No | Hadis Metni | Kaynak |
11808 | Bir müslümana bir musibet isabet ederde o mahzun olur ve "İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn" derse, Allah meleklere şöyle buyurur: "Ben onun yüreğini sızlattım, o sabırla karşıladı ve sevap umdu, onun sevabını Cennet kılın." Ve o kimse musibeti hatırlayıp o sözü her defasında tekrar ederse, Allah da ona ecrini yeniler. | Ramuz el e-hadis, 380. sayfa, 6. hadis |
11813 | Arzda hiç bir mevki yoktur ki, orda Allah'ın ismi zikredilince o yer ferahlanmasın ve Allah'ın zikri ile yerin yedi kat altına kadar ve etrafındaki yeryüzü kıt'alarına karşı da iftihar arz etmesin. Bir mü'min bir yerde namaz kılmak isterse yer bezenir ve süslenir.(Gönül paslı olmasa bu görülebilir.) | Ramuz el e-hadis, 381. sayfa, 1. hadis |
11875 | Oruçlu olarak sabahlayan bir kul yoktur ki, kendisine gök kapıları açılmasın, azaları tesbih etmesin, dünya göğünün ehli ona mağfiret istemesin. Akşama kadar eğer bir de namaz kılarsa, o gökleri nurlandırır ve Cennetteki hurilerden zevceleri "onu görmeye iştiyakımız arttı, tez kavuştur" derler. Eğer tehlil, tesbih veya tekbir getirirse onu yetmiş bin melek karşılar ve onların sevabı gün hitama erinceye kadar yazılır. | Ramuz el e-hadis, 386. sayfa, 3. hadis |
11900 | Müslümanlardan iki kişi yoktur ki, karşılaştıklarında musafaha yapsınlar da, ayrılmadan evvel mafiret olmasınlar. | Ramuz el e-hadis, 388. sayfa, 5. hadis |
11901 | İki müslüman yoktur ki (anne-baba) aralarında baliğ olmadık üç evlat olsun da bunlar kendilerine Cehenneme karşı muhkem bir kale olmasın. Dediler ki: "Ya Resulallah iki olursa?" Buyurdu ki: "İki de olsa." Dediler ki: "Bir olursa?" Buyurdu ki: "Bir de olsa öyle, fakat ilk sadme anında sabrederse." | Ramuz el e-hadis, 388. sayfa, 6. hadis |
11907 | Hiç bir nimet yoktur ki, her karşılaştığında kul "hamdini" yenilesinde Allah ona sevabı tazelemesin. Hiç bir musibette yoktur ki, her hatırlandıkça kul yeniden "İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râci'ûn" desin de Allah onun ecir ve sevabını yenilemesin, bu olmaz. | Ramuz el e-hadis, 388. sayfa, 12. hadis |
11970 | Mekarim-i ahlak on şeydir. Adamda bulunur, oğulda olmaz, oğulda olur, babada olmaz, kölede olur efendisinde olmaz. Allah onları saadet murad ettiği kimselere taksim eder: Sözü doğru olmak, harpte sadakat, saili boş çevirmemek, iyiliği karşılıksız bırakmamak, hıfzı emanet, sıla-ı rahim, kendisini komşuya karşı borçlu bilmek, yol arkadaşına kendini borçlu bilmek, misafiri ağırlamak ve hepsinin başı da hayadır. | Ramuz el e-hadis, 394. sayfa, 3. hadis |
12077 | Bir kimse Allah yolunda gazaya yardım gönderse, kendisi de evinde otursa, onun için her bir dirheme karşı yedi yüz dirhem vardır. Kim de Allah yolunda canı ile gaza eder ve Onun rızası uğruna infakta bulunursa, onun her bir dirhemine yedi yüz bin dirhem vardır. | Ramuz el e-hadis, 401. sayfa, 11. hadis |
12085 | Bir kimse din kardeşine sûi zanda bulunursa, Rabbına karşı kötülük yapmış olur. Zira Allah şu mealde buyurur: "Zannın çoğundan sakının." | Ramuz el e-hadis, 402. sayfa, 3. hadis |
12094 | Bir adam size Allah'ın adını vererek sığınırsa, siz onu himayenize alın. Allah adını vererek bir şey isterse boş çevirmeyin. Allah adını vererek himayenize alınmak isterse alın. Birisi sizi davet ederse icabet edin. Size bir maruf (iyilik) yaparsa karşılığını verin. Eğer karşılık verecek bir şey bulamazsanız eseri görülünceye kadar ona dua edin. Ki, böylece onu mükafatlandırmış olursunuz. | Ramuz el e-hadis, 402. sayfa, 12. hadis |