Arama Sonuçları O günü

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/35913-O-gunu/530

NoHadis MetniKaynak
14317

Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:

“Ramazan ayının sOn On günü gelince, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem geceleri ibadetle ihyâ eder, ailesini uyandırır, kulluğa sOyunup paçaları sıvardı.”

Buhârî, Leyletü’l-kadr 5; Müslim, İ’tikâf 7. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 1; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 17; İbni Mâce, Sıyâm 57
14327

Enes radıyallahu anh şöyle dedi:

Amcam Enes İbni Nadr radıyallahu anh Bedir Savaşı’na katılmamıştı. Bu Ona çOk ağır geldi. Bu sebeple:

“Ey Allah’ın Resûlü! Müşriklerle yaptığın ilk savaşta bulunamadım. Eğer Allah Teâlâ müşriklerle yapılacak bir savaşta beni bulundurursa, neler yapacağımı elbette Allah Teâlâ görecektir” dedi.

SOnra Uhud Savaşı’nda müslüman safları dağılınca, -arkadaşlarını kastederek- “Rabbim, bunların yaptıklarından dOlayı özür beyan ederim” dedi. Müşrikleri kastederek de “Bunların yaptıklarından da uzak Olduğumu sana arzederim” deyip ilerledi. Sa’d İbni Muâz ile karşılaştı ve:

Ey Sa’d! istediğim cennettir. Kâbe’nin Rabbine yemin ederim ki, Uhud’un eteklerinden beri hep O cennetin kOkusunu alıyOrum, dedi. Sa’d (Olayı anlatırken) “Ben Onun yaptığını yapamadım, ya Resûlallah” dedi.

Enes radıyallahu anh devamla şöyle dedi:

Amcamı şehid edilmiş Olarak bulduk. Vücudunda seksenden fazla kılıç, süngü ve Ok yarası vardı. Müşrikler müsle yapmış, uzuvlarını kesmişlerdi. Bu sebeple Onu kimse tanıyamadı. Sadece kızkardeşi parmak uçlarından tanıdı.

Enes dedi ki, biz şu âyetin amcam ve amcam gibiler hakkında inmiş Olduğunu düşünmekteyiz:

“Mü’minler içinde öyle yiğit erkekler vardır ki, Allah’a verdikleri sözlerinde durdular. Onlardan kimi ahdini yerine getirdi (çarpıştı, şehid düştü), kimi de sırasını bekliyOr. Bunlar aslâ sözlerini değiştirmemişlerdir” [Ahzâb sûresi (33), 23]

Buhârî, Cihâd 12; Müslim, İmâre 148
14459

Ebû Hureyre'den (şöyle demiştir): Peygamber (S) şöyle dedi: "Allah şöyle buyurdu; Üç sınıf insan vardır ki, kıyamet gününde ben Onların hasmıyımdır: Biri şu kimse ki, benim adıma ye­min edip (ahd eder de) sOnra ahdini bOzar. İkincisi hür bir insanı köle diye satar da Onun parasını yer. Üçüncüsü şu kimse ki, bir işçiyi ücretle tutar, Onu çalıştırıp işi tam yaptırır da, Onun ücretini vermez"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 170
14455

İbn Abbâs (R) şöyle diyOrdu: Umer ibn Hattâb'a fulan kimsenin şarâb sattığı haberi ulaştı. Bunun üzerine Umer (R): Allah O fulan kimseyi öldürsün! O, Rasûlullah(S)'ın "Allah Yahûdîler'in canlarını alsın; Onlara iç yağları haram kılındı da Onlar bu yağları erittiler ve sattılar" buyurduğunu bilmedi mi? dedi

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 166
14451

Câbir ibn Abdullah(R)'tan (şöyle demiştir): Ensâr'dan bir kadın Rasûlullah'a:

— Yâ Rasûlullah! Benim marangOz bir kölem vardır; senin için üzerine Oturacağın bir şey yaptırayım mı? dedi.

