No | Hadis Metni | Kaynak |
11046 | Cennetin derecelerinin adedi, Kur'an'ın ayetleri adedincedir ve ehli Kur'an'dan kim Cennete girerse, kimse onun derecesinde olmaz. | Ramuz el e-hadis, 315. sayfa, 2. hadis |
11142 | Melhame-i kübra gününde müslümanların merkezi Şam şehrinde "Ğûta" denilen yerdedir. O gün müslümanların menzillerinin en hayırlısı orasıdır. | Ramuz el e-hadis, 322. sayfa, 10. hadis |
11181 | Yahudi ve nasarayı Allah kahretsin.Peygamberlerinin kabirlerini mescid edindiler. Siz Arab arazisinde iki din bırakmayın. (Cidde'ye konsolos sokana kadar bu hal devam etmiştir.) | Ramuz el e-hadis, 326. sayfa, 9. hadis |
11260 | Bu kadın, çocuklarına olan şefkatinden dolayı Allah (z.c.hz.)'nin merhametine mazhar oldu. (İki çocuğu ile bir kadın gelmişti. Kendisine üç hurma verildi. Çocuklar hurmalarını yedikten sonra annelerininkine gözlerini diktiler de o da elindekini bölüp onlara verdi. Bunun üzerine bu hadis varid oldu.) | Ramuz el e-hadis, 333. sayfa, 9. hadis |
11307 | Cennetteki huriler yakut ve mercan gibidirler. Adam onlardan birinin yüzüne bakar da, kendini onun yanağında, aynada gördüğünden daha berrak görür. Onların incilerinin en ednası şark ile garbı ışıklandırır. Ona bakış, üstündeki yetmiş kat elbiseden iliğine kadar işler. | Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 7. hadis |
11498 | İşlerinin başına kadın geçiren kavim asla iflah olmaz. | Ramuz el e-hadis, 354. sayfa, 4. hadis |
11538 | Eğer Allah (z.c.hz)'ni hakkıyla tanısaydınız denizler üzerinde yürür ve duanızla dağlar oynardı. Allah'dan hakkıyla korksaydınız cehilsiz ilme nail olurdunuz. Lakin bu hadde kimse erişmemiştir. Denildi ki: "Ya Resulallah sen de mi?" Buyurdu ki: "Bende; Allah azze ve celle bütün işlerinin bir kimsenin anlayabilmesinden daha büyük değil midir? (Onun zatının ve işlerinin künhüne erişilemez.) | Ramuz el e-hadis, 357. sayfa, 8. hadis |
11653 | Afiyet ehli, kıyamet günü, Aziz ve Celil olan Allah'ın bela ehline olan sevablarını gördüklerinde, derilerinin makaslarla doğranmış olmasını dileyeceklerdir. | Ramuz el e-hadis, 367. sayfa, 9. hadis |
11765 | Yeryüzünde bir müslüman yoktur ki, farz namaz için layıkı ile abdest alsın da, o gün ayaklarının yürüdüğü, ellerinin tuttuğu, gözlerinin baktığı, kulaklarının dinlediği, dilinin söylediği, nefsinin arzulamadığı fena şeyler mağfiret olmasın. | Ramuz el e-hadis, 376. sayfa, 3. hadis |
11961 | Maruf ile emredin, münkerden neyhedin. Allah'a dua edip de duanız kabul edilmeyecek hale gelmeden evvel ve af dileyip de mağfiret olunmayacağınız hale gelmeden önce. Muhakkak ki, marufu emretmek mürkeri nehyetmek eceli yaklaştırmaz. Yahudilerin bilginleri, Nasaranın rahipleri, marufu emretmeyi ve münkeri nehyetmeyi terk ettikleri zaman, Aziz ve Celil olan Allah onlara Peygamberlerinin diliyle lanet etti. Sonra onları umumi azaba duçar etti. | Ramuz el e-hadis, 393. sayfa, 5. hadis |