No | Hadis Metni | Kaynak |
13459 | Nâ hak yere öldürülen adam, kıyamette yol üzerinde oturtulur ve katili geçerken onu yakalar ve der ki: "Yarabbi bu adam benim oruç ve namazımı kesti." Sonra katil de, ona emir veren de azab olunur. | Ramuz el e-hadis, 513. sayfa, 8. hadis |
13487 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Benden ötürü birbirine sevgi gösterenlere Benim muhabbetim haktır. Benden ötürü birbirlerini ziyaret edenlere Benim muhabbetim haktır. Benden ötürü birbirlerine bezledenlere Benim muhabbetim haktır. Benden ötürü birbirlerine olan nezirlerine sadakat gösterenlere muhabbetim haktır. Benden ötürü birbirlerine yardım edenlere muhabbetim haktır." Bir mü'min erkek veya mü'mine kadın yoktur ki, sulbünden buluğa ermemiş üç evladı Allah'a takdim etsin de, o çocuklara rahmetinin fazlı sebebiyle, kendilerini Cennete sokmasın, bu olmaz. | Ramuz el e-hadis, 516. sayfa, 8. hadis |
13489 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Ben namazı, azametim için tevazu eden, halkıma kibir etmeyen, gününü zikir ile geçiren, günahına mu'sır olmayıp istiğfarla yatan, aç doyuran, garibi koruyan, küçüğe merhamet eden, büyüğe saygı gösteren kimseden kabul ederim. İşte o Benden isterse Ben ona veririm. Bana dua ederse kabul ederim. Bana tazarru ederse ona merhamet ederim. Benim nazarımda onun misali, Cennetlerde firdevs misalidir ki, meyvaları bozulmaz ve hali değişmez." | Ramuz el e-hadis, 517. sayfa, 2. hadis |
13509 | Efendimiz (s.a.s.) beyaz, pembeye çalar, başları büyücek, kerimane hareketli, kaşları arası açık ve kirpikleri sık ve uzundu. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 4. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13601 | Namaza başladıklarında önce: "Subhaneke Allahümme ve bihamdike ve tebareke kesmüke ve teala ceddüke ve lâ ilâhe gayrüke": (Allahım Seni Hamd ederek tesbih ederim, Senin ismin ne yücedir, azametin de yücedir. Senden başka ilah yoktur) buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 525. sayfa, 5. hadis |
13637 | Namazdan çıktıklarında üç defa istiğfar ederler sonra: "Allahümme entesselamü ve minkes selam tebarekte ya zel celali vel ikram": (Allahım, her şeyden emin olan ancak sensin, her türlü noksanlıktan emin kılmak da ancak Sendendir, Ey Celal ve ikram sahibi Allahım Senin azametin ne yücedir) buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 527. sayfa, 13. hadis |
13676 | Kendilerine üzücü bir şey isabet ettiğinde: "Lâ ilâhe illallahü'l-halimül kerim, Subhânellahi Rabbil arşil azim, Elhamdülillâhi Rabbil alemin" diyerek dua ederlerdi. | Ramuz el e-hadis, 530. sayfa, 1. hadis |
13687 | Evden çıktıklarında: "Bismillâhi Rabbî, eûzubike min en ezille ev edılle ev azlime ev uzleme ev echele ev yüchele aleyye) diye dua ederlerdi. | Ramuz el e-hadis, 530. sayfa, 12. hadis |
13689 | Evden çıktıklarında şöyle dua ederlerdi: "Bismillahi tevekkeltü alellah, La havle vela kuvvete illa billah, Allahümme innî eûzubike en edılle ev udalle ev ezille ev üzelle ev azlime ev uzleme ev echele ev üchele aleyye ev ebğî ev yubğâ aleyye." (Bismillah, tevekkeltü alellah La havle vela kuvvete illa billah, dalalete düşmekten veya düşürülmekten, kaymaktan veya kaydırılmaktan, zulüm yapmaktan veya zulme uğramaktan cahillik etmekten veya edilmekten, taşkınlık etmekten veya edilmekten sana sığınırım.) | Ramuz el e-hadis, 531. sayfa, 1. hadis |