Rasûlullah:

—  "İstersen yaptır" buyurdu,

Râvî dedi ki: Bunun akabinde kadın, Rasûlullah için O minberi yaptırdı. Nihayet cuma günü Olunca Peygamber( S) yerine kOnulan O minber üzerine Oturdu. Akabinde daha önce yanında hutbe yapar Olduğu hurma kütüğü sayha çıkardı, hattâ kendi kendine yarılacaktı. Peygamber minberden indi, Onu eliyle tuttu ve Onu kucakladı. O sırada kütük susturulmakta Olan çOcuk gibi hafîf hafîf inliyOrdu. Ni­hayet kararlaşıp sustuktan sOnra Rasûlullah:

— "O, yanında edildiğini işitmekte Olduğu Zikru'llah için ağladı" buyurdu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 47
14446

îbn Abbâs(R)'tan (şöyle demiştir): Rasûlullah (S) şöy­le hitâb buyurdu: "Şübhesiz Mekke'yi Allah haram kılmıştır. Mek­ke benden evvel hiçbir kimse için halâl Olmadı, benden sOnra da hiçbir kimse için halâl Olmayacaktır, O ancak bir günün bir saatinde benim için halâl Olmuştur. Mekke'nin Otu kOparılmaz, ağacı kesilmez, av hayvanı ürkütülmez, Mekke'nin yitiği yerden alınmaz, ancak sahibini arayıcı alabilir".

Abdulmuttalib'in Oğlu Abbâs: Kuyumcularımız ve evlerimizin tavanları için ızhır müstesna Olsun, dedi. Bunun üzerine Rasûlullah: "Izhır müstesna" buyurdu.

İkrime: Av hayvanı ürkütülmez nedir bilir misin? O, hayvanı göl­geden uzaklaştırman ve yerine kOnmandır, dedi.

Abdulvahhâb, Hâlid'den: Kuyumcularımız ve kabirlerimiz için, diye söylemiştir

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 42
14341

Aynı hadisi Müslim’in Hz. Âişe’den rivayetine göre Âişe radıyallahu anhâ, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu haber vermiştir:

“Gerçek şu ki, her insanın vücudunda 360 eklem (ve kemik) bulunmaktadır. Kim bu eklem sayısı kadar Allahü ekber, elhamdülillah, lâ ilâhe illallah der, Allah’dan bağışlanma diler, insanların yOlu üzerinden taş, diken veya kemik gibi şeyleri kaldırır, iyiliği emreder veya kötülükten nehyeder ise, O günü kendisini cehennemden uzaklaştırmış Olarak geçirir.”

 

Müslim, Zekât 54
14444

Abdullah ibn Ebî Evfâ(R)'dan (şöyle demiştir): Bir adam çarşıda satış esnasında müslümânlardan bir kimseyi satılık mal hakkında satın almaya ikna etmek için "Bu malın bedeline, müşteri­nin vermediği bir bedel verdiğini" Allah'a yemîn ederek, malına re­vâc vermişti. Bu vak'a üzerine şu âyet indi: "Hakikat Allah'a Olan ahidlerine ve yeminlerine bedel az bir bahâyı satın alanlar; işte Onlar için âhirette hiçbir nasîb yOktur. Allah kıyamet günü Onlarla kOnuş­maz» Onlara bakmaz» Onları temize çıkarmaz. Onlar için pek acıtıcı bir azâb vardır" (Âli imrân: 77)

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 40
14350

Ebû Hüreyre radıyallanu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Allah Teâlâ’nın hataları bağışlamasına ve dereceleri yükseltmesine vesile Olan iyilik ve hayırları size açıklayayım mı?” diye sOrdu.

Ashâb-ı kirâm:

Evet, (açıkla) ey Allah’ın Resûlü! dediler. Hz. Peygamber: “Meşakkatli de Olsa abdesti tam almak, mescidlere dOğru adımları çOğaltmak, namazdan sOnra gelecek namazı beklemek... İşte sizin ribâtınız (hudut gözcülüğünüz)” buyurdu.

 

Müslim, Tahâret 41. Ayrıca bk. Tirmizî, Tahâret 39; Nesâî, Tahâret 180; İbni Mâce, Tahâret 49, Mesâcid 14, Cihâd 41
14354

Câbir İbni Abdullah radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Herhangi bir müslümanın diktiği ağaçtan yenen şey Onun için sadakadır. Çalınan şey de sadakadır; eksiltilen de Onun için sadakadır.” Müslim, Müsâkât 7

Müslim’in bir başka rivâyetinde (Müsâkât 10) şöyle buyurulur:

“Müslüman bir kişi bir ağaç diker de Ondan insan, hayvan veya kuş yerse, bu yenen şey kıyamet gününe kadar O müslüman için sadaka Olur.” Yine Müslim’in bir rivâyetinde de (Müsâkât 9, 12) şöyle buyurulmaktadır:

“Bir müslüman bir ağaç diker veya ekin eker de Ondan bir insan veya kurt-kuş yerse, bu O müslüman için sadaka Olur.”

Buhârî (Hars 1, Edeb 27) ve Müslim bu sOn hadisi Enes İbni Mâlik’ten rivâyet etmişlerdir.

Müslim, Müsâkât 7