No | Hadis Metni | Kaynak |
10957 | Evlerinizde namaz kılın ve onları kabir haline getirmeyin. Benim evimi de bayram yeri edinmeyin. Bana Selat-ü selam getirin. Muhakkak sizin selamınız, nerede olursanız olun, Bana ulaşır. | Ramuz el e-hadis, 308. sayfa, 2. hadis |
10985 | Gece namazı iki rik'atta selam vererek olur. Sabah namazı girecek korkusu varsa bir rik'atla olsun, vitri tamamlayın. | Ramuz el e-hadis, 310. sayfa, 3. hadis |
11040 | Hastayı yoklayan adam, Allah (z.c.hz)'nin rahmetinde yüzerek gelir ve yanına oturduğunda rahmet onu kaplar. Elini hastanın eline veya başına koyup "Nasılsın" diye sorması ise, ziyaretin tamamlanmasındandır. Sizin selamlaşmanızın tamamlanması da aranızda musafaha ile olur. | Ramuz el e-hadis, 314. sayfa, 9. hadis |
11070 | Sen, güzel ve hoş konuşmaya, selamı bol vermeye ve yemek yedirmeye devam et. | Ramuz el e-hadis, 317. sayfa, 6. hadis |
11106 | selam ve teşmiti yayın. (Teşmit; aksırıp da "Elhamdülillah"diyene "Yerhamukallah"demektir.) | Ramuz el e-hadis, 320. sayfa, 2. hadis |
11244 | Zekeriya (a.s.)'ın oğlu Yahya (a.s.) Meryem oğlu İsa (a.s.)'a: "Sen Ruhullah, kelimetullahsın, benden hayırlısın" dedi. İsa (a.s.) da dedi ki: "Bilakis, sen benden daha hayırlısın. Seni Allah selamladı, halbuki ben kendimi selamladım." | Ramuz el e-hadis, 332. sayfa, 1. hadis |
11322 | Muânaka (Kucaklaşmak) geçmiş ümmetlerin selamlaşması ve halis dostluk alameti idi. İlk muânaka yapan da İbrahim (a.s.) dır. | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 8. hadis |
11359 | Hangi söz ki, onda Allah zikri bulunmaz ve Bana selatü selam getirilmeden başlanır, o bereketten mahrumdur ve onun hayrı noksandır. | Ramuz el e-hadis, 341. sayfa, 4. hadis |
11382 | Peygambere salat ü selam getirilmedikçe her duanın hicabı vardır. | Ramuz el e-hadis, 342. sayfa, 12. hadis |
11464 | Miracda İbrahim (a.s.)'a mülaki olduğumda dedi ki: "Ya Muhammed (s.a.s.) ümmetine Benden selam söyle ve onlara haber ver ki, Cennetin toprağı iyi ve suyu güzeldir, fakat ekilmemiştir. Onun tohumu ise Sübhânellahi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber" demektir. | Ramuz el e-hadis, 349. sayfa, 5. hadis |