No | Hadis Metni | Kaynak |
11865 | Bir müslüman yoktur ki, gece yatacağı zaman bir sure okusun da, Allah ona bir melek memur etmesin. Böylece ona uykusundan uyanıncaya kadar zararlı hiç bir şey sokulamaz. | Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 4. hadis |
11866 | Bir kul yoktur ki, secde ettiğinde üç kere "rabbiğfirli" desin de kendisine başını kaldırmadan evvel "mağfiret" edilmesin. | Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 5. hadis |
11869 | Allah'ın rızasını kast ederek sadaka veren bir kula Allah kıyamette: "Ey kulum, madem ki benden ümid ettin. Ben seni hakir etmem ve cesedini Cehenneme haram kıldım. Cennetin istediğin kapısından gir" buyurur. | Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 8. hadis |
11872 | Hiç bir kul yoktur ki, yüzünde dünya umurunu görür iki gözü, kalbinde de ahiret umurunu görür iki gözü olmasın. Allah (z.c.hz.) bir kula hayır murad ettiğinde, onun kalbindeki iki gözünü açar da onlarla kul gayb da vaad edileni görür ve gayb ile gayba iman eder. Birisi hakkında da bunun dışında murad ederse (hayır murad etmezse) onu kendi haline bırakır. Daha sonhra Resulallah şu ayeti okudu " Em alâ kulûbin akfâlihâ." (Kalblerinde kilitler mi var?) | Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 11. hadis |
11874 | Dünyada bir beliyye ile müptela olan bir kul yoktur ki, bu bir günahı sebebiyle olmasın. Allah ise kerim ve af cihetiyle büyüktür ve o günahı sebebiyle kıyamet günü de tekrar ona sual sorsun, bu olmaz. | Ramuz el e-hadis, 386. sayfa, 2. hadis |
11875 | Oruçlu olarak sabahlayan bir kul yoktur ki, kendisine gök kapıları açılmasın, azaları tesbih etmesin, dünya göğünün ehli ona mağfiret istemesin. Akşama kadar eğer bir de namaz kılarsa, o gökleri nurlandırır ve Cennetteki hurilerden zevceleri "onu görmeye iştiyakımız arttı, tez kavuştur" derler. Eğer tehlil, tesbih veya tekbir getirirse onu yetmiş bin melek karşılar ve onların sevabı gün hitama erinceye kadar yazılır. | Ramuz el e-hadis, 386. sayfa, 3. hadis |
11907 | Hiç bir nimet yoktur ki, her karşılaştığında kul "hamdini" yenilesinde Allah ona sevabı tazelemesin. Hiç bir musibette yoktur ki, her hatırlandıkça kul yeniden "İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râci'ûn" desin de Allah onun ecir ve sevabını yenilemesin, bu olmaz. | Ramuz el e-hadis, 388. sayfa, 12. hadis |
11916 | Seni Beni dinlemene, sana sabaha çıktığında ve akşama ulaştığında şöyle söylemeni tavsiye etmeme ne mani oluyor? "Ya hayyu ya kayyum, birahmetike esteğîsu aslih lî ve şe'nî küllihî ve lâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynin" (Ya Hayyu ya Kayyum rahmetinden istimdad ederim. Bütün işimi islah et ve beni göz açıp kapayacak kadar bir zaman bile nefsime bırakma) | Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 9. hadis |
11942 | Mü'minin misali yapraklarını döken ağaca benzer. Allah korkusundan tüyleri ürperince günahları ondan dökülür, sevapları kalır. | Ramuz el e-hadis, 391. sayfa, 12. hadis |
12037 | Bir kimse borcu eda niyetiyle alır ve sonra ödemek nasib olmazsa, Allah (z.c.hz.) kıyamette onun tarafından öder, ödememek kasdı alır ve bu halde de ölürse Allah (z.c.hz.): "Şu kulumun hakkını almayacağımı mı zannettin?" buyurur. Onun sevabından alınıp diğerinin hasenatına ilave edilir. Eğer hasenatı yoksa, diğerinin seyyiatından alınır ve onun üzerine yüklenir. | Ramuz el e-hadis, 398. sayfa, 12. hadis |