No | Hadis Metni | Kaynak |
9285 | Haberiniz olsun ki, Ben, sizin için hayatım müddetince, sıdk makamındayım. Ben vefat ettikten sonra kabrimde, Surda birinci üfürmeye kadar "Ya Rabbi ümmetim ümmetim" diye nida eder dururum. Sonra benim kabul edilmiş olan duam, sura ikinci defa üfürülünceye kadar devam eder durur. | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 8. hadis |
9298 | Dikkat edin, sizden biri kardeşinin verdiği hediyeyi red etmesin. Eğer bir şey bulursa ona mukabelede bulunsun. Nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, Bana bir (koyun) kolunun ucu hediye edilse kabul ederim. Ve eğer bir kol için davet edilsem ona icabet ederim. | Ramuz el e-hadis, 171. sayfa, 1. hadis |
9300 | Evet, nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, hiç şüphesiz orada çok güzel bir su vardır. Ve muhakkak ki Allah dostları Peygamberlerin havuzlarına gelir. Allah Teala, ellerinde ateşten değnekler olan yetmiş bin melek gönderir de onlar kafirleri Peygamberlerin bu havuzlarından kovarak uzaklaştırırlar.(Peygamber (s.a.v) den Allah Teala'nın huzurunda durulduğunda orada su var mıdır diye sorulduğunda bu hadis varid oldu.) | Ramuz el e-hadis, 171. sayfa, 3. hadis |
9318 | Benden, çok hadis nakletmekten sakının, Hek kim benden bir şey naklederse, hak veya doğru söylesin. Kim, Benim söylemediğim şeyi, Bana söyledi diye isnad ederse, ateşten oturacağı yeri hazırlasın. | Ramuz el e-hadis, 173. sayfa, 7. hadis |
9320 | Günahların küçük görünenlerinden sakınınız. Zira küçük görünen günahların misali, bir vadiye inen kavmin şu işi gibidir; Onlardan biri bir odun getirdi. Öbürü bir odun getirdi. Derken, kendi ekmeklerini pişirecek şeyi taşımış oldular. Şüphe yoktur ki, küçük görünen günahlar sebebile sahibi muahaze edildiği zaman bunlar onu helak ederler. | Ramuz el e-hadis, 173. sayfa, 9. hadis |
9422 | Ey insanlar! Sanki bu dünyada ölüm bizim için değil de bizden başkasına yazılmış. Hak da sanki başkasına vacib gibi imiş. Bize göre -az miktardaki- ölüleri götürüyoruz. Komşuya götürüyormuş gibi. (Evleri kabirleri imiş gibi) Miraslarını yiyoruz. Sanki biz ölmiyecekmişiz gibi. Ne mutlu o kimseye ki, kendi ayıbı onu meşgul eder de, başkasının ayıbını görmez. Ne mutlu o kimseye ki, kendi nazarında kendini hor görür de başkasına noksanlık atfetmez. Meskenete düşmeden Allah için tevazu eder ve helalinden kazandığı malı infak eder. Düşkün ve miskin kimseleri hoş tutar. Fıkıh ve Hikmet ehli ile düşüp kalkar. Ne mutlu o kimseye ki, kendini hor görür. Kazancı helal gidişi salih olur ve kimseye bir zararı dokunmasın diye dikkat eder ve insanlardan uzlet eder. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel eder. Malının fazlasını infak eder, sözünün fazlasını ise tutar. | Ramuz el e-hadis, 183. sayfa, 5. hadis |
9475 | İslamda üç tip ev vardır. Yüksek olmayan, yüksek ve ğurfe (köşk). Yüksek olmayan eve bütün müslümanlar, sorulduğunda ancak "Ben müslümanım" diyerek girerler. Yüksek olanına ise bir kısım müslümanlar, amellerinin diğerlerinkinden daha faziletli olması sebebiyle, girerler. Ğurfe kısmına giriş sebebi ise, Allah yolunda cihaddır. Oraya girmeye, en faziletli mü'minler nail olurlar. | Ramuz el e-hadis, 188. sayfa, 11. hadis |
9483 | İslamiyet on sehimden ibarettir. Kendisinde bir tanesi noksan olan kimse hüsrandadır: "La ilahe illallah (diye) şehadet etmek ki, bu millet (din)dir. İkincisi, namaz ki o fıtrattır. Üçüncüsü, Zekat ki o temizliktir. Dördüncüsü, oruç ki o kalkandır. Beşincisi, Hac ki o şeriattır. Altıncısı, Cihad ki o Urve (sarılmak)dır. Yedincisi, Emri bil-maruf ki o vefadır. Sekizincisi, nehy-i anil münker ki o hüccettir. Dokuzuncusu, cemaattir ki, o ülfettir. Onuncusu, Taattır ki o da ismettir. | Ramuz el e-hadis, 189. sayfa, 8. hadis |
9565 | Satıcı ve alıcılar birbirlerinden henüz ayrılmamışlarsa ikisi de muhayyendir. Veya biri diğerine "Muhayyer kalalım" diyesiye kadar. | Ramuz el e-hadis, 196. sayfa, 9. hadis |
9697 | Bu yılanlarla biz bozuşup bir daha barışmamışızdır. Kim onlardan birini görürse öldürsün.(cin peri diye korkmasın. Müslümanlara böyle görünmez) Kim korkudan çekinerek öldürmezse o Bizden değildir. | Ramuz el e-hadis, 204. sayfa, 15. hadis |