No | Hadis Metni | Kaynak |
13497 | Deccalden evvel yetmiş küsur deccal olacaktır. (73-79kadar) | Ramuz el e-hadis, 518. sayfa, 3. hadis |
13514 | Efendimiz (s.a.s.) sıfatça, cemali Peygamberisi ile insanların en güzeli idi. Uzuna meyleden bir boyu vardı. Omuzları arası geniş ve yüz etleri hafifti. Saçlarının siyahı kuvvetli, gözleri sürmeli, kirpikleri uzundu. Ayağı ile yere bastığında tamamiyle basardı. Ayak çukuru hafifti. Ridasını omuzlarından bırakınca gümüş parçası gibi görülürdü. Gülünce mübarek ağzından nur parlardı. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 9. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13531 | Efendimiz (s.a.v.) in mübarek kelamlarında kesiklik ve yavaşlık vardı. (Tane tane konuşurdu acele söylemezdi.) | Ramuz el e-hadis, 521. sayfa, 1. hadis |
13574 | Yatacakları zaman ellerini yanağının altına kor: "Bismike Allahümme ahyâ ve bismike emûtü.": (Ancak isminle yaşarım, isminle ölürüm) buyurur uyandıklarında da,: "Elhamdülillahillezi ahyana ba'de mâ emâtenâ ve ileyhin nüşûr": (Hamd o Allah'a mahsustur ki, bizleri ölü hale getirdikten sonra tekrar diriltti. Öldükten sonra diriltmek ancak O'na mahsustur) buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 5. hadis |
13576 | Yatacaklarında "Kul ya Eyyühel kâfirûn" suresini sonuna kadar okurlardı. | Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 7. hadis |
13577 | Efradı ailesinden birini sıtma tuttuğunda bulamaç emrederlerdi. Yapılıp iki kere verilirdi. Sonra şöyle buyururdu; Bu, mahzun gönlü takviye eder ve üzüntüyü giderir. Sizden birinin su ile yüzündeki kiri giderdiği gibi. | Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 8. hadis |
13625 | İftar ettiği zaman şöyle buyururdu: "Hamd olsun o Allah'a ki, bana yardım etti de oruç tuttum. Ve bana rızık verdi de iftarımı açtım." | Ramuz el e-hadis, 527. sayfa, 1. hadis |
13666 | Cebrail (a.s) kendine gelip "Bismillahirrahmanirrahim" diye okuduğunda bir surenin nazil olacağını bilirlerdi. | Ramuz el e-hadis, 529. sayfa, 9. hadis |
13684 | Defi hacetten çıktıklarında: "Elhamdülillahillezi ahsene ileyye fi evvelihî ve ahirihî": (Evvelinde ve sonunda bana ihsan eden Allah'a hamd olsun) buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 530. sayfa, 9. hadis |