No | Hadis Metni | Kaynak |
8565 | Allah (z.c.hz.) kıyamette şöyle buyurur: "Nerede Benim Celalimden ötürü muhabbet edenler? onları kendi gölgemde (Arşın gölgesinde) gölgelendireceğim. Öyle bir günde ki, o günde Benim gölgemden başka gölge yoktur." | Ramuz el e-hadis, 94. sayfa, 10. hadis |
8578 | Arzlar, her arz ile onu takip eden arz arası, 500 senelik mesafedir. Birincisi bir balık üzerindedir. Öyle bir balık ki, iki ucu gökte, balık kaya üzerinde, kayayı da bir melek tutuyor. İkinci arz tabakası ise havayı hapseden tabakadır. Allah (z.c.hz.) Ad kavmini helak edeceği zaman onun melaikesine emretti: "Bir delik aç" O da: "Bir öküz burnu kadar açayım mı?" dedi. Allah: "Hayır, o bütün insanları helaka yeter. Sen bir yüzük kadar aç." O rüzgar öyle bir rüzgardır ki, Allah Teala kitabında onun hakkında şu mealde buyurmuştu: "O rüzgar, uğradığı şeyi, çiğnenmiş ot parçası gibi yaptı." Üçüncü tabakada cehennem taşları vardır. Dördüncü tabakada cehennem kibritleri vardır. Dediler ki: "Cehennem için kibrit var mı?" Evet var, dedi. Allah'a yemin ederim ki, o Cehennemde kibritten öyle bir vadi var ki, oraya dağlar gönderilse erirdi. Beşinci tabakayı Cehennem yılanları teşkil ediyor. onların ağızları kafirleri yalıyor, onda et bırakmıyor, sinir ve kemik kalıyor. Altıncı tabakada Cehennem akrebleri var. onların en küçükleri katır kadardır. Kafirlere tekme vurur. Onu sokması, Cehennem ateşini unutturur. Yedinci tabakada iblis hapsedilmiştir. Bir eli önde bir eli arkada demire bağlanmıştır. Allah onu birine musallet edeceği vakit çözer. (İşini bitince tekrar bağlanır.) | Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 11. hadis |
8632 | Şu on alâmet olmadan kıyamet gelmez: Duhan, Dabbetül arz, Deccal, Güneşin garbtan doğuşu, Üç yerde yere batış, Şark, Garb ve Ceziretül Arab'da, İsa ibni Meryem'in inmesi, Ye'cüc ve Mec'ücün çıkması ve Aden içinden bir ateş çıkması ve insanları mahşere (Şam'a) sürmesi ve yanlarından ayrılmaması. Öyle ki onla geceleyince o ateş de geceler. Kaylûle yaptıklarında o da yanlarında bekler. (Yanlarından ayrılmaz.) (Bu on alâmet oluş sırasına göre değildir.) | Ramuz el e-hadis, 100. sayfa, 5. hadis |
8752 | İnsanlar mallarını çoğaltmak peşindedir. Ashabım ise azaltma peşindedir. onlara kötü söz söylemeyin. Kötü söz söyleyenin üzerine Allah'ın lâneti olsun. | Ramuz el e-hadis, 109. sayfa, 9. hadis |
8761 | Riyanın azı da şirktir. Allah'ın dostlarına düşmanlık edenler, Allah'a ilânı harb etmiş gibidirler. Allah ebrarı, ahfiyayı ve etkiyayı sever. onlar öyle kimselerdir ki, kaybolurlarsa bulunmazlar, hazır olurlarsa aranmazlar ve bilinmezler. onların kalbleri hidayet kandilleridir. Karanlık yerlerden çıkarlar. | Ramuz el e-hadis, 110. sayfa, 2. hadis |
8768 | İblis, su üzerinde tahtını kurar. Askerlerini etrafa gönderir. onların fitnesi en fazla olanını kendisine yaklaştırır. Askerlerden biri gelir: "Birine şöyle, böyle yaptım" der. O da: "Sen bir şey yapmadın" diye çıkışır. Bir diğeri de: "Ben bir adamın hanımı ile arasını açtırasıya kadar onu terk etmedim." der. İblis onu yanına yaklaştırır: "İşte aradığım sensin" der. | Ramuz el e-hadis, 110. sayfa, 9. hadis |
8824 | Sizin amelleriniz akrabanızdan olan ölülere duyurulur. İyi ise sevinirler, kötü ise şöyle dua ederler: "Yarabbi bize nasıl hidayet ettinse onlara da hidayet etmeden canlarını alma." | Ramuz el e-hadis, 115. sayfa, 7. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8861 | Cennet ehli ulemaya Cennette de muhtaç olur. Şu şekildeki, Cuma günü Allah Tealâ hazretlerinin huzuruna gidilince ve Allah onlara "İstediğinizi isteyin" deyince ne isteyeceklerini şaşırırlar. Ve ulemaya dönerler. Âlimler de hallerine göre tavsiyelerde bulunur. "Şöyle, şöyle isteyin" derler. Böylece âlimlere dünyada muhtaç oldukları gibi Cennette de muhtaç olurlar. | Ramuz el e-hadis, 120. sayfa, 2. hadis |
8932 | Bir kavim bir kavmi çok sevdi ve bunun yüzünden helak oldu. Siz böyle olmayın. Bir kavim de başka bir kavme çok buğz etti ve ondan dolayı helak oldu. Siz onlar gibi de olmayın. | Ramuz el e-hadis, 127. sayfa, 8. hadis |