No | Hadis Metni | Kaynak |
8761 | Riyanın azı da şirktir. Allah'ın dostlarına düşmanlık edenler, Allah'a ilânı harb etmiş gibidirler. Allah ebrarı, ahfiyayı ve etkiyayı sever. Onlar öyle kimselerdir ki, kaybolurlarsa bulunmazlar, hazır olurlarsa aranmazlar ve bilinmezler. Onların kalbleri hidayet kandilleridir. Karanlık yerlerden çıkarlar. | Ramuz el e-hadis, 110. sayfa, 2. hadis |
8774 | İbrahim (a.s.) lraklılar hakkında beddua etmek istedi. Allah buyurdu ki: "Yapma, Ben Onlara ilim ve kalblerine merhamet verdim." | Ramuz el e-hadis, 111. sayfa, 5. hadis |
8846 | Ümmetim, ümmeti merhumedir. Mağfiret olunmuştur. Allah Tealâ dünyadaki sıkıntıları Onlara kefaret kılmıştır. Kıyamet günü gelince müslümanlardan her bir kimseye yahudi veya nasraniden bir fidye verilir. Ve kendine denir ki: "Bu ateşten senin fidyendir." | Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 9. hadis |
8849 | "Lâ ilâhe illallah" ehlinden bazıları günahları sebebiyle Cehenneme girdiklerinde, Lât ve Uzza ehlinin Onlara: "Allah'a inanmanız size faide vermedi" demeleri üzerine, Allah Tealâ gadab eder. Ve o iman ehlini Cehennemden çıkarıp hayat ırmağında yıkatır. Onlar da ayın kusuftan kurtulması gibi, fenalıklardan temizlenmiş olarak Cennete girerler. Orada Onlar "Cehennemîler" diye isimlenirler. (Bir müddet) | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 1. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) Onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8909 | Cennetteki bir dereceye ancak şu üç sınıf erer. İmamı adil, akrabasını yoklayan adam ve başı kalabalık sabırlı adam, Onlara verdiğini başlarına da kakmıyor. | Ramuz el e-hadis, 125. sayfa, 3. hadis |
8912 | Cennette altından bir direk ve üzerinde zebercedden şehirler vardır ki, Onlar Cennete yıldızlar gibi ışık verirler. Ve bunlar Allah rızası için birbirlerine muhabbet edenler içindir. | Ramuz el e-hadis, 125. sayfa, 6. hadis |
8949 | Allah (z.c.hz)'nin nimetleri sebebiyle kulların menfaatine tahsis ettiği kulları vardır. Onlar bu hizmeti ağırsanırlarsa, Allah o nimeti Onlardan alır, başkasına verir. | Ramuz el e-hadis, 129. sayfa, 3. hadis |
8962 | Miskinlerin kıyamette saltanatı olacaktır. Onlara denecek ki: "Allah rızası için sana var mı bir şey veren, bir lokma yediren, bir yudum içiren. Bak, Onları götür Cennete" (Onlar da bakar. Kim Allah rızası için kendilerine bir şey vermişse alıp götürürler) | Ramuz el e-hadis, 130. sayfa, 5. hadis |
9003 | Riyanın azı da şirktir. Kim Allahın bir dostuna düşmanlık ederse, Allah'a harp açmış olur. Muhakkak ki, Allah, Ebrar, Etkiya ve Ahfiyayı sever. Onlar öyle kimselerdir ki: gözden uzak olunca aranmazlar. Hazır bulundukları zaman çağrılmazlar ve tanınmazlar. Bunlar hidayet nurlarıdır. Ve karanlık yerlerden çıkarlar. | Ramuz el e-hadis, 134. sayfa, 4. hadis |