No | Hadis Metni | Kaynak |
8136 | sizden biri, Bizim mescidimize veya çarşımıza uğrarsa ve yanında da oklar varsa, onların demirini eliyle muhafaza etsin ki, herhangi bir müslümanı yaralamış olmasın. | Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 15. hadis |
8141 | Bizden ve sizden cahiliyet ehlinden olan kimselerin kabrine uğradığınızda, onlara haber verin ki, ateşdedirler. | Ramuz el e-hadis, 64. sayfa, 4. hadis |
8824 | sizin amelleriniz akrabanızdan olan ölülere duyurulur. İyi ise sevinirler, kötü ise şöyle dua ederler: "Yarabbi Bize nasıl hidayet ettinse onlara da hidayet etmeden canlarını alma." | Ramuz el e-hadis, 115. sayfa, 7. hadis |
8919 | Cehennemde değirmenler vardır. Onlar ulemayı döndürür. Cennetten tanıdıkları kimseler onlara bakarlar ve sorarlar: "size ne oldu? Biz sizden istifade ettik de buraya geldik." O alimler derler ki: "Biz size bir şey emrederdik, fakat kendimiz onu yapmazdık." | Ramuz el e-hadis, 126. sayfa, 3. hadis |
8963 | Ölümün mühim korkusu vardır. Bir kardeşinizin ölüm haberi geldiğinde: "İnna lillah ve inna ileyhi raciun. Ve ey Allahım onu salihlere kat, rahmetine erişir, çoluk çocuğuna da sahip ol, kıyamette Bizi de onu da mağfiret et. Yarabbi onun ecrinden de Bizi mahrum etme. Ondan sonraki yaşıyacağımız günleri de fitnesiz olarak yaşıyalım." diye dua edin. | Ramuz el e-hadis, 130. sayfa, 6. hadis |
9008 | Biz Peygamberler topluluğuyuz. Bizim için belalar, ecirler gibi, kat kat verilir. Peygamberlerden bazılarına bitler, onu öldürünceye kadar, musallat olurdu. Onlar, belalardan, sizin rahatlıktan hoşlandığınız gibi hoşlanırlar. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 2. hadis |
9009 | Biz öyle bir Ehli Beytiz ki, Allah Bizlere dünyayı değil, ahireti nasib etti. Benden sonra ehli Beytim, bela şiddet ve tarda maruz kalacaklar. Doğu tarafından siyah bayraklılar gelinceye kadar. Bunlar mal istiyecek, kendilerine mal verilmeyecek. Bunlar döğüşecekler, sonra geri çekilecekler, istedikleri kendilerine verilecek, fakat kabul etmiyecekler ve onu, ismi ismime, babasının adı, babamın adına uyan, Ehli Beytimden bir kimseye teslim edecekler. O (Mehdi) arza sahib olur. Ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı, doğruluk ve adaletle doldurur. sizden veya sonra gelenlerden birisi ona yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa, gelsin ona katılsın. Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 3. hadis |
9018 | siz memleketinizin kıtlığından (Kıtlık, pahalılık, şiddet) şikayetçi olursunuz. Yağmurdan (azlığından) şikayetçi olursunuz. Halbuki Aziz ve Celil olan Allah, size duayı emretmiş, Ve şu duaya icabet etmeyi de size vaad etmiştir. "Bütün Hamdler, Rahman, Rahim ve Alemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur. O ceza gününün sahibidir. Ondan başka gerçek Mabud yoktur. O murad ettiğini yapar. Ey Allahım! Sen Allahsın, Senden başka İlah yoktur. Ancak sensin zengin. Biz ise fıkarayız. Bize yağmur indir. Bize indirdiğini Bizim için kuvvet yap. Ulaştırıcı yap, bir vakte kadar." | Ramuz el e-hadis, 136. sayfa, 4. hadis |
9172 | siz bu gün Rabbınızdan gelen açık beyyine (delil) üzerindesiniz. Marufu emir ve Münkerden nehy ve Allah yolunda cihad ediyorsunuz. Sonraları sizin aranızda iki sarhoşluk zuhru edecek. Cehalet sarhoşluğu ve yaşama sevgisi. Bu sebeble haliniz değişecek ve marufu emretmiyecek ve münkerden nehyetmiyecek ve Allah yolunda cihadda bulunmıyacaksınız. İşte o günde Kitap ve Sünnete tutunanlar için elli sıddık ecri vardır. Dediler ki: "Ey Allah'ın Resulü! Bizden mi yoksa onlardan mı?" Buyurdu ki, hayır, bilakis sizden. | Ramuz el e-hadis, 153. sayfa, 6. hadis |
9422 | Ey insanlar! Sanki bu dünyada ölüm Bizim için değil de Bizden başkasına yazılmış. Hak da sanki başkasına vacib gibi imiş. Bize göre -az miktardaki- ölüleri götürüyoruz. Komşuya götürüyormuş gibi. (Evleri kabirleri imiş gibi) Miraslarını yiyoruz. Sanki Biz ölmiyecekmişiz gibi. Ne mutlu o kimseye ki, kendi ayıbı onu meşgul eder de, başkasının ayıbını görmez. Ne mutlu o kimseye ki, kendi nazarında kendini hor görür de başkasına noksanlık atfetmez. Meskenete düşmeden Allah için tevazu eder ve helalinden kazandığı malı infak eder. Düşkün ve miskin kimseleri hoş tutar. Fıkıh ve Hikmet ehli ile düşüp kalkar. Ne mutlu o kimseye ki, kendini hor görür. Kazancı helal gidişi salih olur ve kimseye bir zararı dokunmasın diye dikkat eder ve insanlardan uzlet eder. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel eder. Malının fazlasını infak eder, sözünün fazlasını ise tutar. | Ramuz el e-hadis, 183. sayfa, 5. hadis |