No | Hadis Metni | Kaynak |
9197 | Sana Allah'dan korkmanı tavsiye ederim. Zira o korku, bütün işlerinin zinetidir. Sana Kur'an okumanı, Allah'ı zikretmeni tavsiye ederim. Zira o, senin semada anılmana sebebdir, yeryüzünde ise senin için nurdur. Sükutunun uzun olmasını tavsiye ederim. Ancak hayır söz müstesna, zira bu sükut, şeytanı senden uzaklaştırır. Ve din işinde sana yardımcı olur. Çok gülmekten de sakın. Çünkü o, kalbi öldürür ve yüzün nurunu giderir. Cihada mülazemet et, Çünkü o, ümmetimin Ruhbanlığıdır. miskinleri sev ve onlarla düşüp kalk. Kendinden aşağıdakine bak, yukarıdakine bakma. Zira, sana Allah'ın verdiği nimetleri küçümsememen için bu hal daha uygundur. Seninle alakayı kesseler de akrabanı ziyaret et. Acı olsa da Hakkı söyle, Allah yolunda kınayanların kınamasından korkma. Kendi nefsin hakkında bildiğin şeyler, insanlardan seni alıkoysun. Yaptığın şeylerde onlara üstünlük taslama. Şu üç hasletin bulunması, kişiye ayıb olarak yeter. Kendi kusurlarını bilmeden, başkasının kusurlarını görmesi, ayni hal kendisinde de olduğu halde, başkalarında utanılacak hal görmesi ve arkadaşına eziyet etmesi. Ey Ebu Zer! Tedbir gibi akıl, sakınmak gibi verağ, güzel huy gibi şeref yoktur. | Ramuz el e-hadis, 157. sayfa, 4. hadis |
9199 | Size ashabım hakkında hayır tavsiye ederim. Sana tabiin ve tebai-tabiin hakkında da hayr tavsiye ederim. Sonra yalan yaygınlaşır. Öyle ki, adam kendinden yemin istenmeden yemin eder. Şahid de istenilmeden şahidlik yapar. Dikkat edin, bir erkek, yabancı bir kadınla asla yalnız kalmasın. Yoksa üçüncüleri şeytan olur. Size cemaate devamı tavsiye ederim. Aman tefrikaya düşmeyin. Zira şeytan, tek insanla beraberdir. Halbuki o iki kişiye daha uzak olur. Cennetin ortasını istiyen cemaate yapışsın. İyiliği, kendisini sevdiren, kötülüğü ise üzen kimse gerçek mümindir. | Ramuz el e-hadis, 158. sayfa, 1. hadis |
9212 | Peygamberlerin ilki Adem (a.s.), sonra Nuh (a.s.)'dır. İkisi arasında on baba vardır. Namaz, dikilmiş şeylerin en hayırlısıdır. (Namaz, dinin direğidir.) Kim dilerse onu çoğalsın. Sadakanın sevabı kat kat verilir. Oruç ise kalkandır. Allah buyurdu ki: "Oruç, Benim içindir. Onu Bizzat Ben mükafatlandırırım." Nefsim elinde olana yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu Allah indinde misk kokusundan daha güzeldir. Sadakanın en faziletlisi; azlıkta, gayretle ve fakire de gizlice verilenidir. Köle azad etmenin en faziletlisi de bedelce en yüksek olandır. | Ramuz el e-hadis, 159. sayfa, 7. hadis |
9218 | Cennete girecek ilk üç kişi şunlardır: Biri şehid birisi çoluk çocuk sahibi ve fakir olduğu halde iffetini muhafaza edip dilencilik ve yüzsüzlüğe düşmeyen adam, diğeri de Rabbına ibadeti güzel yapıp efendisinin hakkını da eda eden köledir. Cehenneme girecek ilk üç kişi ise; Halka musallat olan emir, Allah'ın hakkını eda etmiyen zengin ve mağrur fakirdir. | Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 1. hadis |
9226 | Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir. | Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis |
9238 | İkinizin benden istediğinizin daha hayırlısını size haber vereyim mi? Onlar Cibril (a.s)'ın Bana öğrettiği kelimelerdir. Siz, her namazın arkasında on kere "Tesbih" edersiniz. On kere "Tahmid" edersiniz ve on kere de "Tekbir" edersiniz. Yatağınıza yattığınızda da otuz üç "Tesbih" edin, otuz üç "Tahmid" edin. Ve otuz dört "Tekbir" getirin. | Ramuz el e-hadis, 162. sayfa, 7. hadis |
9243 | "Müstear teke" nedir, onu size haber vereyim mi? O, hülle yapan bir kimsedir ki, Allah ona ve kendi lehine hülle yaptırana lanet etmiştir. (Üç talaktan sonra yalandan evlenme hali) | Ramuz el e-hadis, 163. sayfa, 4. hadis |
9247 | Azameti gökle yer arasını dolduran ve yetmiş bin meleğin tazim ve teşyi ettiği bir sureyi size haber vereyim mi? O "El Kehf" suresidir. Her kim Cuma günü onu okursa, Allah Teala bu sebeble o kimsenin diğer cumaya kadar ki ondan sonra da üç gün ilavesi içindeki günahlarını mağfiret eder. Ayrıca kendisine semaya kadar erişen bir nur verilir. Ve deccal fitnesinden korunmuş olur. Her kim yatacağı zaman bu surenin sonundan beş ayet okursa, korunur ve gecenin istediği vaktinde de uyandırılır. | Ramuz el e-hadis, 164. sayfa, 2. hadis |
9254 | Size hayırlılarınızı haber vereyim mi? O, öyle bir kimsedir ki; omuzu yumuşak, ahlakı güzel ve gücü yettiğince ailesine ikram edicidir. | Ramuz el e-hadis, 164. sayfa, 9. hadis |
9257 | Size, mü'min kimdir, haber vereyim mi? O öyle bir kimsedir ki, insanlar malları ve canları hususunda kendisinden emin olurlar. Müslim ise, müslümanların, onun dilinden ve ehlinden salim olduğu kimsedir. Mücahid de, Allah'a itaat hususunda nefsi ile cihad edendir. Muhacire gelince, hata ve günahlardan kaçan kimsedir. | Ramuz el e-hadis, 165. sayfa, 3. hadis |