No | Hadis Metni | Kaynak |
10207 | Yukarı el aşağıdaki elden hayırlıdır. Efradı ailenden vermeye başla. Sadakanın yarısı varlıktan verilendir. (Sebebi gözü kalmış olmamak ve gözünde büyümemek). Kim ki (dünyevi hususta) istiğna ederse, Allah onu müstağni (ihtiyaçsız) kılar. Kim ki elini gözünü ötekinden berikinden çekerse Allah da ona iffet ihsan eder.(Gönül zenginliği ve afıflık nefisle mücadeleden olur) | Ramuz el e-hadis, 241. sayfa, 4. hadis |
10558 | Allah (z.c.hz.)'leri Adem oğlundan çıkanı dünyaya misal olarak gösterdi. Bu, gaita ve idrardan kinayedir. Yani insandan çıkan şeyler, bundan evvel, çeşitli, temiz yumuşak yemeklerdi ve temiz ve içilmesi hoş içeceklerdi de, bunun akibeti gördüğünüz gibi oldu. İşte dünya da nefis ve hoş manzaralıdır. Nefislerde bu süsünden dolayı bu dünyaya heves eder. Cahil, akibetini düşünmeyip onun dışını ziynetine, ebedi kalıcı zannederek aldanır. Akıllının kalbi ise ona yatmaz. Bilgisi ile ona aldanmaz. Bilir ki o, muvakkat bir fanidir. Bir müddet faydası olsa da, ölüm, dünyada yaşayana çaresiz gelecek ve dünyadan onun alakasını kesecektir. | Ramuz el e-hadis, 271. sayfa, 15. hadis |
10671 | Kadınların hayırlısı, yüzüne bakınca hoşnud olunan, emredilince itaat eden, nefsi ve malı hususunda kocasının sevmediği şeyle ona muhalefet etmiyen kadındır. | Ramuz el e-hadis, 280. sayfa, 10. hadis |
11043 | Acebdir şu mü'minin işi, herşeyi olduğu gibi hayırdır. Ve bu, mümine mahsustur. Sevinç verici halde şükreder, ona hayır olur. Zarara uğradığında sabreder, gene hayır olur. | Ramuz el e-hadis, 314. sayfa, 12. hadis |
11064 | Allah (z.c.hz.) Adem (a.s.)'a san'atlardan bin türlü san'at öğretti ve ona şöyle buyurdu: "Evlatlarına ve zürriyetine, 'rızık hususunda sabredemezseniz, bu san'atlardan biri ile talebinizi yapın. Din ile geçim talebine kalkmayın' de. Zira din sırf benim içindir. Yazık din ile dünya taleb edene, veyl ona." | Ramuz el e-hadis, 316. sayfa, 8. hadis |
11314 | Beni İsrail'den iki kişi arkadaş idiler. Birisi günahkar diğeri ise ibadeti hususunda çalışkandı. Çalışkan olan diğerini günah üzere gördükçe "Vazgeç" diyordu. Onu bir gün bir günah üzere buldu da ona yine şöyle dedi: "Vazgeç." Bunun üzerine o günahkar olan dedi ki: "Beni yalnız bırak. Rabbim seni bana gözcü mü gönderdi.?" Diğeri ise dedi ki: "Vallahi Allah seni mağfiret etmez ve Cennetine sokmaz. "İkisinin de ruhu kabz olundu ve Rabbül aleminin huzurunda içtima ettiler. (Günahkar olan abid olana) "Beni tanıdın mı? Veya önünde olana kadir oldun mu?" Allah Teala da günahkar olana buyurdu ki: "Git Rahmetimle Cennete gir." Abid içinde: "Ötekini Cehenneme götürün" buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 14. hadis |
11489 | Allah, aklı yarattığında ona şöyle buyurdu: "Gel", o da geldi. Sonra ona buyurdu: "Git", o da gitti. Sonra ona buyurdu. "Otur", o da oturdu. Sonra ona buyurdu: "Konuş", o da konuştu. Sonra ona buyurdu: "Sus", o da sustu. Sonra buyurdu ki: "Bana senden sevgili ve daha kerim olan bir mahluk yaratmadım. Seninle tanınırım, seninle Hamd edilirim, seninle itaat olunurum, Seninle alırım, seninle veririm. Seni hesaba çeker, muhatab ederim. Sevab sana, ceza da sana. Sana en büyük ikram da "Sabır" dır." | Ramuz el e-hadis, 353. sayfa, 3. hadis |
11736 | Bir kul bir şeyi ancak ve yanlız Allah için terk ederse, Allah o kula, din ve dünya hususunda ondan daha hayırlısını, ona bedel olarak ihsan edecektir. | Ramuz el e-hadis, 373. sayfa, 12. hadis |
11888 | Bir mü'min yoktur ki, ona eza eden bir komşusu olmasın. O mü'minin dağ başında da olsa, Allah ona eziyet eder bir şeytan yaratır. | Ramuz el e-hadis, 387. sayfa, 5. hadis |
11978 | Kim Allah'ın muhabbetini, kendi muhabbetine tercih ederse, Allah ona halkın meşakkati hususunda kafi gelir. | Ramuz el e-hadis, 395. sayfa, 1. hadis |