Arama Sonuçları eyle Ta

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/4319-eyle-Ta/20

NoHadis MetniKaynak
8929 Âli Davud'a nazil olan hikmette ibret vardır. Akıllı olan insan şu dört vakitten başka şeyle nefsini meşgul etmemelidir: Rabbine dua (ve ibadet) edeceği vakit, Nefsini muhasebe edeceği vakit, Kendisi hakkında, kardeşlerini nasihat etmesine ve ayıblarını kendisine haber vermelerine kafi gelecek bir vakit. Kendi nefsinin helal ve temiz ihtiyaçlarına ayıracağı bir vakit. Bu vakitte diğer zamanlar içinde bir yardım vardır ve kalbin istirahatı kafi mikTarda varlık iledir. Sonra da akıllı kimse için, diline sahip olması, zamanını bilmesi, işine yönelmesi ve en sağlam dostuna karşı bile ihtiyatlı olması icap eder.Ramuz el e-hadis, 127. sayfa, 5. hadis
8955 Allah (z.c.hz)'nin bir "Levhi" vardır. Bir yüzü yakut, bir yüzü yeşil zümrüt ve kalemi de nurdur. Oraya halk edeceği, rızıklandıracağı, yaşaTacağı, öldüreceği, izzetlendireceği ve dilediği şeylerden yapacağı her şeyi o nurdan kalemle yazdırır. Bu her gün ve her gece böyledir.Ramuz el e-hadis, 129. sayfa, 9. hadis
8960 ŞeyTanın sürmesi de vardır. Yalayıp, koklayıp, keyiflenecek şeyi de vardır. (Besmeleyle yersen şeyTanın zayıflar) Uykuyu çok uyursan gözleri sürmeli olur. Yalanın varsa yalanır. Ve öfkelendiğin kadarda enfiyesini çeker.Ramuz el e-hadis, 130. sayfa, 3. hadis
8973 Söz içinde büyü, şiir içinde de hikmet ifade eden sözler vardır. Talebi ilim içinde de cehl ifade eden şeyler vardır. (Müneccimlik v.s öğrenmek gibi) Öyle sözler de vardır ki, dinlemeyi istemiyen kimseye söylenmiş olur.Ramuz el e-hadis, 131. sayfa, 6. hadis
9131

Dün gece rüyamda acaib şeyler gördüm. Ümmetimden bir kimse gördüm ki, azab melekleri onu kuşatmışlardı da abdesti gelib, onu içinde bulunduğu bu istenmiyen halden kurTardı. Gene bir kimse gördüm ki kabir onu sıkıyordu. Namazı ona geldi ve onu kabir azabından kurTardı. Gene bir kimseye şeyTanların musallat olduğunu gördüm. Zikrullahı ona geldi ve şeyTanın Tasallutundan onu kurTardı. (ŞeyTanın Tasallutu yürek sıkıntısından anlaşılır) Gene ümmetimden bir kimse gördüm ki susuzlukTan dili çıkmıştı. Ramazan orucu geldi onu suvardı. Yine bir recul gördüm, kendisini zulmet sarmıştı. Haccı ve umresi geldi ve onu o karanlıklardan çıkardı. Birini de gördüm. Melekül Mevt ruhunu kabz etmek için ona gelmişti. Anasına, babasına yaptığı iyilikler gelip o meleğe karşı çıktı ve geri çevirdi. Bir recul de görüm. "müslamanlarla konuşayım" diyor amma konuşturmuyorlardı. Buna da sılai rahmi gelip "Bu adam akrabasına giderdi" diyerek şefaat etti. Onlarla konuştu ve beraber oldu. Birini de gördüm, Peygamberlerin yanına gitmek istiyor, halka halka kovuyorlar onu. Onu da cünüplükten korkar olması (gusül abdesti) geldi de aldı, onu da yanıma oruttu. Bir recul de gördüm, ateşin şiddetinden eliyle korunmak istiyordu. Sadakası geldi de başı üzerinde gölge yaptı ve yüzüne perde oldu. Birini de gördüm, zebaniler kendisini almaya gelmişti. Yaptığı emri bil maruf, nehyi anil münkeri geldi de kendisini kurTardı. Bir recul de gördüm, ateşe atılmış (Allah korkusundan döktüğü) göz yaşları geldi de onu Cehennemden kurTardı. Birini de gördüm, defterini solundan veriliyor. Allah korkusu geldi, onu kurTardı ve defterini sağa aldı. Terazisi hafif gelen bir kimse gördüm. Kendinden evvel ölen çocukları gelip mizanını ağırlaştırdı. Cehennemin kenarında bir adam gördüm, onu da oradan Allah korkusu kurTardı. Birini de gördüm, hurma sazı gibi titriyordu. Allah'a hüsnü zannı geldi ve titremesi durdu. Sırat köprüsünde düşe kalka giden birini gördüm. Onu da selatı selamı gelip kurTardı ve sıratı geçene kadar doğrulttu. Biriside Cennetin kapısına kadar geldi fakat kapılar kapanıyordu. Onu da Kelimei Şehadeti gelip Cennete koydu.

