Arama Sonuçları eyle Ta

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/4319-eyle-Ta/10

NoHadis MetniKaynak
8032 Bir kimse, sana Tazim için oturduğu yerden ayağa kalkmış ise, onun yerine oturma. Sana ait olmayan bir şeyle de elini silme.Ramuz el e-hadis, 57. sayfa, 6. hadis
8106 Bir meclisten kalktıkTan sonra senin hakkında hoşuna gidecek şeyler söylediklerini duyarsan, onları yapmaya devam et. Şayet hoşuna gitmiyen şeyleri söylediklerni duyarsan onları terket.Ramuz el e-hadis, 61. sayfa, 17. hadis
8121 Kardeşlerinizden biri ölüp de toprakla örtülmesi Tamamlanınca, sizden birisi kalksın, başucunda dursun ve sonra: "Ey filan kadının oğlu filan" desin. Çünkü o vefat eden kimse: "Bizi irşad edin de Allah da size rahmet eylesin" der. Lakin siz bu durumu bilmezsiniz. Sonra şöyle devam etsin: "Üzkur mâ harecte aleyhi mineddünya Şehâdete en lâ ilâhe illallah ve enne Muhammeden abduhû ve Resuluh. Ve enneke radiyte billahi Rabben ve bi Muhammedin Nebiyyen ve bil-islâmi dinen ve bil Kur'âni imâmâ" Zira bunu söylediği zaman Münker ve Nekir'den biri diğerinin elini tuTar da ötekine der ki: "Gel, bunun yanından beraber gidelim. Yapacağımız bir şey kalmadı. Hücceti kendisine telkin edildi. Ve bundan da öte şimdi onun esas koruyucusu Aziz ve Celil Allah'dır. Ashabdan birisi: "Ya Resulallah, eğer ben onun annesinin ismini bilmiyorsam?" Buyurdu ki: "Onu Havva'ya nisbet et ve Havva oğlu filan" de.Ramuz el e-hadis, 62. sayfa, 15. hadis
8203 Dört şey her kimde bulunursa halis münafık olur. Bir kimsede bunlardan birisi varsa, onda da nifakTan bir huy vardır. Bunu terketmeden mü'mini kamil olamaz: Konuşurken yalan söyler, vadinden hulfeder, ahdinde durmaz, muhasama ettiğinde hakTan batıla meyleder.Ramuz el e-hadis, 68. sayfa, 5. hadis
8204 Dört şey sende olursa, dünyadan fevt olan (elde edemediğin, kaçırdığın) şeylerden dolayı üzülme: Doğru sözlü olmak, vaadinde durmak, hüsnü ahlâk (güzel ahlâk) sahibi olmak, yemek içmekte israfTan kaçıb, helâl lokma yemek.Ramuz el e-hadis, 68. sayfa, 6. hadis
8218 Dört şeyle oruç iyi tutulur: İfTarı su ile açma, sahurda yemek yeme, gündüz uykusu ve güzel koku.Ramuz el e-hadis, 69. sayfa, 7. hadis
8491 Allah (z.c.hz.) havarisi olmayan hiç bir Peygamber göndermedi. Bu yardımcılar, Peygamberlerinin arkasında Allah'ın dilediği kadar dururlar. Orada Allah'ın kiTabı ve Nebisinin sünneti ile amel edilir. Ondan sonra Umera gelir. Bunlar kürsülerde otururlar. Bildiğiniz şeyleri söylerler. Reddettiğiniz şeyleri yaparlar. Onları gördüğünüz zaman, kendileri ile mücadele etmek her mü'mine borçtur. Fiilen, sözle veya kalbi ile mücadele etmek. Bunun gerisinde müslümanlık yoktur.Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 8. hadis
8743 Melâike an'ana (Bulut)dan indiklerinde, gökte kararlaşan şeylerden bahsederler. ŞeyTanlar ise bunlardan bazılarına kulak kabartıp duyarlar ve kâhinlere bildirirler. Kâhinler de bunun yanına yüz daha katıp saTarlar.Ramuz el e-hadis, 108. sayfa, 15. hadis
8796 Ümmetim için en korktuğum şeyler; Âlimin haTası, münafığın Kur'anla mücadelesi ve maneviyatınızı mahveden dünya.Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 13. hadis
8856 Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhaTap olur. Ve hatTa bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın Tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz."Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis