ramuz el e-hadis, 304. sayfa, 1. hadis |
12814 | Nefsim yed-i kudretinde Olana kasem ederim ki, onu hepside yazmaya haris on melek yazmak istediler. Fakat nasıl yazacaklarını bilemediler. Nihayet İzzet Sahibine ref oldular. O da buyurduki: "Onu kulumun dediği gibi Elhamdülillahi hamden kesiran tayyiben mübareken fiyh, kema yuhibbu Rabbüna ve yuhmede ve yenbaği leh yazın." | Ramuz el e-hadis, 458. sayfa, 8. hadis |
12820 | Nefsim yed-i kudretinde Olana kasem ederim ki, İran ve Roma (Rum diyarı) feth olunacak ve dünya devleti üzerinize yağacak. Ekmeğiniz ,etiniz bollaşacak, o kadar ki bunların çoğuna besmele bile çekilmeyecek. | Ramuz el e-hadis, 459. sayfa, 5. hadis |
13741 | Sofrası kaldırıldığı zaman şöyle derlerdi: "Elhamdülillahi hamden kesîran, tayyiben, mübâreken fîh, Elhamdülillahillezi kefânâ ve âvânâ gayru mekfiyyin velâ mekfûrin velâ müveddain velâ müstağnâ anhü Rabbina." (Mübarek, halis ve pek çok hamd ile Allaha hamd ederiz. Hamd olsun o Allah'a ki, bize kafi geldi. Bizi barındırdı. Rabbimiz hiç bir şeye muhtaç değildir. Nimetine nankörlük edilmez, nimeti terk olunmaz ve onun nimetinden müstağni kalınmaz.) | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 12. hadis |