No | Hadis Metni | Kaynak |
7335 | Ebu Bekri Sıddık (r.a.) vezirimdir ve Benden sonra ümmetim üzerine halifemdir. Ömer (r.a.) Benim lisanım üzerine konuşur. Ali (r.a.) amcamın oğludur, kardeşimdir, bayrağımın hamilidir. Ve Osman (r.a.) Bendendir ve Ben de Osman (r.a.)'danım. | Ramuz el e-hadis, 9. sayfa, 8. hadis |
7339 | Rabbim katından bana bir melek geldi de: "Ümmetimin yarısının Cennete konulması ile şefaat arasında" Beni muhayyer kıldı. Ben de "Şefaati" seçtim. Bu şefaat, hiçbir şeyi Allah'a ortak koşmadan ölen kimse içindir. | Ramuz el e-hadis, 10. sayfa, 2. hadis |
7844 | Ölü kabre konulduğunda, kendisine güneş batmak üzere imiş gibi temsil olunur ve o doğrulup oturur, gözlerini oğuşturarak şöyle der: "Beni bırakın da namazımı kılayım." | Ramuz el e-hadis, 45. sayfa, 3. hadis |
9054 | Ben ancak Hâtim ve Fâtih olarak gönderildim. (Umum beşere mebus) Ve bana şumullu manayı haiz ve fasih konuşma verildi. Ve söz Benim için kısaltıldı. Siz artık cüretkarlara (Günahkarlara) uymayın. Sakın onlar sizi helak etmesin. | Ramuz el e-hadis, 139. sayfa, 5. hadis |
9162 | Ben, baas olunduklarında, bütün Peygamberlerin seyyidiyim. (Mahşere) vardıklarında, onların en önde olanıyım. Onlar ye'se düştüklerinde müjde vericileriyim. Secde ettiklerinde onların imamıyım. (Allah huzurunda toplanıldığında) Allah'a en yakın olanıyım. Ben konuşurum. Allah Beni tasdik eder. Ben şefaat ederim, şefaatim kabul olunur. Ben isterim, o da verir. | Ramuz el e-hadis, 152. sayfa, 4. hadis |
9221 | Adem oğlundan amelleri hakkında ilk konuşturulacak, azalarıdır. Onlar şöyle derler: "İzzetin hakkı için, bana göre bunun büyük helak edici şeyleri var." Allah da şöyle buyurur: "Ben onları senden daha iyi biliyorum. Sen haydi git, git. Ben seni affettim." | Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 4. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de Benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
9928 | KaBenin etrafında tavaf, namaz gibidir. Yalnız farkı, burada konuşulabilir. Ancak kim konuşursa hayır konuşsun. | Ramuz el e-hadis, 220. sayfa, 15. hadis |
10413 | Benim için şu altı şeyi deruhde edin, Bende size Cenneti deruhde edeyim: Sizden biri konuşursa yalan söylemesin. Vaad ettiğini yapsın. Emanet edildiğinde ona hiyanet etmesin. Gözüne sahip olsun. Eline sahip olsun ve bacak arasına hakim olsun. | Ramuz el e-hadis, 256. sayfa, 7. hadis |
10731 | Rüyamde Ehli Cennetten iki kadın gördüm. Biri konuşuyor, diğeri konuşamıyordu. konuşana sordum, sen konuşuyorsun bu konuşamıyor. Dedi ki: "Bana gelince, Ben vasiyet ettim. Bu vasiyetsiz öldü. Kıyamete kadar konuşamaz." | Ramuz el e-hadis, 287. sayfa, 3. hadis |