No | Hadis Metni | Kaynak |
8889 | Biri Cennete girdiğinde gördü ki, kölesi kendisinden yüksek dereceye malik. dedi ki: "Bu benim kölem olduğu halde derecesi benden yüksekte mi olacak?" Allah buyurdu ki: "Evet, Ben onu da seni de amellerinizle mükâfatlandırdım." | Ramuz el e-hadis, 123. sayfa, 3. hadis |
8899 | Cezanın (burada karşılık manasınadır) büyüklüğü, belânın büyüklüğü nisbetindedir. Sabır ilk kademededir. Allah (z.c.hz.) bir kavmi sevdiğinde onları mübtelâ eder. Sabredenler Allah'ın rızasına nail olur, diğerleri cezasına. | Ramuz el e-hadis, 124. sayfa, 2. hadis |
9071 | Sizin üzerinize yakında kabul edeceğiniz veya kabul etmiyeceğiniz işler yapan umera gelir. Kim ki bunu reddeder, beraat kazanır. Hoşlanmıyan selamet kazanır. Hoşlanan, uyan fitneye uğramış olur. dediler ki: "Onlarla cenkleşmiyelim mi?" Namaz kılarlarsa cenkleşmeyin buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 140. sayfa, 8. hadis |
9074 | Benden evvelki peygamberlerden, ümmetimi deccal ile korkutmıyan hiç kimse olmadı. Onun sol gözü şaşı, sağ gözü ise perdelidir. Ve alnında kafir diye yazılıdır. Yanında Cennet, Cehennem diye iki vadi olur. Cennet dediği Cehennem, Cehennemi ise Cennetir. Yanında Peygamber kıyafetinde iki melek bulunur. Biri sağında biri solundadır. Bu beraberlik insanları imtihan içindir. Ve deccal onlara sorar: "Ben sizin Rabbiniz değilmiyim? Diriltiyorum, öldürüyorum." Meleklerden biri "Yalan söylüyorsun" der. Fakat bu sözü yanındaki melekten başkası duymaz. İkinci melek diğerine "Doğru söylüyorsun" der. İkinci meleğin sözünü ise insanlar işitir. Ve zannederler ki, deccalı tasdik etti. Bu da imtihan içindir. Sonra Medine'ye yürür. Giremeyince: "Bu O'nun (s.a.v)ülkesidir" der. Sonra Şam'a yürür. Orada "Akıbeti Efik" mevkiinde Allah onu helak eder. | Ramuz el e-hadis, 140. sayfa, 11. hadis |
9075 | Ahir zamanda ümmetim üzerine şiddetli bir bela zuhur eder. Bundan ancak iki sınıf kurulur: Biri Allah'ın dinini tanır ve onun için lisan ve kalbi ile mücadele eder. İkinci ise dinini anlamış, dinlemiş ve tasdik etmiştir. (Yani cahil kalanlar bu belada tehlikededir) | Ramuz el e-hadis, 141. sayfa, 1. hadis |
9087 | (Hz. Ebu Bekir r.anh'a) Senin yanında bir melek vardı. Sana yapılan tecavüzü reddediyordu. Ne vakit sen onun bazı sözlerini redde başladın, araya şeytan girdi. Ben de burada şeytanla oturamam dedi ve şöyel buyurdu: Üç şey haktır; Zulme uğrıyan bir kul Allah için (ehemmiyet vermez) oralı olmazsa, Allah (z.a.hz) da, yardımı ile onu aziz eder. Bir adam sılai rahim niyetiyle verme kapısını açarsa, Allah (z.c.hz) da ona bolluk ihsan eder. Bir kimse de çoğaltmak için isteme kapısını açarsa, onu da Allah darlığa düşürür. | Ramuz el e-hadis, 142. sayfa, 4. hadis |
9092 | Nuh (a.s.)'dan sonra hiç bir Peygamber olmadı ki, kavmini Deccal ile korkutmuş olmasın. Şüphesiz Ben de sizi onunla korkutuyorum. Olur ki, Beni görüp sözümü işitenlerden ona yetişen bulunur. Ashab dediler ki: "O zaman kalblerimiz hasıl olur? Buyurdu ki, şimdiki gibi veya daha hayırlı. | Ramuz el e-hadis, 143. sayfa, 1. hadis |
9118 | Ben, kıyamet gününde, yeryüzündeki taş, toprak ve ağaç adedinden fazla bir cemmi gafire şefaat edeceğim. | Ramuz el e-hadis, 146. sayfa, 2. hadis |
9120 | Ben rağbet ve rehbet ile namaz kıldım. Ve namazımda üç şey diledim. İkisi kabul edildi. Biri kabul edilmedi. Harici düşmanlar onlara (Mahv edecek derecede musallat olmasın istemiştim. O ümmetime verildi. İstedim ki, boğularak helak olmasınlar, o da verildi. Aralarında düşmanlık olmasın istedim, bu reddedildi. | Ramuz el e-hadis, 146. sayfa, 4. hadis |
9127 | Rabbimi çok Kerim ve Mâcid (azamet ve şeref sahibi) buldum. Bana Cennete hesapsız girmeyi vaad ettiği yetmiş bin kişinin her birine de ayrıca yetmişer bin kişi bağışladı. dedim ki, "Ümmetim o kadarı bulmaz." Buyurdu ki: "Ben onu ağreb (müminlerin cahilleri) den tamamlarım" | Ramuz el e-hadis, 147. sayfa, 4. hadis |