No | Hadis Metni | Kaynak |
12918 | Benim kabrimi bayramlık etmeyin (sık gidin) Evinizi de kaBir yapmayın. Nedere olursanız olun olduğunuz yerde selatü selam getirin. Sizin selatü selamınız Bana ulaşır. | Ramuz el e-hadis, 467. sayfa, 11. hadis |
13007 | Allahın Peygamberlerini BirBirleri üzerine tafdil etmeyin. Muhakkak Sur'a üfrülür de semavat ve arzda olanlar -Allahın dilediği hariç- düşüp ölürler. Sonra ikinci Sura üfürülür. Ben dirilerin ilki olurum. Bir de bakarım ki Hz. Musa (a.s) Arşa tutunmuş. Bilmem ki Tur günündeki "Sayka" sebebile muhasebe mi edildi, yoksa Benden evvel mi diriltildi. Ve de Ben Muhammed (s.a.v)in Metta oğlu Yunus (a.s) dan daha faziletli olduğunu söyleyemem. | Ramuz el e-hadis, 474. sayfa, 12. hadis |
13014 | Ümmetim Taundan başka şeyle fena bulmaz. Bu deve guddesi gibi Bir şiştir ve iltihaplanır. Bir yerde Taun olduğunda, orada kalan şehiddir, oradan kaçan da cepheden kaçmış gibidir. | Ramuz el e-hadis, 475. sayfa, 6. hadis |
13038 | Güneş garbten doğmadıkça kıyamet kopmaz. O batıdan doğduğunda, insanlar onu görür ve hepsi de iman ederler. Lakin işte bu "imanın, daha önce iman etmediği için hiç Bir nefse fayda vermediği zamandır." | Ramuz el e-hadis, 477. sayfa, 4. hadis |
13196 | Allah (z.chz) bu ümmeti yarım günden öteye geri bırakmaz. Şam Bir adamın ve Ehli Beytinin sofrasını görmedikçe. Şam o adamın sofrasını gördüğünde Kostantiniyye feth olunur. | Ramuz el e-hadis, 489. sayfa, 8. hadis |
13239 | Ey Ebu Rezin Siz ayın on dördünde mehtabı izdihamsız görmüyor musunuz? Halbuki o Allah'ın yarattıklarından Bir mahluktur. Allah ise mahlukatından çok yüksektir. (Kıyamet gününde Rabbımızı görebilecek miyiz ve bunu ne ile istidlal ederiz diye sorulduğunda yukarıki hadis varid oldu) | Ramuz el e-hadis, 493. sayfa, 2. hadis |
13479 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Ey Adem oğlu, ne ile insafa geleceksin? Ben sana nimetlerimle sevgimi izhar ediyorum. Sen ise isyanlarınla Beni gazablandırıyorsun. Benim hayrım sana iniyor, senin şerrin ise Bana yükseliyor. Bir kerim melek her gün ve her gece Bana senden çirkin Bir amel getiriyor. Ey Adem oğlu, Biri senin vasfını, senin olduğunu bildirmeyerek saysa ilk kızan sen olursun. | Ramuz el e-hadis, 515. sayfa, 9. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında Bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı Birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince Bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek Bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13636 | Vahiy nazil olduğunda, kendilerinden arı uğultusu gibi Bir şey duyulurdu. | Ramuz el e-hadis, 527. sayfa, 12. hadis |
13648 | Bir adamdan Bir şey duyduğunda, "Filan kimseye ne oluyor" demezdi. Lakin, "Ne oluyor Bir takım adamlara ki böyle söylüyorlar" derlerdi. | Ramuz el e-hadis, 528. sayfa, 7. hadis |