No | Hadis Metni | Kaynak |
9274 | Sana bir dua öğreteyim mi ki, öyle dua ettiğinde üzerine dağ gibi borcun da olsa, Allah sana onu ödettirir. Ey Muaz! De ki: "Allahümme mâlikel mülki tü'til mülke men teşâ-ü ve tenzi'ul mülke minmen teşâü ve tu'izzu men teşâü ve tüzillü men teşâ-ü biyedikel hayr. İnneke ala külli şey'in kadir. Rahmâned dünya vel ahireti. Tü'tihâ menteşâ-ü ve temne'uhâ menteşâ-ü, irhamnî rahmeten Tağninî bihâ an rahmetin min sivâk." (Ey mülkün sahibi olan Allahım. Sen mülkü dilediğine verirsin. Sen mülkü dilediğinin elinden çeker alırsın. Sen dilediğini aziz edersin. Dilediğini ise zelil edersin. Hayır yalnız senin elindedir. Şüphesiz Sen her şeye kadirsin. Dünya ve ahiretin Rahmanı olan Allahım! Sen onları dilediğine verirsin, dilediğinden men edersin. Bana öyle bir rahmet ihsan eyle ki, o Rahmetin, beni Senden başkasının merhametinden müsTağni kılsın) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 4. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sulTana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
9305 | Sizden biri koltuğuna yaslanmış durumda iken "Doğrusu Allah, şu Kur'an'da neyi haram kıldı ise ondan başka şeyin haram kılınmadığını" mı zanneder? Biliniz ki, Ben Allah'a yemin ederim ki, muhakkak ki Ben emrettim, nasihat ettim ve nehyettim. Bir Takım şeylerden ki, onlar Kur'an kadardır yahud daha fazladır. Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah, onlar size kendi üzerlerine düşeni verdikleri müddetçe, kiTap ehlinin evlerine, kendilerinin izni olmadan girmenizi, kadınlarını dövmenizi ve meyvalarını yemenizi, size helal kılmadı. | Ramuz el e-hadis, 172. sayfa, 1. hadis |
9336 | Yollar üzerine oturmakTan sakının. Eğer oturmuşsanız yola hakkını verin. O da gözü yere eğmek, eza veren şeylerin kaldırılması, selamın iadesi, maruf ile emir, münkerden nehiy ve soranlara doğru yolu göstermektir. | Ramuz el e-hadis, 175. sayfa, 3. hadis |
9455 | Yarabbi, imanı ruhuma içirdiğin gibi, kalbime de içir. Yaratılışımda Takdir ettiğin şeyden bir şeyle Bana azab etme. Zira Sen Benim üzerimde her şeyi yapmaya muktedirsin. | Ramuz el e-hadis, 186. sayfa, 11. hadis |
9481 | İslam, aşikare olan şeylerdir. İman da kalbdedir. Takva buradadır. Takva buradadır, diyerek eliyle göğsüne işaret buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 189. sayfa, 6. hadis |
9688 | Helal de aşikaredir, haram da, Bunların arasında şüpheli şeyler vardır. Bunu çokları bilmez. Şüpheden sakınan dinini ve ırzını kurTarır. Şüpheli şeye düşen, harama düştü demektir. Yasaklanmış olan bir korunun kenarında sürü güden bir çoban gibi. Yakındır ki yasak olan o koruya düşe o kimse, Agah olun. Her Melikin böyle bir korusu vardır. Melikler Meliki olan Allahın koruları da haramlarıdır. Beden de bir et parçası vardır. O elverişli olursa bütün beden elverişli olur. O bozulursa bütün vücud bozulur. İşte o, kalbdir. | Ramuz el e-hadis, 204. sayfa, 6. hadis |
9903 | Sükut hikmettir ve yapanı da azdır. Malayani şeylerde çok konuşanın haTası da çoktur. | Ramuz el e-hadis, 219. sayfa, 6. hadis |
9963 | Ulema, Allah'ın kulları üzerinde Peygamberlerin eminleridir. Siz onlardan çekinin ve onlara Taarruz etmeyin. Onlar hükümet erkanı ile ihtilat etmedikçe ve dünyaya karışmadıkça (Deyleminin lafzında şu ibare vardır): SulTanla ihtilat eder ve dünyaya karışırlarsa o vakit Peygamberlere hiyanet etmiş sayılırlar, o zaman bunlaran sakının. | Ramuz el e-hadis, 222. sayfa, 16. hadis |
10015 | Kalbler dört nevidir: Açık kalb; örtüsü, kılıfı olmayıb parlıyan nurlu bir kandil gibidir. Kılıflı kalb; Kılıfla örtülmüş ve bağlanmıştır. Dışı mühürlüdür. Ters kalb; (Aşağısı yukarı, yukarısı aşağıya gelmiş) yamuk kalb. Kılıfsız olan açık kalbe gelince, bu müminin kalbidir. Onun kandili içindeki iman nurudur. Kılıflı kalb, kafirin kalbidir. (Ne alır ne verir. Ona bir şey işlemez) Ters kalb, (tepesi aşağı olan kalb) münafığın kalbidir. Ki (Hakkı ve tevhidi bilir) ama inkar eder. Yamuk kalbe gelince; içinde imanda, nifakTa olan kalbdir. Onun imanının misali, bir Tane gibidir ki, o Taneyi iyi su büyütür. Oradaki nifakın misali ise, irin ve kanın büyüttüğü çıban gibidir. O iki besleyiciden hangisi diğerine galib gelirse kalbde o hakim olur.(İman ile nifakı besliyen şeyler vardır. İmanı Zikir ve Kur'an, nifakı da oyun, eğlence, çalgı ve çağanak besler. Hangisini yenerse o galib gelir. Ya kalb alaşağı olur, ya da nifak körelir.) | Ramuz el e-hadis, 228. sayfa, 1. hadis |