Arama Sonuçları ki kendi

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/43878-ki-kendi/100

NoHadis MetniKaynak
8807 Mü'minlerin ruhları yedinci kat göktedir. Ve oradan Cennetteki makamlarına bakarlar. (Muellif hazretleri şu 7 sıfat dolayısıyla makamına varamaz buyurmuşlardır: Gıybet, tefahur, kibir, ucub (yaptığı ibadetten dolayı kendini beğenme), hased, merhametsizlik ve riya.)Ramuz el e-hadis, 113. sayfa, 11. hadis
8814 Kıyamet günü azâbı en şiddetli olan kimse, sahib olduğu ilimden kendisine, Allah'ın istifade nasip etmediği alimdir.Ramuz el e-hadis, 114. sayfa, 7. hadis
8829 Hediyenin ve ihsanın en efdali, kelâmı hikmetten bir kelimeyi öğrenip başkasına da öğretmektir ki, bu kendisi için niyeti sadıka ile bir sene ibadetten hayırlıdır.Ramuz el e-hadis, 116. sayfa, 3. hadis
8846 Ümmetim, ümmeti merhumedir. Mağfiret olunmuştur. Allah Tealâ dünyadaki sıkıntıları onlara kefaret kılmıştır. Kıyamet günü gelince müslümanlardan her bir kimseye yahudi veya nasraniden bir fidye verilir. Ve kendine denir ki: "Bu ateşten senin fidyendir."Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 9. hadis
8856 Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz."Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis
8889 Biri Cennete girdiğinde gördü ki, kölesi kendisinden yüksek dereceye malik. Dedi ki: "Bu benim kölem olduğu halde derecesi benden yüksekte mi olacak?" Allah buyurdu ki: "Evet, Ben onu da seni de amellerinizle mükâfatlandırdım."Ramuz el e-hadis, 123. sayfa, 3. hadis
8897 Cennetin dereceleri Kur'an'ın ayetleri adedi derecesindedir. Cennete giren kimseler içinde Kâri-il Kur'an'dan üstün kimse olamaz. (Cennette kendisine oku ve yüksel denir. Her ayet okuyuşunda bir derece yükselir. Son ayeti okuduğunda son mertebeye yükselir.)Ramuz el e-hadis, 123. sayfa, 11. hadis
8919 Cehennemde değirmenler vardır. Onlar ulemayı döndürür. Cennetten tanıdıkları kimseler onlara bakarlar ve sorarlar: "Size ne oldu? Biz sizden istifade ettik de buraya geldik." O alimler derler ki: "Biz size bir şey emrederdik, fakat kendimiz onu yapmazdık."Ramuz el e-hadis, 126. sayfa, 3. hadis
8921 Adem oğlunda 360 mafsal vardır. Her gün bunun için 360 sadaka vermesi lazımdır. Sormuşlar: "Ya Resulallah, buna kim muktedir olabilir?" Buyurmuş ki: Birine yol göstermek bir sadaka, zahmet veren bir şeyi yoldan kaldırmak bir sadaka, ihtiyaçtan fazla elbiseyi vermek de bir sadakadır. Yine sormuşlar: "Ya Resulallah bunu da yapmazsak?" Buyurdular ki: Halka şerri dokunmaktan çekinmek de kendisi için bir sadakadır.Ramuz el e-hadis, 126. sayfa, 5. hadis
8929 Âli Davud'a nazil olan hikmette ibret vardır. Akıllı olan insan şu dört vakitten başka şeyle nefsini meşgul etmemelidir: Rabbine dua (ve ibadet) edeceği vakit, Nefsini muhasebe edeceği vakit, kendisi hakkında, kardeşlerini nasihat etmesine ve ayıblarını kendisine haber vermelerine kafi gelecek bir vakit. kendi nefsinin helal ve temiz ihtiyaçlarına ayıracağı bir vakit. Bu vakitte diğer zamanlar içinde bir yardım vardır ve kalbin istirahatı kafi miktarda varlık iledir. Sonra da akıllı kimse için, diline sahip olması, zamanını bilmesi, işine yönelmesi ve en sağlam dostuna karşı bile ihtiyatlı olması icap eder.Ramuz el e-hadis, 127. sayfa, 5. hadis