Arama Sonuçları Bu ya

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/36199-Bu-ya/1480

NoHadis MetniKaynak
13835 Uykuya yatınca sağ elini yanağı altına koyar ve: "Allahümme gınî azâbeke yevme teb'asu ibâdeke" (Allahım kıyamet günü kullarını dirilttiğinde beni azabından koru) Buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 541. sayfa, 5. hadis
13845 Beyti Şerife baktıklarında şöyle dua ederlerdi: Allahümme zid Beytike hâzâ teşrîfen ve ta'zîmen ve tekrîmen ve birren ve mehâbeten." (Allahım Senin Bu Beytinin şerefini artır. Ona tazimi, tekrimi, iyilik ve mehabeti ziyade eyle)Ramuz el e-hadis, 541. sayfa, 15. hadis
13846 Yeni aya baktıklarında şöyle dua ederlerdi: "Allahım Bu hilali mübarek ve iyilik ayı kıl. Ey hilal, seni yaratan ve güzelleştiren Allah'a iman ettim. Ne yücedir o Allah ki, yaratanların en güzelidir."Ramuz el e-hadis, 541. sayfa, 16. hadis
13847 Fırtına şiddetlendiğinde, rüzgara karşı dururlar ve iki dizleri üzerine kalkıp ellerini uzatarak şöyle dua ederlerdi: "yarabbi, Bu rüzgarın hayrını ve onunla gönderilenin iyiliğini Senden isterim. Onun şerrinden ve onunla gönderilenin zararından Sana sığınırım. Allahım onu bir Rahmet kıl ve azab vesilesi eyleme. ya Rabbi onu rahatlık vesilesi kıl ve onu faydasız kılma."Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 1. hadis
13849 Bir adamı yüzü koyun ve örtüsüz yatarken görürlerse, ayakları ile dürterler ve: "Bu Allahın en sevmediği bir yatış şekli" derlerdi.Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 3. hadis
13854 En çok yaptıkları duaları şöyle idi: "ya mukallibel kulûb, sebbit kalbî alâ dînike.": (Ey kalbleri çeviren Rabbım, kalbimi dinine sabit kıl) Bu husus sorulduğunda şöyle demişlerdi: "Hiç bir kimse yoktur ki, kalbi Allahın parmaklarından iki parmak arasında olmasın. Allah kimi dilerse onu doğrultur, kimi de dilerse onu kaydırır.Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 8. hadis
13886 Efendimiz (s.a.v)'in bir kılıcı vardı. Kabzası ve kınının ucu gümüş işlemeli idi. Ayrıca gümüşten halkaları vardı, ismine "Zülfikar" denilirdi. Ok ve yayı vardı, ismine "Zessedat" denirdi. Ok mahfazası vardı, ismine "Zelcuma" denirdi. Bakır işlemeli bir zırhı vardı, ona "Zatül fudul" denirdi. Kargısı vardı, "Enneb'âü" denirdi. Kalkanı vardı, "Zagan" denirdi. Al bir atı vardı, adına "Mürtecis" denirdi. yağız bir atı vardı, ona "Sekıb" denirdi. Bir eğeri vardı, ona "raac" adı verilirdi. Boz bir katırı vardı, ona "Düldül" denirdi. Bir devesi vardı, "Kusva" denilirdi. Bir merkebi vardı, ona "yafur" denirdi. bir yaygısı vardı, "kez" denilirdi. Bir harbisi vardı ona "Nemr" denirdi. Bir ibriği vardı, ona "Sadr" adı verilirdi. Bir aynası vardı, ona "Midelle" adı verilirdi. Bir makası vardı, ona "Câmi' " denilirdi. Beyaz bir çuBuğu vardı, ona da "Memşûk" denilirdi.Ramuz el e-hadis, 544. sayfa, 10. hadis
13901 Zan ile iş yapmaz, bir kimsenin diğer bir kimse aleyhine lafını kaBul etmezdi.Ramuz el e-hadis, 545. sayfa, 9. hadis
13950 Uyudukları zaman misvak baş ucunda Bulunurdu. Ve uyandıkları zaman da ilk önce misvak kullanırlardı.Ramuz el e-hadis, 548. sayfa, 3. hadis
13958 Mü'minlerin zayıflarına gidip onları yoklar, hastalarını ziyaret eder, onların cenazelerinde hazır Bulunurlardı.Ramuz el e-hadis, 548. sayfa, 11. hadis