No | Hadis Metni | Kaynak |
8804 | Ehli Cennet'in en aşağı dereceli olanının Cennetteki mülkünü temaşası ikibin sene sürer ve bu mülkün en uzak kısmını en yakını gibi görür. Bunlar zevceleri, hizmetçileri, kürsüleri, bahçeleri vs.dir. Efdal dereceli olanı ise, Allah (z.c.Hz.)'nin Cemalini günde iki defa temaşa eder. | Ramuz el e-hadis, 113. sayfa, 8. hadis |
8806 | Ehli Cennetin derecesi en aşağı olanının bahçelerine, kürsülerine, zevcelerine bakışı bin sene sürer. En efdali ise günde iki kere, sabah, akşam Allah (z.c.Hz.)'ni temaşa eder buyurup şu ayeti okudular: "Vücûhün yevme izin nâdiretün ilâ Rabbihâ nâzıra." | Ramuz el e-hadis, 113. sayfa, 10. hadis |
8831 | Allah (z.c.Hz.)'nin nezdinde, kıyamette kulların en efdali, rıfk ve adaletle idare eden hükümdardır. En fenası da sert ve şerir hükümdardır. | Ramuz el e-hadis, 116. sayfa, 5. hadis |
8833 | İbadetin en efdali, Allah (z.c.Hz.)'ne hüsnüzan etmektir. Allah buyurur ki: "Ben kulumun zannı gibiyim." | Ramuz el e-hadis, 116. sayfa, 7. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.Hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8878 | Allah (z.c.Hz.) üzerine, dünyaya ait yükselttiği şeyi düşürmek haktır. | Ramuz el e-hadis, 122. sayfa, 2. hadis |
8882 | Allah (z.c.Hz.) ile mahlûku arasında nurani veya zulmani yetmiş bin hicab vardır. Kim bu hicabı aşan bir şey hissederse mahv olur. | Ramuz el e-hadis, 122. sayfa, 6. hadis |
8883 | Allah (z.c.Hz.)'nin zikri şifa, insanların zikri ise derttir. | Ramuz el e-hadis, 122. sayfa, 7. hadis |
8885 | Allah (z.c.Hz.) kulunun: "Rabbiğfirlî zünûbî" demesinden hoşlanır. Ve buyurur ki: "Kulum Benden başkasının günahlarını afv edemiyeceğini biliyor." | Ramuz el e-hadis, 122. sayfa, 9. hadis |
8899 | Cezanın (burada karşılık manasınadır) büyüklüğü, belânın büyüklüğü nisbetindedir. Sabır ilk kademededir. Allah (z.c.Hz.) bir kavmi sevdiğinde onları mübtelâ eder. Sabredenler Allah'ın rızasına nail olur, diğerleri cezasına. | Ramuz el e-hadis, 124. sayfa, 2. hadis |