Arama Sonuçları için vermez

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/45895-icin-vermez

NoHadis MetniKaynak
8754 Nezir iki türlüdür: Allah için olanın kefareti, onu ödemektir. Şeytan için olanın ise, vefası yoktur. Bunun için yemin etmiş olsa bile kefaret vermez. (tevbe gerekir)Ramuz el e-hadis, 109. sayfa, 11. hadis
9041 Sizden evvelkileri helak eden günah şu idi ki, onlar, mevki sahibi birisi hırsızlık yaptığı zaman ceza vermezler, zayıf birisi hırsızlık yaptığında ona had ikame ederlerdi. Allah'a yemin ederim ki: Muhammed (s.a.v)'ın kızı Fatıma hırsızlık yapacak olsaydı elbette onun elini de keserdim. (Hırsızlık yapan bir kadın için ashabın Usame İbni Zey'i ricacı göndermeleri üzerine varid olmuştur.)Ramuz el e-hadis, 138. sayfa, 7. hadis
9087 (Hz. Ebu Bekir r.anh'a) Senin yanında bir melek vardı. Sana yapılan tecavüzü reddediyordu. Ne vakit sen onun bazı sözlerini redde başladın, araya şeytan girdi. Ben de burada şeytanla oturamam dedi ve şöyel buyurdu: Üç şey haktır; Zulme uğrıyan bir kul Allah için (ehemmiyet vermez) oralı olmazsa, Allah (z.a.hz) da, yardımı ile onu aziz eder. Bir adam sılai rahim niyetiyle verme kapısını açarsa, Allah (z.c.hz) da ona bolluk ihsan eder. Bir kimse de çoğaltmak için isteme kapısını açarsa, onu da Allah darlığa düşürür.Ramuz el e-hadis, 142. sayfa, 4. hadis
12000 Kim ki Allah için sever, Allah için buğz eder, Allah için verir ve Allah için vermez tutarsa, muhakkak o kimsenin imanı kemale ermiştir.Ramuz el e-hadis, 396. sayfa, 7. hadis
14366

Ebû Cühayfe Vehb İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi:

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, Selmân ile Ebü’d-Derdâ’yı kardeş yapmıştı. Bu sebeple Selmân, Ebü’d-Derdâ’yı ziyaret ederdi. Bir ziyaret esnasında onun hanımı Ümmü’d-Derdâ’yı oldukça eskimiş elbiseler içinde gördü. Ona:

Bu halin ne? diye sorunca, kadın: Kardeşin Ebü’d-Derdâ dünya malı ve zevklerine önem vermez, dedi. O esnada Ebü’d-Derdâ eve geldi ve hazırlattığı yemeği Selmân’a ikram edip: Buyurun, yemeğinizi yiyin, ben oruçluyum, dedi. Selmân: Sen yemedikçe ben de yemem, diye karşılık verdi. Bunun üzerine Ebü’dDerdâ sofraya oturup yemek yedi. Gece olunca Ebü’d-Derdâ teheccüd namazı kılmaya hazırlandı. Selmân ona: Uyu dedi. Ebü’d-Derdâ uyudu, bir müddet sonra tekrar kalkmaya davrandı.Selmân yine: Uyu, diyerek onu kaldırmadı. Gecenin sonlarına doğru Selmân: Şimdi kalk, dedi ve her ikisi birlikte namaz kıldılar. Sonra Selmân, Ebü’dDerdâ’ya şöyle dedi: Senin üzerinde Rabbinin hakkı vardır, nefsinin hakkı vardır, ailenin hakkıvardır. Hak sahiplerinin her birine haklarını ver.

Sonra Ebü’d-Derdâ, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’ e gidip olup biteni anlattı. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:

– “Selmân doğru söylemiş” buyurdu

Buhârî, Savm 51, Edeb 86.