No | Hadis Metni | Kaynak |
9009 | Biz öyle bir Ehli Beytiz ki, Allah Bizlere dünyayı değil, ahireti nasib etti. Benden sonra ehli Beytim, bela şiddet ve tarda maruz kalacaklar. Doğu tarafından siyah bayraklılar gelinceye kadar. Bunlar mal istiyecek, kendilerine mal verilmeyecek. Bunlar döğüşecekler, sonra geri çekilecekler, istedikleri kendilerine verilecek, fakat kabul etmiyecekler ve onu, ismi ismime, babasının adı, babamın adına uyan, Ehli Beytimden bir kimseye teslim edecekler. O (Mehdi) arza sahib olur. Ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı, doğruluk ve adaletle doldurur. Sizden veya sonra gelenlerden birisi ona yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa, gelsin ona katılsın. Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 3. hadis |
9024 | İki kimseye gıbta edilir: Bir adama ki, Allah ona Kur'an verdi, o da o Kur'anın ahkamiyle amel etti. Helalini helal, haramını haram kabul etti. Diğeri de öyle bir kimsedir ki, Allah ona mal verdi, o da o maldan akrabalarına ulaştırdı ve o malı Allah'a taat yolunda harcadı. | Ramuz el e-hadis, 137. sayfa, 1. hadis |
9119 | Ben gümüşten mühür edindim ve üzerine "Muhammedün Resulullah" nakşettirdim. Kimse böyle bir mühür kullanmasın. | Ramuz el e-hadis, 146. sayfa, 3. hadis |
9128 | Rüyamda bir siyah koyun sürüsüne, alaca koyun sürüsünü katılmış gördüm. Tabir et Ya Ebubekir (r.a): "Siyah arabtır. Diğeri de acemden (arabdan gayri) sana tabi olacaklardır." Seher vaktinde melek te böyle tabir etti. | Ramuz el e-hadis, 147. sayfa, 5. hadis |
9130 | Bir kelime biliyorum. Bir mü'minin onu yürekten söylerse ona Cehennem haram olur. (Bu kelime-i şehadettir.) | Ramuz el e-hadis, 147. sayfa, 7. hadis |
9190 | Allah Teaal Davud (a.s.)'a şöyle vahyetti: "Ey Davud, Dünyanın misali, köpeklerin üzerine toplanıp da sürüdükleri bir leşe benzer. Sen onlar gibi olup, onlarla beraber onu sürüklemeyi arzu eder misin? Ey Davud, güzel yemek, yumuşak elbise ve batıl şöhret, hem insanlar arasında (bu dünyada) ve hem de ahirette elde edilsin, bu asla olmaz." | Ramuz el e-hadis, 156. sayfa, 3. hadis |
9191 | Allah Teala İmran oğlu Musa (a.s.)'a şöyle vahyetti: "Ümmeti Muhammed (s.av) içinde öyle kimseler vardır ki; onlar her yüksek yerde veya bir vadide durduklarında "Lâ ilahe İllallah" diye şehadet getirirler. İşte onların mükafatları, Peygamberlerin mükafatları gibidir." | Ramuz el e-hadis, 156. sayfa, 4. hadis |
9192 | Allah teala Davud (a.s.)'a şöyle vahyetti: "Zalimlere söyle, Beni anmasınlar. Çünkü Ben, Beni zikredeni anarım, O zalimleri anmam ise kendilerini Rahmetimden uzaklaştırmam olur." | Ramuz el e-hadis, 156. sayfa, 5. hadis |
9193 | Allah Teala Bana şöyle vahyetti: "Ey Peygamberlerin kardeşi! Ey korkutanların kardeşi kavmini korkut. Benim mescidlerimden birine ancak, selim kalblerle, sadık lisanlarla, temiz ellerle, tahir ferçlerle girsinler. Mescidlerime, üzerlerinde kullarımdan birinin hakkı varken girmesinler. Zira o, bu hakkı hak sahibine vermedikçe, namaz kılmaya devam etse bile, Ben onu rahmetimden uzaklaştırırım. Ama, bu bildirilenleri yaparsa, Ben onun işiten kulağı, gören gözü olurum. O, Benim velilerimden, halis kullarımdan olur. Ve o kimse Peygamberlerle, sıddıklarla ve şehidlerle beraber Cennette Benim yakınımda olurlar." | Ramuz el e-hadis, 156. sayfa, 6. hadis |
9194 | Allah Teala Bana şöyle vahyetti: "Ben Zekeriya oğlu Yahya (a.s.) sebebiyle yetmiş bin kişiyi öldürdüm. Ve Senin kızının oğlu (Hz. Hüseyin r.a) sebebiyle ise yetmiş bin ve yetmiş bin kişiyi öldürürüm." | Ramuz el e-hadis, 157. sayfa, 1. hadis |