No | Hadis Metni | Kaynak |
8681 | Kul hasta olur, kalbi rikkat kesbeder. Günahlarını hatırlar, sinek kadar yaş döker. Bunun yüzü suyu hürmetine kendisine mağfiret olunur. Eğer kalkarsa günahlarından sıyrılıp kalkar. Ölürse mağfiret olunur. | Ramuz el e-hadis, 104. sayfa, 7. hadis |
8747 | Ölü, ehlinin kendi üzerine ağlaması ile muazzeb olur. | Ramuz el e-hadis, 109. sayfa, 4. hadis |
8776 | Benim bu oğlum ki (İmam-ı Hüseyin) lrak'ta Kerbalâ'da katlolunacaktır. Kim ki, bu vak'aya şahid olursa kendisine yardım etsin. | Ramuz el e-hadis, 111. sayfa, 7. hadis |
8798 | Ümmetim üzerine korktuklarımın en korkuncu; âlimin hatası, münafığın Kur'anla mücadelesi, kendisine fetholunacak dünya. (Yani dünya rahata mübtelâ edip, insana fedakârlığı unutturur. Dinin temeli ise fedakârlık üzerine kaimdir.) | Ramuz el e-hadis, 113. sayfa, 2. hadis |
8846 | Ümmetim, ümmeti merhumedir. Mağfiret olunmuştur. Allah Tealâ dünyadaki sıkıntıları onlara kefaret kılmıştır. Kıyamet günü gelince müslümanlardan her bir kimseye yahudi veya nasraniden bir fidye verilir. Ve kendine denir ki: "Bu ateşten senin fidyendir." | Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 9. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8961 | Şehid için Allah'ın indinde altı haslet vardır: Kanının ilk damlasında günahları mağfiret olur. Kabir azabından emindir. kendisine iman hulleleri giydirilir. Cennette makamını görür. Kıyamet korkusundan emin olur ve Hurilerle tezvic olunur. | Ramuz el e-hadis, 130. sayfa, 4. hadis |
9000 | Bu kalbler, kendisine suyun değdiği zaman demirin paslanması gibi, paslanırlar. Denildi ki: "Ya Resulallah onların cilası nedir?" Buyurdu: Ölümü çok hatırlamak ve Kur'an okumak. | Ramuz el e-hadis, 134. sayfa, 1. hadis |
9009 | Biz öyle bir Ehli Beytiz ki, Allah Bizlere dünyayı değil, ahireti nasib etti. Benden sonra ehli Beytim, bela şiddet ve tarda maruz kalacaklar. Doğu tarafından siyah bayraklılar gelinceye kadar. Bunlar mal istiyecek, kendilerine mal verilmeyecek. Bunlar döğüşecekler, sonra geri çekilecekler, istedikleri kendilerine verilecek, fakat kabul etmiyecekler ve onu, ismi ismime, babasının adı, babamın adına uyan, Ehli Beytimden bir kimseye teslim edecekler. O (Mehdi) arza sahib olur. Ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı, doğruluk ve adaletle doldurur. Sizden veya sonra gelenlerden birisi ona yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa, gelsin ona katılsın. Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 3. hadis |
9040 | İmam (kumandan) kalkandır. Onun arkasında çarpışılır ve onunla korunulur. Eğer o takva ile emrederse ve kendisi adil olursa ona ecir var. Bunun gayrisini emrederse ona vebal vardır. | Ramuz el e-hadis, 138. sayfa, 6. hadis |