No | Hadis Metni | Kaynak |
9422 | Ey insanlar! Sanki bu dünyada ölüm bizim için değil de bizden başkasına yazılmış. Hak da sanki başkasına vacib gibi imiş. Bize göre -az miktardaki- ölüleri götürüyoruz. Komşuya götürüyormuş gibi. (Evleri kabirleri imiş gibi) Miraslarını yiyoruz. Sanki biz ölmiyecekmişiz gibi. Ne mutlu o kimseye ki, kendi ayıbı onu meşgul eder de, başkasının ayıbını görmez. Ne mutlu o kimseye ki, kendi nazarında kendini hor görür de başkasına noksanlık atfetmez. Meskenete düşmeden Allah için tevazu eder ve helalinden kazandığı malı infak eder. Düşkün ve miskin kimseleri hoş tutar. Fıkıh ve Hikmet ehli ile düşüp kalkar. Ne mutlu o kimseye ki, kendini hor görür. Kazancı helal gidişi salih olur ve kimseye bir zararı dokunmasın diye dikkat eder ve insanlardan uzlet eder. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel eder. Malının fazlasını infak eder, sözünün fazlasını ise tutar. | Ramuz el e-hadis, 183. sayfa, 5. hadis |
9479 | İslam, Allah'a şirk etmeksizin, Ona ibadet etmekliğin, namazı kılmaklığın, zekatı vermekliğin, orucu tutmaklığın, hacca gitmekliğin, emri bil- maruf ve nehy-i anilmünkerle emretmekliğin ve ehline selam vermekliğindir. Bunlardan birini terketmek, İslamiyet sehiminden birini terketmek demektir. Kim ki hepsini bırakırsa, müslümanlığa arkasını çevirmiş bir adam olur. | Ramuz el e-hadis, 189. sayfa, 4. hadis |
9484 | Şerliler, hayırlılardan sonra yüz elli senedir. Dünya ehlinin hepsine hakim olurlar. Onlarda Türklerdir.(Türklerden maksad: Çinliler ve tatarı kebirdir ki, sonunda dünya bunların üzerinde kalacakmış) | Ramuz el e-hadis, 189. sayfa, 9. hadis |
9664 | Hasan ile Hüseyin Cennet ehlinin gençlerinin efendileri olup, kim onları severse Beni sevmiş olur, kim onlara buğz ederse bana buğz etmiş olur. | Ramuz el e-hadis, 202. sayfa, 16. hadis |
9835 | Sultan, yeryüzünde Allah'ın gölgesidir ki, Allah'ın kullarından her mazlum ona iltica eder. Adalet yaparsa ona ecir, diğerine şükür, zulmederse ona vebal ve tebaaya da sabır düşer. Valiler zulm ederlerse kıtlık olur. Zekat verilmezse davarlar ölür, zina meydan alırsa, meskenet ve fakirlik zahir olur. Ve ehli zimmete zulm edilirse kuffar baş kaldırır. (Galebe çalar) | Ramuz el e-hadis, 213. sayfa, 16. hadis |
10132 | İylik, ismi gibi iyidir. Ve dünyada iyilik adamı olan ahirette de iyilik ehli olur. | Ramuz el e-hadis, 236. sayfa, 12. hadis |
10168 | Yıldızlar, arz ehli için, boğulmaktan emandır. ehli Beytimde ümmetim için ihtilaftan emandır. Her hangi bir kabile ehli Beytime muhabbeti terkederse ihtilafa düşerler ve böylece şeytanın cemaatından olurlar. | Ramuz el e-hadis, 238. sayfa, 12. hadis |
10199 | (Kur'an'daki) "Vürûd" (cehenneme) duhuldür. İyi olsun, kötü olsun ona girmiyen kalmaz. Yalnız mümine, serin ve selamet olur. Hz. İbrahim (a.s)'a (ateşin serin) olduğu gibi. Öyleki müminlerin soğukluğundan Cehennem bağırır (müminin nuru onu yener). Bundan sonra Allah, takva ehlini kurtarır, zalimleri ise orada yüzüstü bırakır. | Ramuz el e-hadis, 240. sayfa, 9. hadis |
10288 | ehli Cennet, nimetlerine dalmış halde iken kendilerine bir nur zahir olur. Başlarını kaldırınca görürler ki, Rab, üstlerinden kendilerini şereflendiriyor. Ve "Esselamü aleyküm ya ehli Cennet" diye buyuruyor. İşte bu, Allah Tealanın Kur'andaki "Selamün kavlen mirrabbirrahim" ayetindeki buyurmasıdır. Ondan sonra Allah onlara nazar eder, onlar da Allah'a nazar ederler. Ve Rablarına nazar ettikleri müddetçe, başka hiçbir nimete iltifat etmezler. Ta ki, Allah Tealanın temâşâsı kalkıp, nuru ve bereketi kalıncaya kadar. | Ramuz el e-hadis, 247. sayfa, 1. hadis |
10317 | Dabbetülarz, beraberinde Hz. Süleyman (a.s)'ın mührü, Hz. Musa(a.s)'ın asası bulunduğu halde çıkar. Müminin asa ile yüzünü nurlandırır. Kafirinde mühürle burnunu mühürler. Öyleki, ziyafet ehli toplanırlar da biri diğerine bu, "ya mümin" bu "ya kafir" ve bu da "ya mümin" diye hitap edebilir olurlar. | Ramuz el e-hadis, 249. sayfa, 8. hadis |