No | Hadis Metni | Kaynak |
10911 | Benden sonra muzlim gecenin karanlık dalgaları gibi fitneler olacak. İnsanlar orada alabildiğine gidecekler. Denildi ki: "O halde hepsi helak olucudur." Buyurdu ki: "Dünyadaki katl onlara kafidir." (Ahiretlerine dokunmayacak.) | Ramuz el e-hadis, 304. sayfa, 3. hadis |
10913 | Benden sonra bazı valiler gelecek, iyisi iyiliği ile, kötüsü de kötülük üzere valilik yapacak. Siz bunları dinleyin. Hakka uygun herşeyde kendilerine itaat edin. Arkalarında namaz kılın. Eğer iyilik yaparlarsa hem size, hem onlara. Fenalık yaparlarsa sizin lehinize, onların aleyhine olur. | Ramuz el e-hadis, 304. sayfa, 5. hadis |
10939 | Beni Hûd, Vâkıa, Mürselât, Amme Yetesâelûne ve İzeşşemsi Küvvirat sureleri ihtiyarlattı. | Ramuz el e-hadis, 306. sayfa, 10. hadis |
10940 | Kırk yaşına sahip olandan, bela vesilesi hastalıklar, cüzzam, baras ve onlara Benziyen hastalıklar men olunur. Elli yaşında olan, inabe ile merzuk olur. Altmış yaşına gelenden hesab hafifletilir. Yetmiş yaşına geleni Allah ve semadaki melekler sever. Seksen yaşında olanın hasenatı yazılır. Seyyiatı yazılmaz. Doksan yaşında olan ise kendi nefsi ve ehli beyti arasında yeryüzünde Allah'ın esiridir. (Kendisinden hesap sorulmaz) | Ramuz el e-hadis, 306. sayfa, 11. hadis |
11027 | Tûbâ! (Ne mutlu) Beni görüp de iman edene. Sonra ne mutlu, ne mutlu yine ne mutlu Beni görmeden, Bana iman edene. Denildi ki: "Tûbâ nedir?" Buyurduki: "Tûbâ Cennette bir ağaçtır. Büyüklüğü yüz yıllık yer tutar. Ve Cennet elbiseleri de onun tomurcuklarından yapılır. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 7. hadis |
11028 | Ne mutlu, Allah yolunda cihad ettiğinde Allah'ın zikrini çok yapana. Zira ona zikrinin her bir kelimesi için yetmiş bin hasene vardır ve onun her hasenesi de on mislidir. Bununla birlikte, Allah katında kendisi için daha fazlası vardır. O da on misli olarak verilir. Eğer infakta da bulunmuşsa onun da sevabı buna Benzer. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 8. hadis |
11054 | Sizden birinin, kürsüsüne dayanmış olduğu halde Beni tekzib edeceği beklenir. Şöyle ki, kendisine Benden bir hadis ulaştığında, der ki: "Resulallah böyle şey söylemedi. Bunu bırak, Kur'an'dakini bana getir. | Ramuz el e-hadis, 315. sayfa, 10. hadis |
11064 | Allah (z.c.hz.) Adem (a.s.)'a san'atlardan bin türlü san'at öğretti ve ona şöyle buyurdu: "Evlatlarına ve zürriyetine, 'rızık hususunda sabredemezseniz, bu san'atlardan biri ile talebinizi yapın. Din ile geçim talebine kalkmayın' de. Zira din sırf Benim içindir. yazık din ile dünya taleb edene, veyl ona." | Ramuz el e-hadis, 316. sayfa, 8. hadis |
11096 | (Hanımlara hitaBen) Siz, tesbih, tehlil ve takdise devam edin. Ve onu parmak uçları ile sayın. Zira kıyamette bu azalardan sual edilecek ve onlar da: "Tesbihte kullandı" diyecekler. Gafil olursanız Rahmetten unutulursunuz. | Ramuz el e-hadis, 319. sayfa, 5. hadis |
11129 | Gaybdır ve onu ancak Allah bilir. Sizin kalbleriniz süfli yerlerde yuvarlanmasa idi ve manalı manasız sözler söylemeseydiniz, siz de Benim duyduğumu duyardınız. (İki kabrin yanından geçtiğinde Peygamberimiz, bunlar azap olunmaktalar buyurmuş. "Ne vakit?" dediklerinde yukardaki hadis varid olmuştur.) | Ramuz el e-hadis, 321. sayfa, 10. hadis |