No | Hadis Metni | Kaynak |
9159 | Ben Abdülmuttalib'in torunu Muhammad (s.a.v)'im, allah Teala halkı yarattı. Beni onların hayırlıları arasında kıldı. Sonra onları iki fırkaya böldü. Beni en hayırlı olan fırkadan kıldı. Sonra onları kabilelere böldü. Ve Beni en hayırlı kabileden kıldı. Sonra ailelere böldü. Ve Beni en hayırlı aileden kıldı. Ben aile cihetinden de şahıs olarak da en hayırlınızım. | Ramuz el e-hadis, 152. sayfa, 1. hadis |
9165 | Ben, kıyamet günü secdeye izin verilecek ilk kimseyim. Sonra başımı kaldırmaya izin verilir. Ben de başımı kaldırırım ve sağımda ve solumda duran ümmetimi tanırım. Denildi ki: "Onları nasıl tanırsınız ya Resulallah?" Buyurdu ki, Abdest azalarının ve alınlarının parlaklığından Ve yine önlerinde nur gibi parlıyan çocuklarından. | Ramuz el e-hadis, 152. sayfa, 7. hadis |
9172 | Siz bu gün Rabbınızdan gelen açık beyyine (delil) üzerindesiniz. Marufu emir ve Münkerden nehy ve allah yolunda cihad ediyorsunuz. Sonraları sizin aranızda iki sarhoşluk zuhru edecek. Cehalet sarhoşluğu ve yaşama sevgisi. Bu sebeble haliniz değişecek ve marufu emretmiyecek ve münkerden nehyetmiyecek ve allah yolunda cihadda bulunmıyacaksınız. İşte o günde Kitap ve Sünnete tutunanlar için elli sıddık ecri vardır. Dediler ki: "Ey allah'ın Resulü! Bizden mi yoksa onlardan mı?" Buyurdu ki, hayır, bilakis sizden. | Ramuz el e-hadis, 153. sayfa, 6. hadis |
9188 | allah Teala Hz. Musa (a.s.)'a: "Ey Musa evinde seninle beraber oturmamı istermisin?" diye vahyetti. O hemen secdeye kapandı. Sonra: "Ey Rabbim, evimde benimle nasıl kalırsın?" dedi. allah Teala: "Ey Musa, sen bilmezmisin ki, Ben, Beni zikredenin yanında olurum. Ve kulum Beni nerede ve ne zaman ararsa bulur" buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 156. sayfa, 1. hadis |
9198 | Size allah'dan korkmanızı ve Habeşli bir köle bile üzerinize emir yapılsa onu dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Muhakkak ki, sizden biri Benden Sonra yaşarsa, çok ihtilaflar görecektir. İşte o zaman Benim sünnetime ve Mehdi ve Raşidîn olan hulefanın sünnetine uyun. Onlara tutunun. Hem de can havliyle, azı dişlerinizle ısırır gibi. İşlerin, muhdes olanlarından sakının. Zira, her ihdas olunan bidattir. Her bid'atte dalalettir. (Her dalalette cehennemdedir.) | Ramuz el e-hadis, 157. sayfa, 5. hadis |
9199 | Size ashabım hakkında hayır tavsiye ederim. Sana tabiin ve tebai-tabiin hakkında da hayr tavsiye ederim. Sonra yalan yaygınlaşır. Öyle ki, adam kendinden yemin istenmeden yemin eder. Şahid de istenilmeden şahidlik yapar. Dikkat edin, bir erkek, yabancı bir kadınla asla yalnız kalmasın. Yoksa üçüncüleri şeytan olur. Size cemaate devamı tavsiye ederim. Aman tefrikaya düşmeyin. Zira şeytan, tek insanla beraberdir. Halbuki o iki kişiye daha uzak olur. Cennetin ortasını istiyen cemaate yapışsın. İyiliği, kendisini sevdiren, kötülüğü ise üzen kimse gerçek mümindir. | Ramuz el e-hadis, 158. sayfa, 1. hadis |
9204 | Kulun, kıyamet gününde ilk hesaba çekileceği şey namazdır. Eğer onu tamamlamışsa onun için "Tam" diye yazılır. Eğer tamamlamamışsa, Aziz ve Celil olan allah Meleklerine şöyle buyurur: "Bakın bakalım, kulumun farzlarını tamamlayacağınız nafile ibadetinden bir şey bulacak mısınız?" Sonra Zekat da böyledir. Sonra diğer ameller de bu şekilde ele alınır. | Ramuz el e-hadis, 158. sayfa, 6. hadis |
9206 | Kıyamet gününde şefaat edecek olanların ilki, Peygamberlerdir. Sonra alimler, Sonra da şehidlerdir. | Ramuz el e-hadis, 159. sayfa, 1. hadis |
9212 | Peygamberlerin ilki Adem (a.s.), Sonra Nuh (a.s.)'dır. İkisi arasında on baba vardır. Namaz, dikilmiş şeylerin en hayırlısıdır. (Namaz, dinin direğidir.) Kim dilerse onu çoğalsın. Sadakanın sevabı kat kat verilir. Oruç ise kalkandır. allah buyurdu ki: "Oruç, Benim içindir. Onu Bizzat Ben mükafatlandırırım." Nefsim elinde olana yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu allah indinde misk kokusundan daha güzeldir. Sadakanın en faziletlisi; azlıkta, gayretle ve fakire de gizlice verilenidir. Köle azad etmenin en faziletlisi de bedelce en yüksek olandır. | Ramuz el e-hadis, 159. sayfa, 7. hadis |
9226 | Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan Sonra güneşin garbten doğma vakti gelir. | Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis |