Arama Sonuçları On daha

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/37480-On-daha/170

NoHadis MetniKaynak
13252 Ya Ummi Atiyye (kız sünnetçisi) sünnet yaptığında bu işi hafif al. Bu Onların simalarına parlaklık ve kocalarının daha ziyade haz duymalarına sebeb olur.Ramuz el e-hadis, 494. sayfa, 5. hadis
13294 Ya Abdurrahman İbni Semure, beylik isteme. O sana istemen üzere verilirse Onunla bırakılırsın. (Allah sana sahip olmaz) Eğer istemeden o sana verilirse o hususta yardım görürsün. Bir şeye yemin eder de Ondan daha hayırlısını bulursan o hayırlı işi yap ve yeminine kefaret ver.Ramuz el e-hadis, 498. sayfa, 3. hadis
13332 Ya Muaz (r.a.) her gün ne kadar zikredersin? On bin kadar zikrediyor musun? Ben sana bir takım kelimeler göstereyim mi ki Onlar sana hem kolay, hem de On bin ve On binden daha büyüktür. Bu: "Lâ ilâhe illallâhü adede kelimâtihi, Lâ ilâhe illallâhü adede halkıhi, Lâ ilâhe illallâhü zinete arşihi, Lâ ilâhe illallâhü melee semavâtihi, Lâ ilâhe illallâhü mislü zalike meahü, velhamdülillahi mislü zalike meahü, la yuhsîhi melekün velâ ğayruhu." Söylemendir ki, bunun ecrini ne melek, ne de başka bir mahluk sayamaz.Ramuz el e-hadis, 501. sayfa, 7. hadis
13430 Binitli yayaya selam verir. Yaya oturana selam verir, daha az olan daha çok selam verir. Kim selama icabet ederse Ona sahip olur. Kim de selama icabet etmezse bizden değildir.Ramuz el e-hadis, 511. sayfa, 2. hadis
13446 Sizden biri başının arkası üstüne uyuduğu zaman şeytan üç düğüm atar. Her düğümü yerine sağlamlaştırmak için de "uzun gece boyunca uyu diyerek" eliyle vurur. Eğer o kimse uyanır da Allah'ı zikrederse bir düğüm çözülür, abdest alırsa bir düğüm daha çözülür. Eğer namaz kılarsa bütün düğümleri çözülmüş olarak, o neşeli bir şekilde ve ferah bir gönülle sabahlar. Yoksa mahzun bir kalbe ve tembel olarak sabaha çıkar.Ramuz el e-hadis, 512. sayfa, 7. hadis
13466 Allah (z.c.hz.) buyurur: "Ey Adem oğlu Beni kendi kendine zikredersen Ben de seni kendi yanımda zikrederim. Sen Beni topluluk arasında zikredersen, Ben de seni topluluk arasında Onlardan daha efdal ve ekrem olarak zikrederim. Eğer Bana bir karış yaklaşırsan Ben de sana bir arşın yaklaşırım. Eğer Bana bir arşın yaklaşırsan Ben sana bir kulaç yaklaşırım, eğer Bana yürüyerek gelirsen Ben sana koşarak gelirim."Ramuz el e-hadis, 514. sayfa, 4. hadis
13469 Allah (z.c.hz.) buyuruyor: "Ey Adem oğlu, benim iznimle sen kendi nefsinin dilediğini isteyen kimsesin. Benim irademle nefsin için irade ettiğini irade ettiğim kimsesin. Sana olan nimetimin fazlı ile masiyet işlemeye kuvvet buldun. Benim ismetimle tevfikimle, yardımımla ve afiyetimle Benim farzlarımı eda etmiş oldun. Şu halde Ben senin ihsanına senden daha evlayım. Sen de günahına Benden daha layıksın. Hayır sana Benden izhar oldu. Benden sana ceza, cinayetine karşılık oldu. Sen nefsin için Benden neye razı oldunsa, Ben de sana Onu layık gördüm.Ramuz el e-hadis, 514. sayfa, 7. hadis
13759 Ashabından çirkin bir isim işittiklerinde, Onu daha güzel bir isimle değiştirirlerdi.Ramuz el e-hadis, 536. sayfa, 1. hadis
13793 Bir şeyi üç defa söylerse, bir daha Ona dönmezlerdi.Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 6. hadis
14222

Cennetle müjdelenen On sahâbîden biri olan Ebû İshâk Sa`d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh şöyle dedi:

Vedâ Haccı yılında (Mekke’de) yakalandığım şiddetli bir hastalık dolayısıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ziyâretime geldi. Ona:

Yâ Resûlallah! Gördüğün gibi çok rahatsızım. Ben zengin bir adamım. Birkızımdan başka mirasçım da yok. Malımın üçte ikisini sadaka olarak dağıtayım mı? diye sordum.

Hz. Peygamber:

“Hayır”, dedi. Yarısını dağıtayım mı? dedim. Yine: “Hayır”, dedi. Ya üçte birine ne buyurursun, yâ Resûlallah? diye sordum. “Üçte birini dağıt! Hatta o bile çok. Mirasçılarını zengin bırakman, Onları muhtaç bırakıp da halka avuç açtırmaktan hayırlıdır. Allah rızâsını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın” buyurdu.

Sa`d İbni Ebû Vakkâs sözüne devamla dedi ki:

Yâ Resûlallah! Arkadaşlarım gidipte ben kalacak mıyım? (burada ölecekmiyim?) diye sordum. “Hayır, sen burada kalmayacaksın. Allah rızâsı için güzel işler yaparak yükseleceksin. Allah’tan öyle umuyorum ki, daha nice yıllar yaşayarak kimi insanlar (mü’minler) senden fayda, kimileri de (kâfirler) zarar görecektir.

Allahım! Ashâbımın (Mekke’den Medine’ye) hicretini tamamla! Onları geri döndürüp hicretlerini yarım bırakma! Acınacak durumda olan Sa`d İbni Havle’dir” buyurdu.

Bu sözleriyle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Sa`d İbni Havle’nin Mekke’de ölmesine üzüldüğünü ifade etti.

Buhârî, Cenâiz 36, Vesâyâ 2, Nefekât 1, Merdâ 16, Daavât 43, Ferâiz 6 ; Müslim, Vasıyyet 5. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ferâiz 3; Tirmizî, Vesâyâ 1; Nesâî, Vesâyâ 3; İbni Mâce, Vesâyâ 5