Arama Sonuçları sevap alır

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/35532-sevap-alir

NoHadis MetniKaynak
8714 Mü'min her yaptığından sevap alır: Yoldan bir şey kaldırır, yol tarif eder, lâfını anlatamayana yardım eder, birine keçisini sağıverir, sevab alır.Ramuz el e-hadis, 106. sayfa, 10. hadis
11942 Mü'minin misali yapraklarını döken ağaca benzer. Allah korkusundan tüyleri ürperince günahları ondan dökülür, sevapları kalır.Ramuz el e-hadis, 391. sayfa, 12. hadis
12076 Bir kimse Allah yolunda at beslerse ve yemini eliyle temizlerse o yemin her bir tanesi için sevap alır.Ramuz el e-hadis, 401. sayfa, 10. hadis
12257 Kim abdest alır da, abdesti güzel yapar ve müslüman kardeşini sevap umarak ziyaret ederse, Cehennemden yetmiş yıllık bir mesafe uzaklaştırılır.Ramuz el e-hadis, 414. sayfa, 13. hadis
12323 Bir kimse hac veya umre niyetiyle yola çıkarsa, evine dönünceye kadar, her bir adımına karşılık bir milyon sevap alır, bir milyon günahı affolur ve kendisi bir milyon derece yükseltilir. (Yayan gidişle)Ramuz el e-hadis, 419. sayfa, 11. hadis
12534 Bir kimse, "Allahümmeğfirli ve lil mü'minine vel mü'minat" derse her mü'min adedince sevap alır.Ramuz el e-hadis, 435. sayfa, 6. hadis
14214

Mü’minlerin emîri Ebû Hafs Ömer ibni Hattâb radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim, dedi:

“Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah’a ve Resûlü’ne varmak, onlara hicret etmekse, eline geçecek sevap da Allah’a ve Resûlü’ne hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadına kavuşmak için yola çıkmışsa, onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlenir.”

Buhârî, Bed’ü’l-vahy 1, Îmân 41, Nikâh 5, Menâk bu’l-ensâr 45, tk 6, Eymân ı İ 23, Hiyel 1; Müslim, mâret 155. Ayr ca bk. Ebû Dâvûd, Talâk 11; Tirmizî, İ ı Fezâilü’l-cihâd 16; Nesâî, Tahâret 60; Talâk 24, Eymân 19; bni Mâce, Zühd 26
14226

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bir kimsenin câmide cemaatle kıldığı namaz, işyerinde ve evinde kıldığı namazdan yirmi küsur derece daha sevaptır. Şöyleki bir kişi güzelce abdest alır, sonra başka hiçbir maksatla değil, sadece namaz kılmak üzere câmiye gelirse, câmiye girinceye kadar attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir ve bir günahı bağışlanır. Câmiye girince de, namaz kılmak için orada durduğu sürece, tıpkı namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır. Biriniz namaz kıldığı yerden ayrılmadığı, kimseye eziyet etmediği ve abdestini bozmadığı müddetçe melekler:

Allahım! Ona merhamet et!

Allahım! Onu bağışla!

Allahım! Onun tövbesini kabul et! diye ona dua ederler.”

Buhârî, Salât 87, Ezân 30, Büyû` 49; Müslim, Tahâret 12, Mesâcid 272. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 48; İbni Mâce, Tahâret 6, Mesâcid 14