No | Hadis Metni | Kaynak |
9108 | Ben sizin önünüzden "Havza" varıp, sizi arayacağım. Kim ki Beni orada bulur ve Havzı kevserden içerse bir daha susamaz. Öyle kimseler gelecek ki, Ben onları, onlar da Beni tanıyacak. Fakat kendileriyle aramız açılacak. Soracağım. Niye böyle? Denilecek ki: "Onlar Senden sonra yaramaz işler yaptılar?" O zaman Ben onlara sahip çıkmıyacak ve benden sonra (dini) değiştirenlere "uzak , uzak olun" diyeceğim. | Ramuz el e-hadis, 145. sayfa, 2. hadis |
9197 | Sana Allah'dan korkmanı tavsiye ederim. Zira o korku, bütün işlerinin zinetidir. Sana Kur'an okumanı, Allah'ı zikretmeni tavsiye ederim. Zira o, senin semada anılmana sebebdir, yeryüzünde ise senin için nurdur. Sükutunun uzun olmasını tavsiye ederim. Ancak hayır söz müstesna, zira bu sükut, şeytanı Senden uzaklaştırır. Ve din işinde sana yardımcı olur. Çok gülmekten de sakın. Çünkü o, kalbi öldürür ve yüzün nurunu giderir. Cihada mülazemet et, Çünkü o, ümmetimin Ruhbanlığıdır. Miskinleri sev ve onlarla düşüp kalk. Kendinden aşağıdakine bak, yukarıdakine bakma. Zira, sana Allah'ın verdiği nimetleri küçümsememen için bu hal daha uygundur. Seninle alakayı kesseler de akrabanı ziyaret et. Acı olsa da Hakkı söyle, Allah yolunda kınayanların kınamasından korkma. Kendi nefsin hakkında bildiğin şeyler, insanlardan seni alıkoysun. Yaptığın şeylerde onlara üstünlük taslama. Şu üç hasletin bulunması, kişiye ayıb olarak yeter. Kendi kusurlarını bilmeden, başkasının kusurlarını görmesi, ayni hal kendisinde de olduğu halde, başkalarında utanılacak hal görmesi ve arkadaşına eziyet etmesi. Ey Ebu Zer! Tedbir gibi akıl, sakınmak gibi verağ, güzel huy gibi şeref yoktur. | Ramuz el e-hadis, 157. sayfa, 4. hadis |
9221 | Adem oğlundan amelleri hakkında ilk konuşturulacak, azalarıdır. Onlar şöyle derler: "İzzetin hakkı için, bana göre bunun büyük helak edici şeyleri var." Allah da şöyle buyurur: "Ben onları Senden daha iyi biliyorum. Sen haydi git, git. Ben seni affettim." | Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 4. hadis |
9274 | Sana bir dua öğreteyim mi ki, öyle dua ettiğinde üzerine dağ gibi borcun da olsa, Allah sana onu ödettirir. Ey Muaz! De ki: "Allahümme mâlikel mülki tü'til mülke men teşâ-ü ve tenzi'ul mülke minmen teşâü ve tu'izzu men teşâü ve tüzillü men teşâ-ü biyedikel hayr. İnneke ala külli şey'in kadir. Rahmâned dünya vel ahireti. Tü'tihâ menteşâ-ü ve temne'uhâ menteşâ-ü, irhamnî rahmeten tağninî bihâ an rahmetin min sivâk." (Ey mülkün sahibi olan Allahım. Sen mülkü dilediğine verirsin. Sen mülkü dilediğinin elinden çeker alırsın. Sen dilediğini aziz edersin. Dilediğini ise zelil edersin. Hayır yalnız senin elindedir. Şüphesiz Sen her şeye kadirsin. Dünya ve ahiretin Rahmanı olan Allahım! Sen onları dilediğine verirsin, dilediğinden men edersin. Bana öyle bir rahmet ihsan eyle ki, o Rahmetin, beni Senden başkasının merhametinden müstağni kılsın) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 4. hadis |
9276 | Sana bazı kelimeler öğreteyim mi ki, Senden zararı ve hastalığı gidersin. Şöyle de: "Tevekkeltü alelhayyillezî Lâ yemûtu, velhamdülillahillezî lem yettehız veleden, velem yeküllehû şerikün fil mülki velem yeküllehu veliyyün minez-zülli ve kebbirhu tekbîrâ." (Ölümsüz ve daimi hayat ile diri olan Allah'a tevekkül ettim. Hamd O Allah'a mahsusdur ki, veled edinmedi ve mülkünde O'na şerik olmadı. O'nun yardımcıya da ihtiyacı yoktur. O'na tazimle tekbir et.) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 6. hadis |
9277 | Sana bir dua öğreteyim mi ki, her sabah namazını kıldığında onu üç defa okursan Allah azze ve Celle barası, cüzzamı, felci ve dünyada körlüğü Senden uzak tutar. De ki: Allahümmehdinî min indik, ve efid aleyye min fadlik ve esbiğ aleyye min rahmetik ve enzil aleyye min berekâtik." (Allahım, kendi katından bana hidayet ver. Fazlı keremini üzerime akıt. Rahmetinden bana ihsan et. Ve bereketinden üzerime indir.) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 7. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
9449 | Yarabbi, kim ki Bana inanır, Beni tasdik eder ve Senden Bana gelenin (kitabın) hak olduğuna şehadet ederse, Sen onun malını da evladını da az ver ve ruhunu da erken kabzet. Yarabbi, ona Sana kavuşmayı sevdir. Ve ölümünü de ta'cil et. Kim de Bana inanmaz ve Beni tasdik etmez ise ve getirdiğimin Hak olduğunu da bilmezse, onun malını ve evladını çoğalt ve ömrünü de uzun et. | Ramuz el e-hadis, 186. sayfa, 5. hadis |
10117 | Müslümana ölüm geldiğinde azaları birbirini selamlar. Ve şöyle derler: "Selam sana. Sen benden, ben de Senden kıyamete kadar ayrılıyoruz." | Ramuz el e-hadis, 235. sayfa, 11. hadis |
11183 | Allah'dan başka bir ilah olmadığına, Muhammed (s.a.s.)'in Allah'ın Resulü olduğuna, şehadet edinceye kadar onlarla (yahudilerle) mukatele et. Bunu yaptıkları zaman, Senden mallarını, kanlarını, hakkı ile olan hariç, korurlar. (Sahte olarak söylerlerse) onların hesabını aziz ve Celil olan Allah görür. (Hayber fethinde buyuruldu.) | Ramuz el e-hadis, 326. sayfa, 11. hadis |