No | Hadis Metni | Kaynak |
10413 | Benim için şu altı şeyi deruhde edin, Bende size Cenneti deruhde edeyim: Sizden biri konuşursa yalan söylemesin. Vaad ettiğini yapsın. Emanet edildiğinde ona hiyanet etmesin. Gözüne sahip olsun. Eline sahip olsun ve bacak arasına hakim olsun. | Ramuz el e-hadis, 256. sayfa, 7. hadis |
10417 | (Cuma günü) mescidin kapısına melaike oturur. Ve imam minbere çıkıncaya kadar gelen cemaati yazarlar. İmam minbere çıkınca sahifeler kapatılır. Kalemler kaldırılır ve melekler cemaat için şöyle söylerler: "Allahım, eğer hasta ise ona şifa ver. Eğer sapıtmışsa ona hidayet ver. Eğer fakirse onu zengin kıl." | Ramuz el e-hadis, 256. sayfa, 11. hadis |
10425 | Kıyamet gününde Azameti kibriyadan arz serili kalır ve bu arzda hiç kimseye ayağını bastığı yerden fazla bir yer düşmez. İlk çağrılacak Ben olurum. Ve Cebrail (a.s)'ı, Allah (z.c.hz)'lerinin sağında ayakta bulurum. Hayır Vallahi, nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki Cebrail (a.s) bu hadiseden önce Allah'ı görmedi. Ben derim ki: "Yarabbi Bu Bana geldi de senin tarafından Bana gönderildiğini söyledi." Cebrail ise o sırada sükut eder. Aziz ve Celil olan Allah buyurur ki: "Doğru söyledi. Ben onu Sana hacetin için gönderdim." Ben derim ki: "Yarabbi, Ben bir takım kullar bıraktım ki, çeşitli beldelerde Sana ibadet ettiler. Ve Seni vadilerde zikrettiler. Şimdi Senin nezdinden getireceğim cevaba intizar ediyorlar." Allah buyurur ki: "Ben onlar hususunda seni mahcub etmiyeceğim." İşte bu teminat, Allah Tealanın: "Umulur ki Rabbın Seni Makam-ı Mahmud'a eriştirir." Mealindeki kavlinde buyurduğu "Makam-ı Mahmud'un" ifadesidir. | Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 6. hadis |
10437 | Altı hal vardır ki onlar vaki olduğunda ölümü temenni edebilirsiniz: Sefihlerin beyliği, Hükmün para ile satılması, Kanın istihlaf edilmesi, Zaptiyenin çoğalması, Akrabalığın kesilmesi, Kur'an-ı Kerim'i eğlence yapanların çoğalması ve Onun musiki yerine dinlenilmesi. Öyle ki, adamı mihraba, nağme dinlemek için geçirirler. Halbuki o adamın fıkıhtan haberi bile yoktur. İşte bu durumlarda ölümü istemekte haklı olursunuz. | Ramuz el e-hadis, 258. sayfa, 7. hadis |
10443 | Birbirinize hediye verin ki, muhabbetiniz artsın. Ve hicret edin ki, evlatlarınızı şerefe vâris edesiniz. Kerim adamların kusurlarına da bakmayın. | Ramuz el e-hadis, 259. sayfa, 1. hadis |
10446 | Tevazu edin ve fıkara ile hem meclis olun. Böylece, Allah'ın indinde kıymetiniz olur. Ve kibirden çıkarsınız. | Ramuz el e-hadis, 259. sayfa, 4. hadis |
10457 | Şu üç şeyi bir kimse yaparsa, zararı kendine aittir; Hükümete isyan, hile, ahdini bozmak. | Ramuz el e-hadis, 260. sayfa, 2. hadis |
10458 | Şu üç şey üzerine yemin ederim: Sakadan dolayı asla mal eksilmez. (Hayrı, bereketi) ÖYLE İSE SADAKA VERİN: Af etmek; Bir kimse uğradığı zulümden dolayı Allah (z.c.hz)lerinin rızasını umarak af ederse, Allah onu, bu sebeble, dünya ve ahirette aziz eder. Öşle ise af edin ki, Allah da izzetinizi artırsın. Bir kimse kendine isteme kapısını açarsa, ondan dolayı, Allah da ona fakirlik kapısını açar. (Mümkünse kimse kimseden bir şey istemek sevdasına kapılmasın. Bunu içni en koyusu, istemekle servet temin etmektir.) | Ramuz el e-hadis, 260. sayfa, 3. hadis |
10466 | Şu üç şey helak edici, şu üç şey kurtarıcı, şu üç şey derece, şu üç şey de keffarettir. Denildi ki: "Ya Resulallah, helak ediciler nedir? Buyurdu ki: Hakim olan hasislik, tabi olan heva ve adamın kendini beğenmesi. Denildi ki: "Kurtarıcılar nedir?" Buyurdu: Gizli ve aşikarede Allah'dan korkmak, fakirlik ve zenginlikte itidal üzere bulunmak, gazabta ve rızada adalet üzere olmak. Denildi ki; "Keffaret nelerdir?" Buyurdu ki: "Mescide gitmek, namazdan sonra namazı beklemek, şiddetli soğukta ve soğuk bir günde hakkı ile abdest almak, (Derecata gelince: yemek yedirmek, selamı aşikare etmek, insanlar uykuda iken gece namazı kılmak.) | Ramuz el e-hadis, 260. sayfa, 11. hadis |
10486 | Şu üç şey bir kimsede olursa halis münafıktır: Konuştuğunda yalan söyler, itimad edildiğinde, emanete hiyanet eder, vaad edince vaadinde durmaz. Bir adam dedi ki: "İkisi gider de biri kalırsa?" Buyurdu ki; Onlardan bir şey kalırsa, ona da nifaktan bir şube vardır. | Ramuz el e-hadis, 263. sayfa, 1. hadis |