No | Hadis Metni | Kaynak |
8836 | Kıyamette bana meclis bakımından en yakın Olanınız, bıraktığım gibi dünyadan gideninizdir. | Ramuz el e-hadis, 116. sayfa, 10. hadis |
8845 | Ümmetim, ümmeti merhumedir. Ona ahirette azab yOktur. Onun azâbı, dünyadaki ölüm, zelzele, sıkıntılar ve fitnelerdir. | Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 8. hadis |
8846 | Ümmetim, ümmeti merhumedir. Mağfiret Olunmuştur. Allah Tealâ dünyadaki sıkıntıları Onlara kefaret kılmıştır. Kıyamet günü gelince müslümanlardan her bir kimseye yahudi veya nasraniden bir fidye verilir. Ve kendine denir ki: "Bu ateşten senin fidyendir." | Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 9. hadis |
8848 | Ümmetim, ümmeti merhumedir, mukaddestir, mübarektir. Kıyamette Ona azab yOktur. Azâbları ancak dünyada aralarındaki fitnelerledir. | Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 11. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr Olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde Olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. SOruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yOksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyOrsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) Onlara ayrı ayrı muhatap Olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de Onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kOkular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte Orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün Olanların elbisesi başka Olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde Olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyOruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8861 | Cennet ehli ulemaya Cennette de muhtaç Olur. Şu şekildeki, Cuma günü Allah Tealâ hazretlerinin huzuruna gidilince ve Allah Onlara "İstediğinizi isteyin" deyince ne isteyeceklerini şaşırırlar. Ve ulemaya dönerler. Âlimler de hallerine göre tavsiyelerde bulunur. "Şöyle, şöyle isteyin" derler. Böylece âlimlere dünyada muhtaç Oldukları gibi Cennette de muhtaç Olurlar. | Ramuz el e-hadis, 120. sayfa, 2. hadis |
8906 | Müslümanların fıkarası, zenginlerinden beşyüz sene evvel Cennete girer. Ve zenginler derler ki: "Keşke biz de dünyada fakir Olsaydık." Kâfirlerin zengini de, fakirlerden kırk sene evvel Cehenneme girer. Hatta kâfirlerin zenginleri derler ki: "Keşke biz de dünyada fakir Olsaydık." | Ramuz el e-hadis, 124. sayfa, 9. hadis |
8964 | Allah (z.c.hz)'nin, bir kulun dünyadaki ayıbını örtmesi, Ona dünya afiyeti ihsan etmesi demektir. | Ramuz el e-hadis, 130. sayfa, 7. hadis |
8997 | Bu ümmet rahmete mazhar Olmuştur. Bunların azabı dünyada ve birbirlerindendir. Kıyamet günü müslümanlardan her biri için müşriklerden bir kimse ayrılır ve şöyle denir: "İşte bu senin Cehennemden fidyendir." | Ramuz el e-hadis, 133. sayfa, 8. hadis |
9032 | Size bu dünyada yOl azığı kadar bir şey kafidir. | Ramuz el e-hadis, 137. sayfa, 9. hadis |