Ramuz el e-hadis, 147. sayfa, 8. hadis
9140 Tedavi olduğunuz şeylerden şunlarda şifa vardır. Hacamat, bal şerbeti ve hasTalığa uygun bir dağlama (Şimdi elektirik tedavisi var) Lakin ben dağlamayı sevmem.Ramuz el e-hadis, 149. sayfa, 7. hadis
9141 Tedavi olduğunuz şeylerden hayır şunlardadır; hacamat, bal şerbeti ve hasTalığa uygun bir dağlama. Fakat ben dağlamayı sevmem.Ramuz el e-hadis, 149. sayfa, 8. hadis
9197 Sana Allah'dan korkmanı Tavsiye ederim. Zira o korku, bütün işlerinin zinetidir. Sana Kur'an okumanı, Allah'ı zikretmeni Tavsiye ederim. Zira o, senin semada anılmana sebebdir, yeryüzünde ise senin için nurdur. Sükutunun uzun olmasını Tavsiye ederim. Ancak hayır söz müstesna, zira bu sükut, şeyTanı senden uzaklaştırır. Ve din işinde sana yardımcı olur. Çok gülmekten de sakın. Çünkü o, kalbi öldürür ve yüzün nurunu giderir. Cihada mülazemet et, Çünkü o, ümmetimin Ruhbanlığıdır. Miskinleri sev ve onlarla düşüp kalk. Kendinden aşağıdakine bak, yukarıdakine bakma. Zira, sana Allah'ın verdiği nimetleri küçümsememen için bu hal daha uygundur. Seninle alakayı kesseler de akrabanı ziyaret et. Acı olsa da Hakkı söyle, Allah yolunda kınayanların kınamasından korkma. Kendi nefsin hakkında bildiğin şeyler, insanlardan seni alıkoysun. Yaptığın şeylerde onlara üstünlük Taslama. Şu üç hasletin bulunması, kişiye ayıb olarak yeter. Kendi kusurlarını bilmeden, başkasının kusurlarını görmesi, ayni hal kendisinde de olduğu halde, başkalarında uTanılacak hal görmesi ve arkadaşına eziyet etmesi. Ey Ebu Zer! Tedbir gibi akıl, sakınmak gibi verağ, güzel huy gibi şeref yoktur.Ramuz el e-hadis, 157. sayfa, 4. hadis
9212 Peygamberlerin ilki Adem (a.s.), sonra Nuh (a.s.)'dır. İkisi arasında on baba vardır. Namaz, dikilmiş şeylerin en hayırlısıdır. (Namaz, dinin direğidir.) Kim dilerse onu çoğalsın. Sadakanın sevabı kat kat verilir. Oruç ise kalkandır. Allah buyurdu ki: "Oruç, Benim içindir. Onu Bizzat Ben mükafatlandırırım." Nefsim elinde olana yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu Allah indinde misk kokusundan daha güzeldir. Sadakanın en faziletlisi; azlıkTa, gayretle ve fakire de gizlice verilenidir. Köle azad etmenin en faziletlisi de bedelce en yüksek olandır.Ramuz el e-hadis, 159. sayfa, 7. hadis
9226 Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir Takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin Tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını Tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru aTarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir.Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis