No | Hadis Metni | Kaynak |
7524 | Sizden biri, müslümanlar arasında hüküm vermek durumunda kaldığı zaman, sesini iki hasımdan birine yükselttiğinden daha fazla diğerine yükseltmesin. | Ramuz el e-hadis, 23. sayfa, 1. hadis |
7573 | Müezzin ezan okuduğu zaman şeytan mescidden sür'atle çıkar, müezzin sükut edince de geri döner. Müezzin kamet alınca, şeytan sesli bir şekilde yellenerek yine mescidden çıkar, sükut edince tekrar döner de namazda bulunan müslüman kişi ile nefsi arasına girer. Böylece o şahıs namazını fazla mı, yoksa noksan mı kıldı bilemez olur. Sizden biriniz böyle bir durumla karşılaştığında, otururken, selam vermeden önce, iki secde yapsın ve sonra selam versin. | Ramuz el e-hadis, 26. sayfa, 7. hadis |
7893 | Bir genci (siret ve suretle) müslüman kisvesinde gördüğünüzde işte o sizin en hayırlılarınızdandır. İki bıyığını uzatmış, elbisesini yerde sürüyen yaşlı bir kimseyi görürseniz bilin ki, o da sizin en şerlilerinizdendir. | Ramuz el e-hadis, 47. sayfa, 16. hadis |
7939 | Sizden birine namazda bulunduğu sırada şeytan: "Senden bir hades mi vuku buldu?" diye bir şüphe sokarsa, o kimse ona içinden: "Yalan söyledin" desin. Ta ki, kulağı ile bir ses veya burnu ile bir koku duymuş olsun. Sizden biri namaz kılarken fazla veya noksan kıldığını bilemez ise son ka'dede iki secde yapsın (sehiv secdesi) | Ramuz el e-hadis, 51. sayfa, 2. hadis |
7945 | Sizden biri namazında üç veya dört rek'at kıldığı hususunda tereddüte düşerse şüpheyi atsın ve namazını kendisine yakın gelene göre bina etsin; sonra selamdan önce iki secde yapsın (sehiv secdesi). Bu takdirde, şayet beş kılmışsa namazı, melekler vasıtasıyla altıya tamamlanmış addedilir. Şayet dört rek'at kılmışsa, bu iki secde şeytanın vesvesesini bozmaya vesile olur. | Ramuz el e-hadis, 51. sayfa, 8. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8865 | Şehidin kanından ilk damla ile günahları afv olur. İkincisi ile iman elbisesi giydirilir. Üçüncü damla ile hurilerle tezvic olunur. | Ramuz el e-hadis, 120. sayfa, 6. hadis |
10036 | Müzzine sesinin gittiği kadar mağfiret olunur. Ve ona o mesafedeki yaş ve kuru herşey şehadet eder. Namaza gelen adama da yirmibeş namaz sevabı yazılır. Ve onun iki namazı arasındakilere kefaret olur. | Ramuz el e-hadis, 229. sayfa, 9. hadis |
10433 | Sizinle beni Esfer arasında sulh olur. Sonra onlar, muahedeyi bozarlar ve on iki bin kişilik, seksen fırkalık bir kuvvetle üzerinize yürürler. (Amik ovası hadisesi) | Ramuz el e-hadis, 258. sayfa, 3. hadis |
10517 | Üç kimse Cennete hesapsız girecektir: Elbisesini yıkar amma, yerine giyeceği başka şeyi yoktur. İki tencere yemeği aynı anda bulunmaz, ailesinden içecek bir şey istediğinde "Hangisinden?" diye soracak durumda olmaz. | Ramuz el e-hadis, 266. sayfa, 10. hadis |