No | Hadis Metni | Kaynak |
11489 | Allah, aklı yarattığında ona şöyle buyurdu: "Gel", o da geldi. Sonra ona buyurdu: "Git", o da gitti. Sonra ona buyurdu. "Otur", o da oturdu. Sonra ona buyurdu: "Konuş", o da konuştu. Sonra ona buyurdu: "Sus", o da sustu. Sonra buyurdu ki: "Bana senden sevgili ve daha kerim olan bir mahluk yaratmadım. Seninle tanınırım, seninle Hamd edilirim, seninle itaat olunurum, Seninle alırım, seninle veririm. Seni hesaba çeker, muhatab ederim. Sevab sana, ceza da sana. Sana en büyük ikram da "Sabır" dır." | Ramuz el e-hadis, 353. sayfa, 3. hadis |
11534 | Allah (z.c.hz.) kullarından beş sene yağmuru tutup sonra yağdırsa insanlardan bazıları yine küfranı nimette bulunur da "durum icabı yağdı." derler. | Ramuz el e-hadis, 357. sayfa, 4. hadis |
11633 | Hiç bir gece yoktur ki, deniz üç defa katlanıp ta üzerinize yürümek için Allah'tan destur istemiş olmasın. Lakin Aziz ve Celil olan Allah onu tutar. | Ramuz el e-hadis, 365. sayfa, 13. hadis |
11688 | Allah (z.c.hz.) bir kulu rezil etmek isterse onu ilimden mahrum eder. | Ramuz el e-hadis, 370. sayfa, 6. hadis |
11689 | Allah (z.c.hz.) bir kulu rezil etmek isterse onu ilim ve edebden mahrum eder. | Ramuz el e-hadis, 370. sayfa, 7. hadis |
11772 | Bir kul sadaka veya sıla sureti ile verme kapısını açarsa, Allah (z.c.hz.) ona ziyade eder. Bir kimse de çoğaltmak için kuldan isteme kapısını açarsa Allah (z.c.hz.) de onun mahrumiyetini artırır. | Ramuz el e-hadis, 376. sayfa, 10. hadis |
11790 | Ne oluyor, senin yanında bereketten bir şey göremiyorum. Muhakkak ki, Allah Teala bereketi üç şeyde indirdi: Koyun, hurma ve ocak ateşi. | Ramuz el e-hadis, 378. sayfa, 1. hadis |
11867 | Benim kabrimde, Bana selam veren bir müslüman yoktur ki, onun selamını tebliğe ve onun dünya ve ahiret işine kafi gelmeye Allah bir melek tahsis etmesin. Ben de ona kıyamette şahid ve şefaatçi olurum. | Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 6. hadis |
11885 | Bir mü'minin kalbine sürur vermiş bir mü'min yoktur ki, o sürurdan Allah, Allah'a ibadet eden, Onu temcid eden, Onu tevhid eden bir melek yaratmasın. Bu mü'min kabrine girince o, mü'mine verdiği sürur gelir ve "beni tanıdın mı?" der o da: "Sen kimsin?" der. O da şöyle cevap verir: "Ben filana verdiğin sürurum. Ben bugün senin yanlızlığında enîsin olacağım, suallerine yardım edeceğim ve sana o sabit sözü unutturmayacağım, mahşerde seninle beraber olacağım. Rabbına senin için şefaatta bulunacağım ve Cennette de yerini sana göstereceğim." | Ramuz el e-hadis, 387. sayfa, 2. hadis |
11917 | Maîşeti müşkilleşmiş bir kimsenin evinden çıktığında şunu demesine ne mani var?: "Bismillâhi alâ nefsî ve mâlî ve dînî Allahümme raddinî, bi kadâike ve bâriklî fîmâ kuddiralî hattâ lâ uhibbe ta'cîle mâ ahharte ve te'hîra mâ acelte." (Allah adı ile başlar, nefsimi, malımı ve dinimi korumasını ondan dilerim. Allahım ilahi kazana beni razı kıl ve benim için takdir olunanı bana mübarek eyle, Ta ki senin te'hir ettiğin şeyin acilen olmasını ve acilen verdiğin şeyin de sonraya kalmasını istemiş olmayayım. | Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 10. hadis |