Arama Sonuçları Onları bir

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/37140-Onlari-bir/70

NoHadis MetniKaynak
9191 Allah Teala İmran oğlu Musa (a.s.)'a şöyle vahyetti: "Ümmeti Muhammed (s.av) içinde öyle kimseler vardır ki; onlar her yüksek yerde veya bir vadide durduklarında "Lâ ilahe İllallah" diye şehadet getirirler. İşte Onların mükafatları, Peygamberlerin mükafatları gibidir."Ramuz el e-hadis, 156. sayfa, 4. hadis
9226 Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar Onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, Onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, Onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir.Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis
9244 Size en cömerd olanı haber vereyim mi? En cömerd Allah'dır. En cömerd Allah'dır. Ben ise Adem oğlunun en cömerdiyim. Onların Benden sonra en sonra en cömerdi ise şu kimselerdik ki: İlim öğrendi ve ilmini yaydı. İşte bu kimse kıyamet gününde tek başına bir ümmet olarak baas olunur. bir de şu kimsedir ki; Allah yolunda ölünceye kadar nefsini cömerdce harcadı.Ramuz el e-hadis, 163. sayfa, 5. hadis
9273 Sana bazı kelimeler öğreteyim mi ki, bir kimseye Allah hayır murad ederse Onları ona öğretir. Sonra da ebedi olarak unutturmaz. De ki. "Allahümme innî daîfun fe kavvi fî rıdâke da'fî ve huz ilelhayri binasiyetî vec'alil islâme münteha rıdaye. Allahümme innî daîfün fekavvinî ve innî zelîlün feizzenî ve innî fakîrün ferzuknî." (Allah'ım, hiç şüphe yok ki ben zaifim. Benim zafımı rızan hususunda güçlendir. Benim alnımdan tut, hayra ulaştır. İslamı hoşnutluğunun sonu kıl. Allah'ım, ben çok zaifim. Beni güçlendir. Ben zelilim, bana izzet ver. Şüphesiz ben fakirim. Bana rızık ihsan eyle.)Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 3. hadis
9274 Sana bir dua öğreteyim mi ki, öyle dua ettiğinde üzerine dağ gibi borcun da olsa, Allah sana onu ödettirir. Ey Muaz! De ki: "Allahümme mâlikel mülki tü'til mülke men teşâ-ü ve tenzi'ul mülke minmen teşâü ve tu'izzu men teşâü ve tüzillü men teşâ-ü biyedikel hayr. İnneke ala külli şey'in kadir. Rahmâned dünya vel ahireti. Tü'tihâ menteşâ-ü ve temne'uhâ menteşâ-ü, irhamnî rahmeten tağninî bihâ an rahmetin min sivâk." (Ey mülkün sahibi olan Allahım. Sen mülkü dilediğine verirsin. Sen mülkü dilediğinin elinden çeker alırsın. Sen dilediğini aziz edersin. Dilediğini ise zelil edersin. Hayır yalnız senin elindedir. Şüphesiz Sen her şeye kadirsin. Dünya ve ahiretin Rahmanı olan Allahım! Sen Onları dilediğine verirsin, dilediğinden men edersin. Bana öyle bir rahmet ihsan eyle ki, o Rahmetin, beni Senden başkasının merhametinden müstağni kılsın)Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 4. hadis
9362 Cimrilikten sakınınız. Zira o, bir kavmi teşvik etti. Onlar da zekatlarını vermediler. Yine o, Onları davet etti. sılai- rahmi kestiler. Gene o, Onları davet etti. Bu defa kanlarını akıttılar.Ramuz el e-hadis, 177. sayfa, 6. hadis
9394 Hangi müslüman ki bir din kardeşiyle musafaha eder ve içlerinde de birbirlerine bir kin olmaz ise, elleri henüz ayrılmadan, Cenabı Hak, her ikisinin de geçmiş günahlarını mağfiret eder. Gene bir kimse, içlerinde bir kin olmadan, müslüman kardeşine sevgi nazarı ile bakarsa, Allah Onların geçmiş günallarını bağışlamadan hiç biri evine dönmez.Ramuz el e-hadis, 180. sayfa, 4. hadis
9457 Şu anda kıtal geldi. Ümmetimden Hak üzerine çarpışan ve kafirler üzerine galib gelen bir kavim hiç bir zaman eksik olmaz. Allah, onlar için diğer kavimlerin kalblerini kaydırır ve daraltır. Kafirlerle savaşırlar. Allah Onları rızıklandırır. Allah'ın emri gelene (Onların ömürleri son buluncaya) kadar bu böyle devam eder. O günde mü'minlerin evlerinin yeri Yam'dır. Hayr, kıyamete kadar, atların nasiyesine bağlıdır. Bana vahyolunduğuna göre, Ben (dünyada) çok kalıcı değilim. Yakında gidiciyim. Siz de Beni yaşlanarak takip edeceksiniz. Ve bazınız, bazınızın boynunu vuracaktır. Kıyametten önce iki büyük hadise vardır. Şiddetli Veba ve sonra da zelzeleli yıllar vardır.Ramuz el e-hadis, 187. sayfa, 2. hadis
9471 Ruhlar, (muhtelif neviden) toplanmış askerlerdir. Onlardan Allah için tanışanlar, kaynaşırlar . Allah yolunda tanışmıyanlar, ihtilaf ederler. Söz açığa çıkınca, amel mahfuz olunca, lisanlar uyuşup, kalbler birbirine buğz edince ve her akraba sıla-i rahmi kesince, işte o zaman Allah onlara lanet eder ve sonra da Onların kulaklarını sağır ve gözlerini görmez eder.Ramuz el e-hadis, 188. sayfa, 7. hadis
9604 (Vasiyet) üçte birdir. Üçte bir (bile) çoktur. Senin vârislerini zengin bırakmadığın, Onları başkalarına muhtaç bırakmaktan daha hayırlıdır. Ve sen Allah rızası için verdiğin nafakadan dolayı mükafatlandırılırsın. Hatta hanımının ağzına koyduğun lokmadan bile.Ramuz el e-hadis, 199. sayfa, 5. hadis