No | Hadis Metni | Kaynak |
10899 | Yakında seninle Aişe (r.anha) arasında bir hadise olacak(bunu Hz. Ali (r.a.)'a söylemişti). Hz.Ali (r.a.) dedi ki: "Öyle ise Ya Rasulallah, ben onların en fenasıyım." Buyurdu ki: "Hayır. Lakin bu hadise olduğunda sen onu evine(mahalli emanına) teslim et (cemel vakası). | Ramuz el e-hadis, 303. sayfa, 2. hadis |
10903 | Sizin üzerinize bazı umera peydah olur. Namazı vakitlerinden geciktirir ve bidat çıkarırlar. İbni Mesud (r.a.) dedi ki: "Onlara yetişirsem ne yapayım?" Buyurdu ki: "Ey Ümmü abdin oğlu, benden nasıl yapacağını soruyorsun. Allah'a isyan edene itaat yoktur". | Ramuz el e-hadis, 303. sayfa, 6. hadis |
10913 | Benden sonra bazı valiler gelecek, iyisi iyiliği ile, kötüsü de kötülük üzere valilik yapacak. Siz bunları dinleyin. Hakka uygun herşeyde kendilerine itaat edin. Arkalarında namaz kılın. Eğer iyilik yaparlarsa hem size, hem onlara. Fenalık yaparlarsa sizin lehinize, onların aleyhine olur. | Ramuz el e-hadis, 304. sayfa, 5. hadis |
10953 | Mescid'i Havf'de (minada) yetmiş Peygamber namaz kıldı. Onlardan birisi Musa (a.s.) dır ki, sanki Ben onu, üzerinde katvânî iki aba olduğu halde, Şemua kabilesinin ağzına liften yular vurulmuş develerinden bir deve üzerinde, ihramlı olarak ve iki saç örgüsü ile görüyor gibiyim. | Ramuz el e-hadis, 307. sayfa, 12. hadis |
10995 | Allah Teala temsil getirdi ki, bir doğru yol o yolun iki tarafında iki sur var. Onlarda açık kapılar ve o kapılar üzerinde sarkıtılmış perdeler var. O doğru yolun giriş kapısının üzerinde bir davetçi var ki şöyle bağırır: "Ey insanlar hepiniz bu yola girin, sapmayın." Yolun üstünde diğer bir davetçi de, bir kimse bu perdelerden birisini açmak istediği zaman der ki: "Sakın o perdeyi açma. Eğer onu açarsan harama girersin." İşte bu doğru yol islamdır. İki tarafındaki surlar, Allah'ın hudutlarıdır. açık kapılar Allah'ın haram kıldıklarına açılır. Bu yolun başındaki davetçi, Allah'ın kitabıdır. Yolun üstünden davet eden diğeri ise her müslümanın kendi kalbindeki Allah öğütçüsüdür. | Ramuz el e-hadis, 310. sayfa, 13. hadis |
11031 | Tûbâ bir ağaçtır. Allah onu kudret eliyle dikmiştir ve ruhundan ona nefyetmiştir. Cennet ehlinin elbiseleri ondan dikilir ve dalları Cennet sularından taşar. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 11. hadis |
11043 | Acebdir şu mü'minin işi, herşeyi olduğu gibi hayırdır. Ve bu, mümine mahsustur. Sevinç verici halde şükreder, ona hayır olur. Zarara uğradığında sabreder, gene hayır olur. | Ramuz el e-hadis, 314. sayfa, 12. hadis |
11045 | Taaccüb ederim şu mü'mine ve onun hastalıktan sızlanmasına. Eğer bilse, hastalıkta kendisi için neler var, isterdi ki Aziz ve Celil olan Rabbına mülaki oluncaya kadar ömrü hastalıkla geçsin. | Ramuz el e-hadis, 315. sayfa, 1. hadis |
11047 | Acaiptir o gafilin hali ki, kendisi gafildir fakat kendisinden gaflet edilmiyor. Aceptir o adamın hali ki, o, dünyaya talib, ölüm de ona talib. Aceptir o adama ki, Rabbi ondan hoşnud mu değilmi bilmeden, ağız dolusu güler. | Ramuz el e-hadis, 315. sayfa, 3. hadis |
11057 | Size gazada şu on şey mubahtır: (Ganimet taksime girmeden) Yemek, katık, meyva, ağaç, sirke, zeytin yağı, taş, toprak, odun, taze deri. | Ramuz el e-hadis, 316. sayfa, 1. hadis |