No | Hadis Metni | Kaynak |
11024 | Ne mutlu o kimseye ki, nefsini alçaltmadan tevazu gösterdi. Meskenete düşmeden nefsini küçülttü ve topladığı malından bir kısmını masiyet olmayan yere infak etti. Sonra ehli fıkıh ve hikmet ile düşüp kalktı. Miskin ve düşkünlere merhamet etti. Ne mutlu, nefsini küçültene ve kazancını helalinden temin edene, iç hali güzel, dışı da kerim olana ve insanlara da kötülük yapmayana. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel etti, malının fazlasını infak etti ve sözünün fazlasını ise tuttu. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 4. hadis |
11027 | Tûbâ! (Ne mutlu) Beni görüp de iman edene. Sonra ne mutlu, ne mutlu yine ne mutlu Beni görmeden, Bana iman edene. Denildi ki: "Tûbâ nedir?" Buyurduki: "Tûbâ Cennette bir ağaçtır. Büyüklüğü yüz yıllık yer tutar. Ve Cennet elbiseleri de onun tomurcuklarından yapılır. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 7. hadis |
11030 | Ne mutlu sana ey kuş, ağaçlarda sığınır, meyvasından yer geçinirsin. Sonra da hesapsız bir devreye geçer gidersin. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 10. hadis |
11066 | Emir üzerine şu beş şey borçtur: Ganimeti yerinden toplayıp, yerine harcamak, milletin umurunu tedvin için, işi bilenler arasından hayırlısını seçmek suretile yardımcı olmak, tedbirsiz bulunup da onları askerlikte çürütmemek, bugünün işini yarına bırakmamak. | Ramuz el e-hadis, 317. sayfa, 2. hadis |
11134 | Arkadaşı öldükten sonra geçen şu bir haftada onun namazından sonra bunun namazı nerede, amelinden sonra ameli nerede? Muhakkak ki onların arası gök ile yer arasındaki mesafe kadardır. (İki kişi ahiret kardeşi imiş. birisi gazada diğeri de ondan bir hafta sonra evinde ölmüş. Onu da birincisinin derecesine kavuşturması için Allah'a dua et demişler. O zaman yukarıdaki hadis varid olmuştur.) | Ramuz el e-hadis, 322. sayfa, 2. hadis |
11145 | Alimin abid üzerine efdaliyeti, Benim sizin en aşağınıza efdaliyetim gibidir. Allah (z.c.hz.), melekleri, yuvasındaki karıncaya ve balığa varıncaya kadar yer ve gök ehli insanlara hayır öğretene selat ederler. (Peygamberimize biri alim, diğeri abid iki kimseden bahsolunduğunda yukarıdaki hadis varid oldu.) | Ramuz el e-hadis, 323. sayfa, 1. hadis |
11199 | Allah (z.c.hz.) buyuruyor: "Kulum Bana bir karış yaklaştığında, Ben ona bir arşın yaklaşırım. O Bana bir arşın yaklaştığnda Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Bana yürüyerek gelirse, Ben ona koşarak yaklaşırım." | Ramuz el e-hadis, 328. sayfa, 1. hadis |
11207 | Aziz ve Celil olan Allah buyuruyor: "Ey Adem oğlu! Ancak Bana kul olup, Bana ibadet ettiğin, her şeyi Benden umduğun ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmadığın müddetçe, sende olan şeyi affederim. Eğer sen yer ve gök dolusu hata ve günahla Beni karşılasanda, Ben seni onların dolusu mağfiretle karşılarım ve seni affederim. Günahının çok oluşuna ehemmiyet vermem." | Ramuz el e-hadis, 328. sayfa, 9. hadis |
11226 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Ben mü'min bir kulumu hasta ettiğimde, o da Beni ziyaretçilerine şikayet etmediğinde, hastalıktan onu, etinin yerine daha hayırlı bir et, kanının yerine de daha hayırlı bir kan vererek iyileştiririm. Ve onun defterini silip, yeni bir defterle onu amele başlatırım." | Ramuz el e-hadis, 330. sayfa, 4. hadis |
11246 | Şeytan dedi ki: "Mal sahibi, şu üç şeyin birinden benden salim olmaz ve sabah akşam ona bunlar için vesvese vermeye çalışırım: Malı helal olmıyan yerden edinmesine uğraşırım. Hak olmayan yere harcatmaya çalışırım. Mala karşı içine sevgi ve muhabbet veririm ki, onu yerine harcayamasın." (Allah'ın siyaneti oldumu başka) | Ramuz el e-hadis, 332. sayfa, 3. hadis |