No | Hadis Metni | Kaynak |
7785 | Kişi helalinin önüne oturur ve sonra da temas olursa, inzal vuku bulmasa da gusul farz olur. | Ramuz el e-hadis, 41. sayfa, 4. hadis |
8422 | Kur'an on vecih (kesim) üzerine indirildi. Bunlar: Korkutucu, Müjdeleyici, Nâsih, Mensuh, Nasihat, Temsil, Muhkem, Müteşabih, Helâli bildiren ve Haramı bildiren ayetlerdir. | Ramuz el e-hadis, 84. sayfa, 2. hadis |
8433 | Şeytan kaçtı mı? Şeytan kaçtı mı? Şeytan kaçtı mı? Ya Ömer (r.a.). Kur'an'ın hepsi (haktır, kâfidir ve şafidir) gerçektir. Mağfiret azaba dönüştürülmedikçe, helâli haram, haramı da helâl kılmadıkça. | Ramuz el e-hadis, 84. sayfa, 13. hadis |
8500 | Allah (z.c.hz.) erkeğin ailesi ile lâtifeleşmesinden hoşlanır ve bundan dolayı ikisine de sevap yazar. Ve rızıklarını da helâlinden artırır. | Ramuz el e-hadis, 90. sayfa, 5. hadis |
8818 | Helâlin en güzeli kesbinizden (alın terinden) yediğinizdir. Evlâdınız da kesbinizdendir. | Ramuz el e-hadis, 115. sayfa, 1. hadis |
9024 | İki kimseye gıbta edilir: Bir adama ki, Allah ona Kur'an verdi, o da o Kur'anın ahkamiyle amel etti. helalini helal, haramını haram kabul etti. Diğeri de öyle bir kimsedir ki, Allah ona mal verdi, o da o maldan akrabalarına ulaştırdı ve o malı Allah'a taat yolunda harcadı. | Ramuz el e-hadis, 137. sayfa, 1. hadis |
9307 | Sizden biri her Cuma helaline yakın olmaktan aciz midir? Bu takdirde onun için iki ecir vardır. Kendi guslünün ecri ve hanımının guslünün ecri. | Ramuz el e-hadis, 172. sayfa, 3. hadis |
9392 | Kim ki helalinen bir mal kazanır, bundan önce kendine harcar. Sonra da artanı etrafındakilere sarfederse, bu ona zekattır. Malı ve sadakası olmıyan kimse de şöyle dua etsin: "Allahümme salli ala Muhammedin abdike ve Resulike ve Salli alel mü'minine vel mü'minatı vel müslimine vel müslimat." Bu da onun zekatı olur. | Ramuz el e-hadis, 180. sayfa, 2. hadis |
9422 | Ey insanlar! Sanki bu dünyada ölüm bizim için değil de bizden başkasına yazılmış. Hak da sanki başkasına vacib gibi imiş. Bize göre -az miktardaki- ölüleri götürüyoruz. Komşuya götürüyormuş gibi. (Evleri kabirleri imiş gibi) Miraslarını yiyoruz. Sanki biz ölmiyecekmişiz gibi. Ne mutlu o kimseye ki, kendi ayıbı onu meşgul eder de, başkasının ayıbını görmez. Ne mutlu o kimseye ki, kendi nazarında kendini hor görür de başkasına noksanlık atfetmez. Meskenete düşmeden Allah için tevazu eder ve helalinden kazandığı malı infak eder. Düşkün ve miskin kimseleri hoş tutar. Fıkıh ve Hikmet ehli ile düşüp kalkar. Ne mutlu o kimseye ki, kendini hor görür. Kazancı helal gidişi salih olur ve kimseye bir zararı dokunmasın diye dikkat eder ve insanlardan uzlet eder. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel eder. Malının fazlasını infak eder, sözünün fazlasını ise tutar. | Ramuz el e-hadis, 183. sayfa, 5. hadis |
9810 | Dünyada Zühd, helali haram etmek ve malı ziyan etmekte değildir. Zühd odur ki, Allah'ın elindekine kendi elindekinden fazla bağlanmaktır. Musibetin sevabına talib olmaklığın, musibeti çekmekte iken de varsa, zahidsin. | Ramuz el e-hadis, 212. sayfa, 1. hadis |