No | Hadis Metni | Kaynak |
12701 | Bina kıyamet alametindendir. bir adamın camiden geçip te iki rek'at kılmaması, tanıdığından başkasına selam vermemesi ve çocuğun yaşlı bir kimseyi işe koşturması da kıyamet alametlerindendir. | Ramuz el e-hadis, 448. sayfa, 5. hadis |
12795 | Nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, mü'min olmadıkça Cennete giremezsiniz ve birbirinize muhabbetli olmadıkça da mü'min olamazsınız. Sizi; yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şeye delalet edeyim mi? selamı aranızda yayın. | Ramuz el e-hadis, 456. sayfa, 11. hadis |
12918 | Benim kabrimi bayramlık etmeyin (sık gidin) Evinizi de kabir yapmayın. Nedere olursanız olun olduğunuz yerde selatü selam getirin. Sizin selatü selamınız Bana ulaşır. | Ramuz el e-hadis, 467. sayfa, 11. hadis |
12941 | İki müslümanın birbirini üç günden fazla terketmesi olmaz. İkisi rast gelir de biri selam verir diğeri de alırsa sevabta müşterek olurlar. Eğer selamı almazsa veren günahtan beridir. Diğeri günahı yüklenir. Eğer birbirini terketmiş vaziyette ölürlerse Cennete bir araya gelemezler. | Ramuz el e-hadis, 469. sayfa, 8. hadis |
12981 | Ümmet şeriatı hasene üzerine devam eder, aralarında şu üç hal zahir olmadıkça; İlim kendilerniden alınmadıkça, aralarında habis veled çoğalmadıkça, "Sakkarun" aralarında zahir olmadıkça, Dediler ki: "Sakkarun nedir?" Buyurdu ki, bunlar içmeden sarhoş olanlardır. Ahir zamanda gelirler, birbirlerile karşılaştıklarında aralarındaki selamları lanetleşmektir. | Ramuz el e-hadis, 472. sayfa, 7. hadis |
13428 | Küçük büyüğe, bir ikiye, az çoğa, binitli yayaya, geçen oturana, ayakta olan oturana selam verir. | Ramuz el e-hadis, 510. sayfa, 9. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13559 | birisinin kapısına geldiklerinde tam karşıdan gelmez, lakin sağ veya sol kanadına siper gelir ve "Esselamü Aleyküm, Esselamü Aleyküm" derlerdi. | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 5. hadis |
13650 | Konuştuklarında anlaşılıncaya kadar bir kelimeyi üç defa tekrar ederlerdi. bir kavme, geldiklerinde de onlara üç defaya kadar selam verdikleri olurdu. | Ramuz el e-hadis, 528. sayfa, 9. hadis |
13653 | Teheccüd kıldıklarında, her iki rek'atte bir selam verirlerdi. | Ramuz el e-hadis, 528. sayfa, 12. hadis |